3 yıldır Uluslararası İşçi Dayanışması Derneğinin çalışmalarına katılan bir işçiyim. İlk başlarda ailemden çok tepki aldım. Ailemden ya da çevremden hiç kimse böyle bir derneğe gitmiyordu. Önceleri vazgeçerim diye baktılar, ama vazgeçmediğimi gördükçe de sürekli beni eleştirmeye, sorular sormaya başladılar.
Öyle bir sistemde yaşıyoruz ki hiçbir şeyin karşılıksız olacağı düşünülemiyor. Her şey parayla ölçülüyor. Ailemden gelen ilk tepki de “dernek sana para veriyor mu?” sorusu oluyordu. Ben de “dernek bana para veriyor tabii, boşuna gitmiyorum derneğe!” diyordum. Ben 15 yıllık bir işçi olmama rağmen dernekle tanışıncaya kadar çalıştığım fabrikalardan tazminatımı almadan, elimi kolumu sallayarak çıkardım. Böyle bir hakkımın olduğunu bilmiyordum, ya da bilsem de nasıl alacağımı bilmiyordum. Ama çalışmalara katıldığımdan bu yana çıktığım ya da çıkartıldığım her işyerinden tazminatımı almadan ayrılmadım. UİD-DER elbette ki kimseye derneğe geldiği için para vermiyor. Ama biz işçiler için paradan daha değerli olan hak mücadelesini öğretiyor. Patronlardan tazminatlarımızı ve hakkımızı nasıl söke söke alabileceğimizi öğretiyor. UİD-DER’e bizleri bilinçlendirdiği için teşekkür ediyorum. Her işçi arkadaşımı da hakkını öğrenmek ve birlikte bir güç olabilmek için UİD-DER’e çağırıyorum.