
Türlü oyunlar oynuyor patronumuz bizlere. Önce 4 arkadaşımızı işten atmadığını, sadece savunmalarını istediğini, bizim sadece bu sebepten iş bıraktığımızı tespit ettirdi notere. Daha sonra da iki gün üst üste işe gelmediniz diyerek iş akitlerimizi feshetti. Biz işten atılmadıysak hepimizi içeriye al dediğimizde ise polisle üzerimize saldırdı. Bir arkadaşımızın aldığı cop darbesi yüzünden kafası yarıldı. Bizler sadece sendikalı olarak çalışmak istiyorduk. Bu bizim anayasal hakkımızdı. Yasal olmayan hiçbir şey yapmadığımız halde suçluymuşuz gibi muamele görüyorduk. Oysa işveren sendikalı olan tüm işçileri kapının önüne koymuş, içeriye taşeron firma işçilerini sokmuş, bütün servisleri tıka basa doldurmuş (ayakta gidiyor işçiler) tıkır tıkır işletiyordu düzenini. Yaptığı her şey yasa dışıydı yani. Ama kimse ona engel olmuyordu. Kimse karşısına geçip bu yaptığınız yasal değil demiyordu. Yasalar bizim için işlemiyor, bunu çok iyi görüyoruz direnişimiz sürecinde.
Polisin saldırısının ardından sesini duyurmak için haykıran bir arkadaşımızın sözleri bıçak gibi saplandı zihnime. “Kimsenin ekmeğini çalmadık, kimsenin bir lokmasında değil gözümüz. Kendi ekmeğimizi istiyoruz biz. Ekmeğime el uzatıyorlar memur bey. Çocuklarımın ekmeğini çalıyorlar. Hırsızın hiç suçu yok mu?”
Hepimiz için sözün özü olmuştu bu haykırış. Ekmeğimizi istiyorduk çünkü. Sendikalı olarak çalışmak istiyorduk. Kimsenin hakkında değildi gözümüz ama kendi hakkımızı da kimse yemesin istiyorduk. İşte bu yüzden sonuna kadar direnmekte kararlıyız. Kış, soğuk ya da baskı bizi yıldıramayacak. Bizler biliyoruz ki bu iş artık 105 işçinin meselesi olmaktan çıkmıştır. Bu mesele Boya Vernik Sanayi Sitesinde çalışan bütün işçilerin meselesidir. Bu mesele Sa-Ba’da bundan sonra çalışacak bütün işçilerin meselesidir. Bu mesele işçi sınıfının meselesidir. Ve bu kavga onurlu kavgamızdır. Onurumuzu satmayacağız.
Şimdi bu yazıyı yolda, fabrikada, trende, servis beklerken, yemek yerken, uykulu gözlerle fabrikanın yolunu tutarken okuyan işçi kardeşlerimiz! Sa-Ba işçilerinin sorunlarının aynısını yaşıyorsunuz biliyoruz. İşçiyiz ve sorunlarımız ortak. O halde çözüm yolumuz da ortak. Onların masallarına kanmayın. Bizi bize düşman etmek için döşedikleri yollardan yürümeyin. Yanımızdaki arkadaşımızla yola çıkmayalım diye türlü oyunlar oynuyorlar, birbirimize güvenmeyelim diye gözlerimizi kör ediyorlar. Eminim size de hiç yabancı değil şu cümleler: “Bu işyerinden bir şey olmaz” , “buradaki işçilere güven olmaz”! Bize bunu aşılamak için çok çalışıyorlar. Ama görmeliyiz ki bizi bunlarla kandıranlar, hepimizi sömürüyorlar. İşte bu yüzden işçinin işçiden başka dostu ve mücadele etmekten başka yolu yoktur. Hepinizi mücadeleye ve Sa-Ba işçileriyle dayanışmaya davet ediyoruz.