Merhaba arkadaşlar;

Ben bir UPS direnişçisi ve aynı zamanda UİD-DER’li bir işçiyim. Biz UPS işçileri, daha iyi çalışma koşulları elde etmek ve ücretlerimizi yükseltmek için sendikalaştık. Sendikamız TÜMTİS’te örgütlenmeye başladık. Bunu duyan UPS yönetimi derhal bizleri gruplar halinde işten çıkarmaya başladı. Bizler de bunun üzerine 5 Mayıs 2010’da, İstanbul Mahmutbey, Kurtköy’de ve İzmir’de direnişe başladık.

Direnişimiz 271 gün sürdü. 271 gün boyunca patronun bütün saldırılarına, karalamalarına ve karşılaştığımız bütün maddi ve manevi zorluklara rağmen direncimizden ve kararlılığımızdan bir şey kaybetmedik. Direnişimiz boyunca sendikaların ne kadar önemli olduğunu gördüm. Genelde grevlerin ve direnişlerin mutfakta kırıldığı söylenir. Sendikamız 9 ay boyunca daima yanımızda oldu.

Direniş boyunca demokratik kitle örgütlerinden, sendikalardan, fabrikalardan işçi kardeşlerimiz bizimle dayanışma içinde oldular. Uluslararası destek eksik olmadı. İki defa dünya çapında eş zamanlı eylem oldu. Adını bilmediğimiz işçi kardeşlerimiz bizim için iş durdurdular ve çeşitli eylemler yaptılar. Bu, direnişimizin kazanılmasında en önemli faktör oldu. UPS uluslararası dev bir tekel ve ona karşı yürüteceğimiz mücadelenin de uluslararası bir boyutu olması gerekiyordu.

Bu kararlı mücadele sonucunda, 12 arkadaşımız hariç 150 işçi işe geri alındık. Direnişimiz boyunca gördüğümüz ve öğrendiğimiz şey, biz işçilerin sorunlarının, ama çözümlerinin de ortak olduğudur. Mücadele eder ve birlikte hareket edersek patronların bütün saldırılarına karşı durabiliriz.

Örgütlüysek Her Şeyiz, Örgütsüzsek Hiçbir Şey!

Yaşasın Uluslararası İşçi Dayanışması!