
Burjuva askeri uzmanlar füzelere karşı füze kullanmayı füze kalkanı olarak adlandırıyor. Önce düşman ülkeyi vurmak için füze yapılıyor. Düşman ülkenin füze saldırısını önlemek için de füze yapılıyor. İster saldırmak için olsun ister savunmak için nihayetinde füze üretimi artıyor, gelişiyor, yaygınlaşıyor. Bunun anlamı ise şu an kurulacak olan füze kalkanını işlevsiz hale getirecek yeni füzelerin icat edileceğidir. Bir sonraki aşama ise füze kalkanını geçen füzeleri vuran daha hassas füze kalkanı yapmaktır.
Bu arada devlet bütçelerinin büyük bir kesimi de militarizme aktarılacaktır. Ne pahasına! Sağlık, eğitim vb. hizmetlere ayrılan bütçelerden kısıntı yapma pahasına tabii ki. Kısacası “kalkanlar” kuruldukça işçi sınıfını daha az sağlık hizmeti, daha az eğitim ve daha pahalı ulaşım bekliyor.
İşçi sınıfının ihtiyaç duyduğu füze kalkanı değildir. Onun ihtiyaç duyduğu örgütlülük kalkanıdır. İşçi sınıfı örgütlenip iktidarı fethettiğinde füze de üretilmeyecek, füze kalkanı da. Militarizm de ait olduğu tarihin çöp sepetine atılacaktır.