
Selam dostlar. Ben Sefaköy’de kurulu olan Kuzey Deri fabrikasında çalışan bir işçiyim. Ortalama 90 kişinin çalıştığı bu işyerinde neredeyse 180 kişinin yaptığı işi yapıyoruz. Sebebine gelince bu işyerinde sabah 08.30’da işbaşı yapılıyor, ama akşam çıkışlar belli değil. Bazen gece 12’de çıkıyoruz, bazen de sabah 4’e kadar çalışıyoruz.
Biz işçiler birlik olmaktan ve hakkımızı aramaktan uzak durduğumuz için, insanın başına gelecek en kötü şeylerle karşılaşıyoruz. Biz korktukça patron biniyor sırtımıza. O kadar uzun saatler çalışmamıza rağmen bir işimiz çıkıp da izin istedik mi ya büyük bir yalan uydurmak zorunda kalıyoruz ya da genelde izin alamıyoruz. Çünkü sadece onların işi önemli! Bütün bir seneyi geride bırakıyoruz, ama şöyle bir memleketimize ya da tatile gideyim diyecek olsak yıllık iznimiz bile yok. Sadece 365 gün boyunca makine gibi çalışmak var. İşin kötü tarafı, yıllık iznimizin parasını da alamıyoruz. İşçilerin birlik olmamasının bir sonucu da maaşlarımızın düşüklüğü. Maaşların ortalaması 580 ilâ 600 TL, insan bu parayla ne yapabilir ki? Sadece bol bol fazla mesai yapar, ama o zaman da giden ömürden gider.
En acı olaylardan bir tanesi ise iş kazaları. Daha önceleri 4-5 arkadaşımızın kolu koptu, ama patronlar o arkadaşları parayla susturdular, ellerine biraz para tutuşturup yolladılar, oysa kalan işçiler için durum değişmedi. Genelde iş kazası geçiren işçilerin tamamını özel hastaneye götürüyorlar ve böylece iş kazası olarak göstermiyorlar. Haliyle bu işçiyi işten atmak kolaylaştığı gibi işçinin dava açma şansı da zorlaşıyor. Üç kuruş para yüzünden onlarca arkadaşımız kolunu makineye kaptırıyor.
Aslında bunlar yaşadıklarımızın sadece bir kısmı. Detaylara insek daha neler var, işçi kardeşlerim beni anlarlar sanırım. Bunları dile getirmemin sebebi, her kim ve nereli olursa olsun işçiler kendi örgütlülüklerine güvenmelidir. İşçi tek kaldığı zaman ne yazık ki hakkını arayamıyor ve patrona yem oluyor. Biz işçiler birlik olup kendi haklarımız için mücadele etmezsek ne yazık ki bu hep böyle devam eder. Diğer işçilerle sorunlarımız nasıl ortaksa çözümlerimiz de aynı öyle ortak.