9 Ocak Pazar günü, UİD-DER Sefaköy Temsilciliği olarak, bir işçi semti olan Kıraç’ta “Haklarımızı Bilelim, Öğrenelim” isimli bir seminer yaptık. İşten atılma durumunda ne yapmamız gerektiğini, haklarımızın neler olduğunu, işverenin bize ödemesi gereken tazminatların nasıl hesaplandığını, yasal olarak yapmamız gerekenleri hep birlikte tartıştık.
Metal, plastik, tekstil, deri, matbaa ve sağlık sektöründe çalışan ve işsiz arkadaşların katılımıyla gerçekleşen seminerde, patronların her yerde aynı olduklarını, biz işçilere para ödememek için ellerinden geleni yaptıklarını, yaşanmış olan çeşitli deneyimlerle yeniden bilince çıkardık.
İşverenlerin istediği gibi işçi çıkaramayacaklarını, çıkardıklarında İş Kanununa göre biz çalışanların da belirli haklarımızın olduğunu, en önemlisi de örgütlü olduğumuzda patronların karşısında daha güçlü olduğumuzu yaşanan deneyimler gösteriyor. Bir işçi arkadaş, “UİD-DER ile tanışmadan önce çıkarıldığım işyerlerinden alacaklarımı alamadım. Fakat burayla tanıştıktan sonra yasal haklarımın neler olduğunu öğrendim. Sonraki çıkarıldığım işyerlerinde patronlara kuruş paramı yedirmedim. Binlerce, milyonlarca işçinin hakkını gasp eden patronlardan hakkımı burada öğrendiklerimle aldım” dedi.
İşverenlerin çeşitli dalaverelerle biz işçileri haksız göstermeye, kendilerince haklı fesih nedenleri yaratmaya çalıştıklarını, bizi işsizliğe mahkûm ettiklerini, işverenlerin bu oyunlarına gelmemek gerektiğini bunun için de UİD-DER’e gelip haklarımızı öğrenmemizin ne kadar önemli olduğunu konuştuk. Bir sonraki seminere işyerlerimizden, mahallemizden işçi arkadaşları da getirmemiz gerektiğini vurguladık.
İçinde yaşadığımız dönem, patronların örgütlü, biz işçilerin ise örgütsüz olduğumuz bir dönem. Biz örgütsüz olduğumuzda patronlar var olan yasal haklarımızı bile vermedikleri gibi, her geçen gün çeşitli yasalar çıkartarak tamamen yok ediyorlar. Biz çalışanların haklarına yönelik gasplara her gün bir yenisi ekleniyor. Var olanı korumak ve daha fazla hak elde edebilmek için örgütlenmeli ve örgütlü mücadele etmeliyiz.
Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz!