
İşçi işten kendisi ayrılsın, tazminat almadan çıkıp gitsin diye işçiye akıl almaz baskılar uyguluyorlar. Bir bakmışsınız işçinin önüne istifa kâğıdı konmuş, bir bakmışsınız işten çıkarılan işçiye “haklarımı aldım” diye ihbarname imzalatılıyor. İşçiyi tazminatsız işten atmak için her yol mubah! Daha geçen hafta, çöpe atılan bir bez parçasını herkesin gözü önünde alıp eve götürmek isteyen bir işçiyi hırsızlıkla suçladılar. Sırf tazminat ödememek için işçiye iftira atana, insanların onuruyla, şerefiyle oynayana ne denir? Üstelik “istifanı imzala hırsızlık tutanağını verelim sana” diyorlar işçiye. Yeter ki işçi tazminat almadan çıkıp gitsin! İşçiye komplo kuran, ardından şantaj yaparak oyuna getiren fabrika yönetimi diyecek söz bırakmıyor geriye.
Şimdi yeni bir tezgâh daha kurulmuş Kıraç’taki fabrikalardan birine. Baydemirler, kendisine ait Baydok firmasının iflas ettiğini ilan ediyor işçilere. Kârlılığıyla, sürekli büyümesiyle, ihracatıyla, Mısır’da kurduğu fabrikalarla övünen Baydemirler patronu bir kez daha işçinin hakkını gasp etmek için tezgâh kuruyor. Utanmaları, sıkılmaları yok! 450 işçiye “isteyen kendisi işi bıraksın” diyorlar. 20 işçi istifa ediyor. İşçilerin alacaklarını 1 ilâ 3 yıl arasında ödeyeceklerini duyuruyor Baydemirler yönetimi.
Mücadeleci İşçiler Baydemirler Fabrikası Önündeydi
İşten atılan ve hakkını arayan Brillant işçileri, 30 Ekim Cumartesi günü, C vardiyası girişinde, Kıraç fabrikasının önünde iflas yalanını teşhir ettiler ve işçileri uyanık olmaya çağırdılar. “İflas Yalanına Kanmayacağız!”, “İşten Atmalar Durdurulsun!” sloganlarıyla seslendiler içeriye. Müdürlerde bir panik havası başladı. Servislerin çıkış kapısını değiştirdiler, işçilerle eylemci işçiler birbirlerini görmesinler diye koca koca mazot tankerlerini araya park ettiler ve bu araçları çalıştırıp sürekli olarak gaz verdiler ki, eylemcilerin sesi fabrika bahçesinden duyulmasın. İşçiden, mücadeleden nasıl da korkuyorlar.
Konuşma yapan eylemci işçiler ses çıkararak eylemi sabote etmeye çalışan tanker şoförlerine şu sözlerle teşekkür etti: “Bu araçların şoförlerine de teşekkür ediyorum. Eğer böyle yapmasalardı biz yönetimin ne kadar panik olduğunu, ne kadar korktuğunu anlayamayacaktık.”Bahçeye park edilmiş tankerlerin kıyısından köşesinden merakla eylemcileri görmeye çalışan işçilere müdürler engel olmaya çalıştılar. İşten atılan Brillant işçilerin ellerinde, “İflas Değil Yağma”, “Yağmaya Karşı Mücadele”, “İşten Atmalar Durdurulsun” yazılı dövizler vardı.
Eylemci işçiler yaptıkları konuşmalarda iflas söyleminin işverenin yeni bir tezgâhı olduğunu anlattılar ve bunun sonuçlarıyla mücadele etmek gerektiğini vurguladılar.
Sessiz Sedasız Gidersek Esas O Zaman Kaybetmişizdir!
Servislerine binmek üzere paydos eden ve bahçede ara ara beliren işçilere şöyle hitap edildi: “Baydemirler yönetimi büyük bir yağmaya hazırlanıyor. Bunların ne kadar yalancı olduklarını daha öncesinden de biliyoruz. Şimdi daha büyük bir tezgâh kuruyorlar. Kesinlikle bunların oyununa gelmeyin! Bunların niyeti belli: Bunlar, sizleri işten çıkartırken birikmiş tazminatlarınıza da el koymaya çalışıyorlar. Hani onlar bize yıllardan beri ‘biz bir aileyiz’ diyorlardı. Bu aile nereye gitti? Neden bizler zarara ortak ediliyoruz da kâra gelince unutuluyoruz? Duyan arkadaşlar duymayanlara anlatsın! Kesinlikle çıkışları kabul etmeyelim. Eğer sessiz sedasız gidersek esas o zaman kaybetmişizdir. İşyerinizi terk etmeyin. Biz bu süreçte sizlerin yanınızda olacağız, sizi yalnız bırakmayacağız.”
Eylem boyunca sloganlar ve konuşmalar kesilmedi. İçerideki işçilerden eylemci işçilerin telefonlarına “konuşmalar net duyulmuyor, daha yüksek sesle devam edin” mesajları geliyordu. Konuşmalar esnasında fazla gürültü çıkartan yöneticilere eylemcilerden siren sesi ve sürgülü demir kapının tekmelenmesiyle yani onlarınkinden çok daha yüksek bir sesle karşılık verildi. Kapının kırılarak içeriye baskın yapılmasından endişelenen müdürler kapı önüne doluştular. Birbirlerine “daha ne bekliyorsunuz, çağırın polisi” diyorlardı ama bir tanesi bile aramayı denemiyordu. İşçiler fabrikanın diğer kapısından kaçırılmak istendi. Buna hazırlıklı olan eylemcilerin bir kısmı da diğer çıkışa giderek seslerini işçilere ulaştırmaya devam ettiler.İşçilerin uğurlanmasının ardından “biz de işten atıldık” diyerek yanımıza gelen ve bizimle tanışmak isteyen işçi arkadaşlarımızla oradan ayrıldık.