Avrupa’nın birçok bölgesinde işçilerin haklarına dönük saldırılar yaygınlaşıyor. Fransa’da da emeklilik “reformu” kapsamlı bir saldırıyı içeriyor. Kısmi emeklilik yaşının 60’tan 62’ye ve tam kapsamlı emeklilik yaşının 65’ten 67’ye çıkarılması, 21 Ekimde, senato tarafından 153’e karşı 177 oyla onaylandı. 27 Ekimde ise senatonun ardından 233’e karşı 336 oyla meclisten geçirildi. Yasanın 15 Kasımda yürürlüğe girmesi bekleniyor. Buna karşılık işçilerin protestoları ve grevleri devam ediyor.

21 Ekim: Yasa Senatoda Oylanırken Senato Önünde Grev Vardı!

Yasanın senatodan geçirildiği 21 Ekimde, on binlerce işçi hem senatonun önünde hem de sokaklarda eylemler düzenledi. Emeklilik yaşının yükseltilmesine karşı yükselen grevler kimi bölgelerde isyana dönüştü. Ulaşım altüst oldu. Öğrenciler ve işçiler sokaklarda protesto eylemlerine devam ettiler. Grevci bir işçi, patronların sözcülüğünü yürüten devletin, işçilerin kanını ve canını istediğini vurguluyordu: “Biz grevdeyiz. Grev devam edecek. Hükümet insanların 67 yaşına kadar çalışmasını ve daha az parayla emekli olmasını istiyor. Yani hükümet bizim hayatlarımızı istiyor.”

Fransız polisi Lyon’da göstericilere saldırdı. Petrol depoları, rafinerileri ve benzin istasyonları işçiler tarafından bloke edildi. İşçiler hükümetin fikrini değiştirmesi için 12 ayrı depoyu hedefleyerek işgal ettiler. Direnişçi işçilerle polis çatıştı. İki kişi yaralandı. Polis 22 Ekimde Toulouse ve Grand Quevilly bölgesinde bulunan iki rafineriyi işçilere karşı şiddet uygulayarak boşaltabildi. Polis petrol rafinerilerinin önünde nöbet tutmaya başladı. Ekonominin can damarlarından birisi olan yakıt kaynaklarının bloke edilmesi, yakıt sıkıntısına yol açtı.

Fransa’da nüfusun büyük bir çoğunluğu grevlere destek veriyor. Liseli öğrenciler de çok sayıda okulu işgal ettiler. Ancak okullar 23 Ekim Cuma gününden 4 Kasıma kadar yarı tatil dönemine girdi.

26 Ekim: Belçikalı İşçiler Fransız İşçilerle Dayanışma Eyleminde

Fransız devleti ve patronları, petrol istasyonlarının bloke edilmesini kırmak için Belçika’daki iki ayrı firma ile anlaşma yapmak için çalışmaya başladı. Ancak bunu haber alan SETCA sendikasına üye işçiler iki ana yakıt istasyonunda blokaj eylemi başlattılar. SETCA sendikası ve işçiler, Belçika patronu JP Martnes ve Fransız enerji grubu olan Total patronundan garanti aldıktan sonra blokajı kaldırdı. Sendika, grev kırıcılığına alet olmayacağını söyledi.

27 Ekim: Fransız parlamentosunda yasa onaylandı

Haftalardır süren grevlere ve protestolara rağmen emeklilik yasası 27 Ekimde meclisten geçti. Fransa’nın yakıt ihtiyacını karşılayan 10 ayrı petrol merkezinde grevler devam ederken, o gün Marsilya’da 57 petrol, 37 ham petrol ve 20 petrol ürünü tankeri bloke edildi. Dünyanın üçüncü büyük petrol rafinerisi olan Fos-Lavera petrol rafinerisinde grevi sürdüren işçiler talepleri karşılanana kadar işgallerine devam edeceklerini açıkladılar.

28 Ekim: 100 ayrı bölgede mitingler ve eylemler gerçekleştirildi

İşçiler sendika bayrakları altında protesto eylemlerine devam ettiler. Yüz binlerce grevci işçi Sarkozy hükümetinin emeklilik yaşını yükseltme reformuna karşı sokakları doldurdu. Greve katılan işçi sayısı 2 milyondu. CGT sendikası 170 bin kişinin Paris’te greve katıldığını açıklarken, son haftalarda 270 ayrı bölgede yapılan gösteriler ülkeyi ve ekonomiyi felce uğrattı. İşçiler tek bir ağızdan “çalışırken ölmek istemiyoruz” diye slogan atarken, bir işçi şunları söylüyordu: “Böyle bir uygulama haksızlıktır. Şimdi bile hiçbir yerde iş yok. Peki, yaşlanınca nasıl iş bulacağız?”

Eylemde Renault işçileri ve Fransız Havayolu işçileri, öğrenciler ve birçok grup yer aldı. Özellikle öğrenci grupları okulları ve yolları bloke ederek polisle çatıştı. Havaalanlarında iç hat uçuşları iptal edildi. Demiryolu hizmeti felce uğradı. Petrol temini normale dönmeye başladı ancak hâlâ Fransız rafinerilerinin yarısında blokaj devam ediyor. 6 Kasımda ise bir kez daha ülke çapında greve gidilecek.

Protestoların haklılığını zayıflatmak için Fransız polisi, tıpkı Türkiye’de de olduğu gibi boş durmuyor. Fransa’da 28 Ekim tarihli gazetelerde, bir polisin eylemci işçilerin arasına sızarak bankaların camlarına taş attığı haberi yer aldı. Polis ve içişleri bakanlığı bu haberi yalanlasa da, işçilerin protestosunu haksız duruma düşürmek için böylesi provokasyonların yapıldığını biliyoruz.