Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na bağlı İş Teftiş Kurulu, tersanelerde taşeron şirketlerin iş alanlarını sınırlamak için bir rapor hazırladı. Radikal gazetesinde yayınlanan bu rapora göre, tersanede iskele kurma-sökme, yüzey hazırlığı ve boya, çelik tekne imalat, boru işleri, talaşlı imalat ile saçların kesilmesi ve kaynak, geminin hasar görmüş sacının değiştirilmesi, gemi kazanının bakımı ve bakım işleri taşeron şirketlere verilmeyecek. Taşeron firmalar makine montaj işleri, tesisat donatım, elektronik işleri, klima ve havalandırma, marangoz ve mobilya, sac ve boru galvanizleme ve dalgıçlık işlerini yapacaklar. Yapılan denetimlerde de asıl işlerin taşerona yaptırıldığı tespit edilirse tersane patronuna ceza kesilecek ve bu işleri yaparken yaralanan veya ölen taşeron işçisi asıl patronun işçisi sayılacak. Rapor, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer onayladığı takdirde uygulamaya geçecek.
Tersaneler, iş kazaları sonucunda sakat kalmaların ve ölümlerin en çok yaşandığı sektörlerden birisi. Patronlar işçi sağlığı ve güvenliği önlemlerini daha çok kâr elde etmek için umursamıyor, işleri taşerona veriyorlar. Sendikalaşmanın neredeyse yok denecek kadar az olduğu tersanelerde, on binlerce işçi örgütsüz olarak çalışıyor. Tersanelerde yaşanan ölümler kamuoyunun tepkisini çekmeye başlayınca, hükümet bir şeyler yapar görünmek zorunda kalmış ve inceleme başlatmıştı. Bu rapor da bunun bir ürünü. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanına sunulan raporun sonucu ne olur belli değil. Fakat insan sormadan edemiyor, böyle bir raporun bakanlığın önüne gelmesi için yüzlerce tersane işçisinin ölmesi mi gerekiyordu?
Başta tersaneler olmak üzere tüm sektörlerde taşeron sistemi tümüyle yasaklanmalıdır. Ancak kısıtlayıcı yasalara rağmen patronların bildiklerini okumaya çalıştıkları da ortadadır. Bu nedenle işçiler örgütlenmeden, patronların insanlık dışı uygulamalarına karşı örgütlü güçleriyle set çekmeden hiçbir şeyin değişmeyeceğini de unutmamalıyız.