Ben Aralık ayında işten çıkartılan bir işçiyim. Aynı ay içersinde benim gibi birçok arkadaşım işten çıkartıldı. Patronların özellikle işçi çıkarttıkları Aralık ayı, umutlarla dolu yeni bir senenin habercisi olmak bir yana dursun, işsizliğin, yoksulluğun kısacası umutsuz ve güvencesiz yarınlara açılan yeni bir kapının habercisi niteliğinde. Yeni yıla girerken açıklanan asgari ücret zammı da bizleri şaşırtmadı, “sağ olsunlar” günde bir simit alacak zam yapmışlar!
Aldığımız asgari ücretle zaten yarı aç, yarı tok yaşamımızı sürdürme mücadelesi verirken, bir de benim gibi işten çıkartılmışsanız vay halinize artık! İşten çıkartıldığım günden beri işsiz arkadaşlarımla birlikte sabahın erken saatlerinde iş aramak için düşüyoruz yollara. İş ararken birçok tecrübe ediniyor insan. Meselâ bir öğün yemekle akşama kadar saatlerce yürümeye alışabiliyor, ne iş olsa yaparım demeye, her türlü koşulu kabul etmeye alışabiliyor. Sadece yaşamımızı sürdürebilecek bir iş için bunlara alışmak zorunda kalıyor, alışmak zorunda bırakılıyoruz!
İşçi arkadaşlar!
İşsiz kalmamak, açlığa, yoksulluğa alışmamak, ailemizin ve çocuklarımızın yarınlarını garanti altına almak ve patron bizi işten çıkarmakla tehdit ettiğinde veya çıkardığında işçi arkadaşlarımızın bize sahip çıkması için birleşip ortak hareket etmekten başka çaremiz yok. Eğer örgütlüysek işimizi elimizden alamazlar.
Örgütlüysek Her Şeyiz, Örgütsüzsek Hiçbir Şey!