3 Şubatta, Ankara OSTİM’de meydana gelen iki patlamada toplam 19 işçi yaşamını kaybetti, onlarcası ise yaralandı. Ancak hâlâ birçok işçiye ulaşılabilmiş değil ve yaşamını kaybeden işçilerin sayısının artabileceği bildiriliyor.
Meydana gelen patlamalar gösteriyor ki, her iki işyerinde de gerekli önlemler alınmamıştır. İlk patlama saat 11 sularında Özkanlar Grup’a ait işyerinde gerçekleşti. Sondaj ve hidrolik makineler üreten bu işyerinde meydana gelen patlamada ilk elden 6 işçi yaşamını kaybetti. Daha buradaki işçilere ulaşılmamıştı ki, boya ve tiner üreten bir başka işyerinde daha patlama oldu.
Bu işyerindeki patlama öylesine şiddetliydi ki, 11 işçinin canını aldı. Her iki işyerinde de aynı marka oksijen tüplerinin kullanıldığı ve kazaların bu tüplerin patlamasından meydana gelmiş olabileceği ileri sürülüyor. Ancak şimdiden açığa çıkmış bulunuyor: Boya üretilen işyerinin ruhsatı yok! Yani aynı Davutpaşa’daki gibi bir işçi katliamıyla karşı karşıyayız. Hatırlanacağı üzere, maytap üretimi yapılan bu işyerlerinin de ruhsat yoktu ve buradaki patlama 23 işçinin canına mal olmuştu.
Patronların kâr hırsı işçilerin canını almaya devam ediyor. Yaşanan patlamalar basitçe bir iş kazası olarak değerlendirilemez. Alınmayan iş güvenliği önlemleri sonucunda yaşanan patlamalar tam anlamıyla bir işçi katliamına dönüşmüştür. Şimdi bir kez daha işçi aileleri acı ve gözyaşına boğuldular. İşçi sınıfı örgütlü bir güç haline gelmedikçe ve gerekli iş güvenliği önlemlerinin alınması için mücadele etmedikçe, patronların doymaz iştahı işçilerin canını almaya devam edecek. Kardeşlerimizin ölmesinin ve ailelerinin acıya boğulmasının sorumlusu patronların kâr düzenidir.