İşyeri koşullarını değiştirmek, güvenceli çalışmak ve sendikal hakları için çalıştıkları fabrikayı 4 gün işgal eden ÇEL-MER işçileri işyerine sendikayı getirmeyi başarmışlardı. Ancak patron sendikal mücadele verdikleri için işten attığı 22 işçiden 11’ini işe geri almamıştı. Bunun üzerine işe iade davası açan 11 direnişçi işçinin ilk duruşması 2 Aralık tarihinde Gebze 2. İş Mahkemesinde görüldü. Biz de İleri Elektrokimya’da işten atılıp direnişe geçen iki işçi olarak, “Haksızlıklara ve Kuralsız Çalışmaya Karşı İleri Elektrokimya’da Direnişteyiz” pankartıyla ÇEL-MER işçileriyle dayanışmada bulunmak için adliyenin önündeydik.
Dava 15 Şubat 2011 tarihine ertelenirken, duruşma sonrasında ÇEL-MER işçileri bir basın açıklaması düzenledi. Basın açıklamasında, sermaye sınıfının, ülkenin dört bir yanındaki fabrikalar ve işletmelerde örgütlenme hakkını kullanan işçilere pervasızca saldırdığı ifade edildi. ÇEL-MER’de olduğu gibi insanca yaşam ve çalışma koşulları isteyen birçok işçi arkadaşın işine son verildiği anlatıldı. TEKEL’de, BETESAN’da, UPS’de, Akdeniz Çivi’de, Sinter Metal’de, Gürsaş’ta, Samka Metal’de, Mutaş’ta, İleri Elektrokimya’da işçilerin kapı önüne konulduğu, hakları için direnen bütün işçilere dayanışmada bulunulması gerektiği vurgulanarak basın açıklaması sloganlarla bitirildi.
Sendikalaşmak için işten atılan 11 ÇEL-MER işçisinin basın açıklamasına BMİS hiçbir destekte bulunmadı. Ve böylece sendikal bürokrasinin gerçek yüzünü bir kez daha görmüş olduk. Kendilerine ilerici, mücadeleci sendikacı pozları veren bu bürokratlar AKKARDAN, ÇEL-MER ve MUTAŞ’ta patronlarla uzlaşarak işçileri sattılar. Fakat sendikalar biz işçilerindir, bürokratların değil. Sendikalarımızı mücadeleci örgütler haline getirmek için sahip çıkmalı ve denetlemeliyiz. İşbirlikçi bürokratları ancak bu şekilde temizleyebiliriz. Evet dostlar, biz de İleri Elektrokimya direnişçileri olarak tüm işçi kardeşlerimizi, iş güvencesi hakkı için mücadele vermeye davet ediyoruz.
Birleşen İşçiler Yenilmezler!