
Uzun bir süredir krizin faturasını işçilerin sırtına yıkmaya çalışan Avrupa devletleri, bütçe açıklarını kapatmak için işçi sınıfına ortak bir biçimde saldırıyor. Toplu sözleşmelerde kazanılmış hakların geriye düşürülmesinden emeklilik yaşının artırılmasına, ücretlerde kesintiye gidilmesinden işçilerin emeği üzerinden biriken fonların kısılmasına kadar birçok uygulamayı kapsayan saldırı paketleri, işçilerin yaşam standartlarını daha da düşürmeyi amaçlıyor.
Polonya.jpg [1]

Ancak saldırılar karşısında işçiler sessiz kalmıyorlar. Avrupa işçi sınıfı, Avrupa Sendikaları Konfederasyonu ETUC’un çağrısıyla 29 Eylülde 24 saat iş bırakarak, “Kemer Sıkma Önlemlerine Hayır!” dedi. Genel greve giden milyonlarca işçi, Avrupa’nın birçok başkentinde, sendika önlüklerini giyerek, ellerinde flamaları, bayrakları ve dövizleriyle, hükümetlerin kemer sıkma planlarına karşı yürüdü. İspanya, Belçika, İrlanda, İtalya, Fransa, Polonya, Portekiz, Yunanistan, Almanya, Slovenya, Litvanya ve Macaristan’ın da aralarında bulunduğu 30 ayrı ülkede protesto eylemleri gerçekleştirildi. Avrupalı işçiler, tek bir ağızdan, bütçe açığını işçi sınıfının sırtına yıkmaya çalışan Avrupa devletlerine karşı öfkelerini dile getirdiler.
Belçika: Başkent Brüksel’de Avrupa kıtasının dört bir yanından gelen 100 bini aşkın işçi Avrupa Birliği merkezine doğru yürüdü. “Krizi biz yaratmadık” diyen işçiler, bedelini de ödemeyeceklerini duyurdular. ETUC genel sekreteri John Monks, “Avrupa için önemli bir gün. Hükümetler kamu harcamalarında ciddi kesintilere gidiyorlar. Bu uygulamalar ekonomiyi nasıl iyiye götürebilir? Daha da kötüleşeceği ve ekonominin daha da dibe batacağı aşikârdır” dedi.
İspanya: İspanya’da %70 katılımla gerçekleştirilen genel grevde 10 milyondan fazla işçi yer aldı. İşçiler hükümetin “reform” adını verdiği saldırıları geri çekmesini istediler. 29 Eylülde havaalanlarında uçuşlar iptal edildi. Grevci işçiler yolları trafiğe kapattılar ve kamyonları bloke ederek büyük marketlere ürün teslimini engellediler. Ulaşım durdu. Fabrikaların ve otobüs garlarının önünde grev gözcüleri bekledi. Grevci işçiler kimi bölgelerde ellerinde broşürlerle açık olan ofislere girerek ofis çalışanlarına grev çağrısında bulundular. Dükkânlar grevcilere destek vermek için kepenk kapattılar. Barselona’da polis ve öğrenciler arasında çatışma çıktı.
Yunanistan_0.jpg [2]

Yunanistan: Ücretlerinden kesinti yapılmasına, KDV oranlarının arttırılmasına karşı işçilerin sermayeye ve sermaye hükümetine karşı keskin bir mücadele verdiği Yunanistan’da da 29 Eylülde genel grev vardı. O gün Atina’da metro ve tramvay saatlerce çalışmadı. Ulaşım durdu. Hastane çalışanları 24 saat iş bıraktı. Kamyon şoförlerinin haftalardır süren eylemleri ise devam etti.
Slovenya: Slovenya’da, 29 Eylül aynı zamanda hükümetin ücretleri iki yıllığına dondurma planına karşı süresiz greve çıkan kamu çalışanlarının grevlerinin de üçüncü günüydü. Binlerce kamu çalışanı meydanlarda yerlerini aldılar.
irlanda_0.jpg [3]

İrlanda: Başkent Dublin’de işçiler sokaktaydı. Parlamento binası önünde, bir işçi, arkasında “Zehirli Banka” ve “Bütün Politikacılar Kovulmalı” yazan bir çimento kamyonuyla barikat kurdu. Hükümetin bankaları iflastan kurtarmak için işçileri iflasa sürüklemesini protesto etti. Devlet, işçileri, artan işsizliğe, artan vergilere ve bütçe kesintilerine karşı korumazken, Anglo İrlanda adlı bankayı geçtiğimiz yıl iflastan kurtulması için kamulaştırmıştı.
Portekiz’de 50 bin kişi yürürken, Polonya’da işçiler yürüyüş boyunca fişekler atıp düdük çaldılar.
dunyadan (1).jpg [4]

dunyadan (2).jpg [5]

dunyadan (3).jpg [6]

dunyadan (4).jpg [7]
