
Gözümüz aydın! Yıllardır yüksek çıkan enflasyon son yıllarda tekli rakamlara geriledi, Aralık ayında ise eksilere düştü. TÜİK’in açıkladığı rakamlara göre Aralık ayı enflasyon oranı yüzde eksi 0,30 çıktı. Enflasyon eksi çıktı ama bizim de canımız çıktı. Benzin başta olmak üzere iğneden ipliğe her şeye zam geldi. Peki, enflasyon neyi ifade ediyor? Enflasyon, sadece belli bir malın veya hizmetin fiyatının tek başına artması değil, fiyatların genel düzeyinin sürekli bir artış göstermesidir. Ücretlerimiz aynı kalırken, enflasyonun düşmesi alım gücümüzün artması, enflasyonun artması alım gücümüzün düşmesi demektir.
Enflasyonun artıp azaldığını anlamak için ekonomist olmamıza gerek yok. İşçiler emekçiler olarak her ayın sonunu getirmeye çalışırken fiyatların ne kadar artıp azaldığını bizden iyi bilen yok. Bir taraftan zam yağıyor, aldığımız üç kuruşluk maaşla hiçbir ihtiyacımızı karşılayamıyorken nasıl oluyor da enflasyon düştü deniliyor?
Bu iş patronların ziyadesiyle işine geliyor. Hem az ücret veriyorlar hem de mallarını pahalıya satıyorlar. Biz işçiler de geçinebilmek için patronlar tarafından köle gibi çalıştırılıp fazla mesailere bırakılıyoruz. Görünürde diğer burjuva partileri de enflasyonun düşük çıkmasını gerçekçi bulmayıp en temel ihtiyaçların hesaplamaya katılmadığından dem vuruyorlar. Mesele tek başına enflasyonu hesaplama yöntemi değil, bunun kimin tarafından hesaplandığıdır.
Enflasyonu biz işçiler hesaplamadığımız takdirde, hangi burjuva parti iktidar olursa olsun, bu oranlar ne şekilde hesaplanırsa hesaplansın, zararlı çıkan işçiler emekçiler olacaktır. Enflasyon hesaplaması asla patronların insafına bırakılamaz. Bu yüzden, enflasyon oranları işçi sınıfının temsilcilerinden oluşan kurullar tarafından belirlenmeli ve ücretler de önce insanca yaşayabileceğimiz bir düzeye çekilip, ardından da gerçek enflasyona göre otomatik olarak yükseltilmelidir.