
tunus 167711.jpg [1]

Kitle gösterileri sonucu devlet başkanı Bin Ali apar topar ülkeden kaçmak zorunda kaldı. Bütün bunlar yaşanırken burjuva medya açlığa, yoksulluğa, işsizliğe karşı Tunuslu emekçilerin öfkesini yağma şeklinde gösteriyor. Dünyanın her tarafında olduğu gibi Tunus’ta da patronlar sınıfı zenginlik ve lüks içinde yüzerken işçiler yoksulluğun pençesinde kıvranıyor. İşsizlik ve pahallılık yüzünden bir ekmek bile alamayacak olan insanların hipermarketlere akın edip ihtiyaçlarını karşılamaları yağma olarak gösteriliyor.
Gıdadan giyime her şeyi üreten bizlerin kendi ürettiklerimizi almamız nasıl yağma olarak gösterilebilir? Burjuva medyanın haberlerine göre isyan eden kitleler acından ölmeli, ama de yine marketlere girip aç karınlarını doyurmamalı! Dünya nüfusunun temel ihtiyaçlarını karşılayabilecek kadar mal üretildiği halde neden milyonlarca insan açlık yüzünden ölüyor? Asıl yağmacılar, işçilerin artı-emeğini gasp eden ve milyonları açlığa, yoksulluğa mahkûm eden patronlardır. Bu sömürü düzeni ortadan kalkmadıkça patronlar sınıfının yağması devam edecek.Pahalılık ve işsizlikten kıvranan emekçilerin mağazalara, marketlere girip kendilerinin ürettiklerini alması yağma değildir. Tunuslu emekçilerin yaktığı isyan ateşi gittikçe büyüyor. Ürdün’de, Fas’ta, Libya’da, Cezayir’de, Mısır’da egemenler korku içinde ateşin kendilerine sıçramasını önleme telâşındalar. Tunuslu emekçiler bir kez daha göstermişlerdir ki, biz ayağa kalktığımızda, bizleri sömürüp ezenler bir günde tası tarağı toplayıp kaçacaklar, boyun eğdirenler boyun eğecekler!