Asgari ücret tespit komisyonunun sonu baştan belli olan toplantılarından biri daha sona erdi. 2011 yılı asgari ücret zam oranı hükümet ve TİSK tarafından bir kez daha sefalet ücreti olarak belirlendi. Türk-İş bürokratlarıysa dördüncü yani son toplantıya katılmayarak geçen yılki etkisiz tavırlarından bir adım öteye geçemediler. Milyonlarca işçinin yaşamını belirleyen asgari ücret böylece bu yıl da açlık sınırının altında kaldı. Bu da gösteriyor ki örgütlü mücadeleyi büyütmeden ve asgari ücreti işçi kurulları belirlemeden, her yıl aynı oyun oynanacak ve payımıza sefalet ücretinden öteye bir şey düşmeyecek.
Yeni asgari ücret, 16 yaşından büyükler için brüt 796,5 lira ve net 629,96 lira oldu. 2011’in ikinci yarısından itibaren ise brüt 837 lira, net 655,57 lira olacak. Yani her iki 6 aylık dönemde de günlük 1 liradan düşük zam yapılmış oldu.
16 yaşını doldurmamış işçilerin asgari ücreti ise ilk 6 ay için brüt 679,5 lira, net 546,2 lira; ikinci 6 ay için brüt 715,5 lira, net 571,97 lira olacak.
Asgari ücret alan işçiler sefalet içinde yaşarken, patronlar sınıfı yine kârlı bir yıl daha geçirecek. Patronlar, aşırı ve yoğun çalışmaya zorlayarak, az işçiye çok iş yaptırarak fabrikalarda sömürüyü alabildiğine arttırmaya çalışıyorlar.
AKP hükümetinin patronlarla yan yana belirlediği asgari ücret, sermaye düzeninin nasıl işçi düşmanı olduğunu ortaya koyuyor. Dünyanın 17. ekonomisi olmakla övünen hükümetin sıra işçilere gelince bin dereden su getirmesine ne demeli? Asgari ücretin artışında bu yıl da son sözü yine sermaye sınıfı ve onların politikacıları söyledi. Son sözü işçi sınıfının söylemesi için örgütlenmek ve mücadele etmek zorundayız.