Merhaba dostlar. Ben İstanbul Sabiha Gökçen Havaalanında işçi olarak çalışıyorum. Yeni terminal binasıyla, Nihat Özdemir’in de ortağı olduğu İSG şirketi yaklaşık bir yıldır hizmet veriyor. Her geçen gün büyüyen şirket, kendi internet sayfasında nasıl büyüdüğünü, parasına para kattığını rahatça yazabiliyor. Ya biz işçiler? Şirket tarafında bunca iyi gelişmeler olurken işçiler tarafında ekonomik ve sosyal kayıplar ağırlaşarak sürüyor. Var olan dört ikramiyemiz elimizden alındı, bayram paraları verilmedi, yerine bir paket çikolata ve iyi bayramlar mesajı. Çalışma koşullarımız her geçen gün daha da kötüye gidiyor. Geçtiğimiz günlerde, altı aylık sözleşmeli olarak işe giren 47 işçi arkadaşımız işten atıldı. Tablo biz işçiler açısından pek iyi görünmüyor.
Peki, patronun bu kadar pervasızlaşmasının sebebi nedir? Tek bir şey var dostlar. Karşısında disiplinli, dirençli, çelikten birliğiyle birbirine bağlanmış örgütlü bir işçi sınıfının olmaması. Ama bu böyle gitmeyecek, devran dönecek. Biz inançlı ve sınıfına güvenen işçiler böyle gelmiş böyle gitmeyecek diyoruz. Sınıfının mücadele tarihini öğrenen bizler, bu iş nasıl başarılır, bizler kendi sorunlarımız temelinde nasıl bir araya geliriz, bu konuları tartışıyor ve öğreniyoruz.
Daha çok çalışıp, işçi arkadaşlarımızla örgütlü bir şekilde bu havayı işçiden yana estirmeliyiz. Bu işin peşindeyiz ve akıntıya inat biz havalimanı işçileri sorunlarımıza çözümler üretmenin birlikte mücadele etmekten geçtiğinin bilincindeyiz.
Öğren, Öğret, Örgütle!
Yaşasın Militan Sınıf Sendikacılığı!
Yaşasın Dünya İşçi Sınıfının Örgütlü Mücadelesi!