Ankara Hacettepe Hastanesinde çalışan taşeron işçilerinin gerçekleştirdiği eylem, birleşen işçilerin neler yapabileceğinin küçük bir örneğini gösterdi bize. Burada çalışan işçilerin sorunları yıllardır hastane yönetimi tarafından görmezden gelindi, yaşanılan sıkıntılara bilerek kulak tıkandı. İşçiler maaş zamanı geldiğinde hep sürprizlerle karşılaştılar. Taşeron şirket, pişkince, paranın olmadığını, krizin kendilerini etkilediğini, rektörlüğün kendilerine ödeme yapmadığı yalanlarını anlatıp durdu. Ama bu sefer bu pervasızlıklar tutmadı ve işçiler bayram öncesi taşerona ve rektörlüğe güzel bir direniş izlettiler.

“İnsanca yaşamak istiyoruz” diyen Hacettepe Hastanesi taşeron işçileri 1,5 aydır alamadıkları ücretleri için eyleme geçti. Yaklaşık 750 taşeron işçisi Hacettepe Hastanesi yönetiminden ücretlerinin ödenmesini talep etti. Hacettepe yönetimi ilkin bu durumu pek ciddiye almadı. Gelip geçici bir durum olduğunu düşündü, taşeron şirketi yöneticilerini devreye soktu işçileri tehdit ettirdi. Kısaca saymakla bitmeyecek manevralara yöneldi, tutmadı.

Eylemlerinde kararlı olan sınıf kardeşlerim, rektörlüğün kapısına dayanıp, dik bir duruş sergileyip, isteklerini sıraladılar. Dik duruşları sayesinde, kazanan, taşeron işçileri oldu. Bu süreçte işçi sınıfının gücüne olan güveniyle işçi kardeşlerinin yanında olan derneğimiz UİD-DER’in çalışmalarının doğruluğu da pratikte kanıtlanmış oldu. Derneğimiz, eylemin başından sonuna kadar sınıf kardeşleriyle deneyimlerini paylaştı, ne yapılması gerektiği konusunda yol gösterici olmaya çabaladı.

Hacettepe’deki taşeron sağlık işçileri, birlikte davranarak taleplerini elde etmeyi başardılar. Ne var ki, ilerleyen süreçte hastane çalışanları üzerindeki baskıların artacağı kuşku götürmez. Bazı işçi dostlarımızın anlattıklarına bakılırsa, hastane yönetimi ve şirket yönetimi hiç zaman kaybetmeden işe koyulmuşlar bile. İşçileri korkutmak amacıyla “şuraya imza at, gerisini düşünme, seni işten çıkarmayacağız, hastane yönetiminden özür dile” gibi numaralara başvurmaya başlamışlar. İşçilerin bu boş tehditler karşısında uyanık olmaları gerektiği çok açık.

Hacettepe işçilerinin oluşturduğu halkayı daha da sıkılaştırmak, eylemlilikle oluşan birbirine güveni katbekat arttırmak büyük önem taşıyor. Burada elde edilecek kazanımlar diğer sağlık alanlarında çalışan tüm taşeron sınıf kardeşlerimize de örnek teşkil edecektir. Bu birlik emeklerimizle büyüyecek, büyüdükçe bir sınıf olduğumuzun farkına varacak, gücümüzü hissetmeye başlayacağız! Taşeronlaştırmanın son bulması ve tüm çalışanların eşit statüde, güvenceli, kadrolu, sendikalı çalışma hakkına kavuşması için gücümüzü birleştirelim ve mücadele edelim.

Birleşen İşçiler Yenilmezler!

Taşeronluk Sistemi Kaldırılsın!

Sendikalı Üye Ol, Sahip Çık, Denetle!

Kurtuluş Yok Tek Başına Ya Hep Beraber Ya Hiçbirimiz!