Uzun zamandır tartışılan ve son günlerde TBMM’de görüşülen “Torba Yasa”, Ankara’da binlerce emekçi tarafından protesto edildi.
DİSK, KESK, TMMOB ve Türk Tabipler Birliği’nin öncülüğünde düzenlenen ve çeşitli siyasal çevrelerin de katıldığı eyleme yine polis saldırdı. Çeşitli illerden Ankara’ya gelen işçiler sabahın erken saatlerinde Ankara girişinde durdurularak Ankara’ya girmeleri engellenmeye çalışıldı. Saat 10.30’da Kurtuluş Parkı’ndan başlayan yürüyüş Ziya Gökalp Caddesi Adakale Sokak girişinde polis barikatıyla durduruldu. Günler öncesinden Ankara Valiliği yaptığı açıklamada bu eylemi "yasadışı" ilan ederek, Meclis çevresinde herhangi bir eylemin yapılmasına izin verilmeyeceğini ve eylem yapılması konusunda ısrar edildiği takdirde polisin eylemcilere engel olacağını, yaşanan tüm olaylardan eylemi organize edenlerin sorumlu tutulacağını söylemişti. AKP hükümeti dediğini de yaptı. Polisin biber gazı ve basınçlı suyla saldırması üzerine işçiler Kolej Kavşağı’na çekilerek burada barikat kurdular. Bir süre yaşanan çatışmalardan sonra işçiler dağıldı. Bu çatışmalar sırasında Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne ait araçlar panzerlere su taşıdı!
DİSK, KESK, TTB ve TMMOB işçilere yapılan polis saldırısını 16.30’da Sakarya Caddesi’nde yaptıkları basın açıklamasıyla kınadılar.Bu arada 60 kadar CHP’li milletvekili de eyleme “destek” verdi. Panzerlerin arkasına geçip ortadan kaybolan milletvekilleri Tekel eylemine Abdi İpekçi Parkı’nda yapılan polis saldırısında yaşanan şovların aynısını tekrarladılar. Yine Çetin Soysal kameraların karşısına geçip işçi dostu postuna büründü.
Miting alanında çeşitli sendikalara üye işçi ve yöneticilere göre eylemin hazırlık aşamasında gerekli özen gösterilmemiş, gerekli çalışma yapılmamıştı. Birleşik Metal-İş üyesi bir işçi şunları söylüyordu: “Sadece temsilciler düzeyinde katıldık. Bu eylem üç gün önce haber verildi ve işçiler arasında bir çalışma yapılmadı. Bugün önümüze çıkan bu barikatın sebeplerinin arasında bu da var. Daha da önemlisi bu eyleme ailemizi, çocuklarımızı katamıyorsak burada bir hata vardır.”
Burada gerçekten de pek çok hata var! Ancak bu hatalar da bunların farkında olan işçilerin mücadelesi olmaksızın ortadan kalkmayacak.