Her geçen gün biz işçilerin yaşam koşulları zorlaşıyor. Tüm bunlar da yetmezmiş gibi ağır çalışma koşullarında canımız çıkıyor. Evimize bir parça ekmek götürebilmek için iş güvenliği olmadan, sigortasız, düşük ücretlere mahkûm kalıyoruz.
Geçtiğimiz günlerde Tuzla’da bir elektrik firmasında çalışan, daha 20 yaşındaki bir işçi elektrik çarpması sonucunda yaşamını yitirdi. İşe başlayalı daha 3 gün olmuştu. Çalışma esnasında yüksek gerilime kapılarak iş cinayetine kurban gitti. Ayrıca çalışırken üstünde iş güvenliği malzemeleri de yoktu. Tüm bunlar yetmezmiş gibi üstüne üstlük sigortası da daha yapılmamıştı. Kazadan hemen sonra hastaneye götürülen genç işçi, tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. İşte, üç kuruş para kazanıp evimize ekmek götürebilmek için bu tür çalışma koşullarına boyun eğmek zorunda kalıyoruz. Sonucunda ise elimize geçen ne oluyor? Koca bir hiç. İş cinayetine kurban giden bu gencin suçu neydi? Sadece evine ekmek götürmek istemişti. Ama patronlar ufacık kârları için buna bile izin vermiyorlar. Eğer iş güvenliği önlemleri alınsaydı, böyle bir kaza gerçekleşir miydi? Tabii ki gerçekleşmezdi. Biz patronlar için gece gündüz çalışalım, onlar bize ölümü reva görsünler!
Biz işçiler birleşmezsek daha çok iş cinayetine kurban gideceğiz. Daha çok genç yaşta ölümler gelecek. Bizim önümüze konulan bu hayatı kabul etmemeliyiz. Eğer kabul edersek bunları, daha bizim bu patronlardan çok çekeceğimiz var.