
DİSK’in mücadeleci işçi önderi Kemal Türkler, 22 Temmuz 1980’de faşist güçler tarafından katledilmişti. Aradan 30 yıl geçmiş olmasına rağmen katiller cezalandırılmadı. 1 Aralıkta Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın son duruşmasında dava zaman aşımından düştü. Böylece Türkler’in ve aynı zamanda 7 TİP’li öğrencinin katili Ünal Osmanağaoğlu elini kolunu sallayarak dolaşmaya devam edecek. Bir işçi liderini katledenleri bu şekilde salıveren devlet, sıra hakkını arayan insanlara, işçilere ve devrimcilere, sırf haklarını aradıkları için cezayı basıyor. İşte burjuva düzende adalet bu kadar tecelli ediyor!
Bakırköy Adliyesi’nde görülen davaya Kemal Türkler’in eşi Sebahat Türkler, kızları, torunları, avukatları, sendikacılar ve işçiler katıldılar. Dava sonrasında bir açıklama yapan Kemal Türkler’in kızı Nilgün Soydan şunları söyledi: “Ünal Osmanağaoğlu benim babamı öldüren katillerden biridir, ben bunu gözümle gördüm. AİHM’e başvurmaktan üzüntü duymayacağım. Babamın mezarından, adından korkuyorsunuz. Babamdan korkmaya devam edin, ben onun kızıyım. Birçok işçi onun arakasından geliyor. Devlet katilin hesabını tarihe verecektir.”
Katil Osmanağaoğlu yargılandığı davada birçok kez mahkeme tarafından beraat ettirildi. Yargıtay’ın beraat kararlarını bozmasına rağmen, mahkeme kararında direndi. Son olarak yeniden görülen davanın duruşması “zaman aşımı” olan 1 Aralık 2010 tarihine ertelenmişti. Çeşitli oyalamalardan sonra dava düşürüldü ve katil serbest bırakıldı. Böylece bir kez daha görüldü ki, kapitalist toplumda “herkes eşittir” sözü bir aldatmacadır! Burjuva hukuk egemenlere farklı, ama sömürülenlere ve sömürülenlerin temsilcilerine farklı tecelli etmektedir. Ama egemenler şunu iyi bilsinler ki, mücadeleci işçiler Kemal Türkler’i unutmadılar ve onu katledenlerden ve katilleri koruyanlardan gereken hesabı bir gün mutlaka soracaklar.