Geçen senelerde olduğu gibi bu sene de yeni yıla girerken hepimiz bir şeyler diledik. Kimimiz gelen yeni seneyle işsizliğimizin bitmesini diledik. Kimimiz daha iyi yaşam koşullarını diledik. Kimimizse hasta annemizin ya da çocuğumuzun iyileşmesi için gerekli parayı bulmayı diledik. Bu sefaletten kurtulmayı diledik. Hatta bazılarımız kurtulmak için Milli Piyango bileti bile aldı. Tabii ki hepimiz biliyoruz, aldığımız ücretlerle hayallerimizi gerçekleştiremeyeceğimizi. Bu yüzden, “bir bilet alacaksın ve tüm yaşamın bir anda değişecek, 32 lira verip 35 milyon lira kazanabilirsin, çıkmaz deme sakın, bu senenin talihlisi sen olabilirsin” reklâmlarıyla pompalanan umutlara milyonlarca işçi kapılabiliyor. Bizi ailemize, eşimize, dostumuza yabancılaştıran bu düzen, şans oyunlarıyla sürekli bireysel kurtuluş hayalleri pompalıyor. Devlet toplanan paraların büyük bir kısmını savaş sanayiine aktarıyor. Yani haksız savaşlarda gençlerin öldürülmesi için harcıyor bu parayı.
Dostlar! Kapitalist sistemin bizlere pompaladığı bireysel kurtuluş düşleriyle, içinde yaşadığımız kötü koşullardan kurtulmamız olanaksızdır. Bu çivisi çıkmış düzenden tek kurtuluşumuz el ele verip birlikte mücadele etmemizden geçer. Boş düşlere kapılmak yerine, el ele verip örgütlü mücadelemizle kendi güzel geleceğimizi yaratabiliriz. Kendi sınıfımızın sorunlarının nereden kaynaklandığını, çözümün nasıl olması gerektiğini öğrenerek, yanımızdaki arkadaşlarımıza öğreterek mücadele bayrağımızı yükseltelim. Elimizi taşın altına koyalım! Milyonda bir çıkma olasılığı olan bu yalan rüzgârına kapılmak yerine örgütlü gücümüzle sınıfımızın büyük ikramiyesi için mücadele edelim. Kapitalizm denen bu belâdan kurtulalım. Örgütlendiğimizde asıl o zaman bize şans gülemeye başlayacak.