CHP’li İzmir Buca belediyesinde işten atılan 7 taşeron işçisi, “sendikasız, kölece çalışmaya hayır” pankartıyla belediye önünde direnişteler. İşten atılan işçiler 8 Aralıkta İzmir’e gelen CHP genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile görüşmek istediler. Sözde işçi dostu Kılıçdaroğlu işçilerle görüşmedi. Ertesi gün direnişçi işçilerin 4’ü CHP Buca ilçe binasına gitti. Burada yöneticilerle görüşen işçiler, sorun çözülünceye kadar parti binasında oturacaklarını belirttiler. Bunun üzerine, CHP’li yöneticiler parti binasına sivil polisi çağırdılar. Sivil polisler işçilerin bulunduğu odanın kapısını kırıp direnişçi işçileri döverek gözaltına aldılar. Direnişçi işçiler daha sonra Buca polis karakoluna götürüldüler. Polisin şiddeti burada da devam etti. İşçilerden biri bayıldı.
CHP “emek dostu” olduğunu söylüyor. İşçilerin haklarına saygılı olduğunu söylüyor. Buca belediyesinde işten atılan taşeron işçiler, “sendikasız, kölece çalışmaya hayır” dedikleri için CHP’li belediye tarafından işten atıldılar. Taleplerinin kabul edilmesi için CHP’ye gittiklerinde polis zoruyla dövülerek gözaltına alındılar. “İşçi dostu” pozları kesen CHP’nin bu tutumu şaşırtıcı değildir. Patronu CHP’li olan Akdeniz Çivi işçileri CHP Mersin il binasını işgal ettiklerinde de polis çağrılmış, gece yarısı yapılan baskınla işçileri dışarı çıkartılmıştı. Keza Kent A.Ş. işçilerini Karşıyaka belediyesinden işten atan ve sendikalı olmalarını engelleyen de CHP’li belediye başkanıdır. CHP de diğer burjuva partiler gibi sermayenin temsilcisidir. Hepsi patronların ve kendilerinin çıkarları işçin çalışırlar. İşçiler sermaye partilerinin süslü sözlerine kanmamalı. İşçilerin güveneceği tek güç kendi sınıf kardeşleri ve kendi örgütleridir. İşçiler kendi örgütlerinde örgütlenmeli ve birleşerek mücadeleyi büyütmelidirler.