
Aylarca konuşuldu, haftalarca geri sayımı yapıldı ve sonunda büyük bir şölenle açıldı TT ARENA STADI. Hatırlarsak, günlerce konuşulmuş, gün sayılmış, ama kurtarılamamıştı göçükte kalan 33 maden işçisi. İşte aradaki fark dostlar! Evet günlerce konuşuldu. 370 trilyona mal olduğu, 52 bin 650 kişilik kapasiteye sahip olduğu ve dahası koltuk ücretlerinin ne kadar pahalı olduğu dillendirildi. Sonra kutlandı, büyük bir şölenin ardından yapılan maçı ile… Peki, stadın yapımında çalışan işçilerinin haklarının verilmediği neden konuşulmuyor? İşçilerin direnişe geçtiği neden konuşulmuyor? 3 işçinin hayatını kaybetmesi neden konuşulmuyor?
Bir de hiç utanmadan başbakan söylüyor: “Bu stadı Galatasaray’a armağan ediyorum” diye. Ben de soruyorum; Kimin parasıyla kime armağan ediyorsun? Tabii sadece ben değil hepimizin sorması gerekiyor. 370 trilyona mal oldu stat. Yani biz işçilerden tam 370 trilyon lira soyuldu. Ulaşıma zam, benzine zam, elektriğe zam… Hükümetin zam yaparak elde ettiği paranın üstüne bir de işsizlik fonu soygununu eklersek hesaplar tutuyor herhalde.
Geri sayımı yapılan stat açıldı, başbakan oradaydı, taraftarları selamlıyordu. Tabii taraftarlar da onu selamlıyordu: “yuh yuh yuuuh…”Bence de yuuh. Biz evimize ekmek götüremezken, üstümüze giyecek bir şey alamazken ve de yapılan zamlar boynumuzu bükmüşken sen kimin parasıyla hisse senetleri borsalarda dönen bir futbol takımına “armağan” stat yaptırıyorsun?
Yapılan statta 3 işçi arkadaşımız hayatını kaybetti. Ama ölenlerin arkadaşı olan ve stadı yapan işçilere açılışta davetiye verilmedi, stattan içeriye alınmadılar, yaptıkları ihtişamlı stadın kapısından polis geri çevirdi onları.
Evet, dostlar, bizler ne zaman birlik beraberlik içinde olursak, ne zaman örgütlü duruşumuzla taleplerimiz için alanlarda haykırırsak ancak o zaman bunların hesabını soracağız. Bu yüzden bizlere büyük görev düşüyor. Bizlerin fabrikalarda örgütlenmesi ve mücadeleye güç katması gerekiyor. Bizler örgütlüysek her şeyiz örgütsüzsek hiçbir şey!