
11 Ağustosta başlayan Rimaks direnişi 4 Ekimde bitti. Tuzla ve Bartın’daki işçilerle yapılan toplantıda TEKSİF sendikası örgütlenme uzmanı Asalettin Aslanoğlu patronla kabul edilen anlaşmayı işçilere açıkladı. Yapılan anlaşmaya göre işbaşı yapmak isteyen işçiler işe geri dönecek. Ancak patron, daralma gerekçesiyle, işe geri alınan işçi kadar, son giren işçiden başlamak üzere işçi çıkartacağını belirtmiş. Bu durumda direnişte olan, sendikalı, sendikasız işçi fark etmiyor. İşbaşı yapmak istemeyen işçilere patron 6 aylık ücret tutarında ceza ödeyecek ya da isteyen olursa 4 aylık ücret ödenecek ve taşeronda çalışmaya devam edip daha sonra ana firmaya geçebilecek. Şu an tam anlamıyla kaç işçinin içeri geri döneceği netlik kazanmış değil.
Fabrika önünde kurulan direniş çadırı kaldırıldı ve işçiler şu an sonucu bekliyorlar. 52 gün süren direniş boyunca işçilerin hangi dersleri çıkardığını sorduğumuzda, şu yanıtı verdiler. “Sınıf dayanışmasının önemini, kardeşliği anladık. 52 gün boyunca güzel şeyler yaşadık, kelime bulamıyoruz anlatmak için. Kendi ayaklarımızın üzerinde durmayı öğrendik. Her şeyin başında disiplinin geldiğini gördük. Direnişin sadece Rimaks’ta değil, başka yerlerde de olduğunu, herkesin sorununun aynı olduğunu, bizimkinden farklı olmadığını öğrendik. UİD-DER’in yolunu öğrendik. Şartlar ne olursa olsun ayrı fabrikalarda da olsak işçinin işçiden başka dostu olmadığını, hiç kimsenin bireysel olarak bir şey elde edemeyeceğini, birleşmemiz gerektiğini öğrendik. Din, dil, ırk ayrımı olmaksızın mücadele etmemiz gerektiğini öğrendik. Mücadele ettiğimizde bir şeyler elde edebildiğimizi gördük.”
Rimaks işçilerinin şimdiki durumda olmaması, yani patronun “direnişçileri alırım ama yeni işe aldıklarımdan bir o kadarını da atarım” dayatmasını yapamaması için uzun soluklu ve daha örgütlü bir mücadele yürütülmesi gerekiyordu. Ama böyle bir mücadele için, kâğıt üzerinde sendikaya üye olmayı aşan, uzun hazırlıkları gerektiren bir örgütlenme şarttır. Rimaks işçileri bundan sonraki süreçte patronun dayatmalarını kabul etmek istemiyorlarsa, daha fazla örgütlenmeleri ve mücadeleyi elden bırakmamaları gerekiyor.