Direnişe ziyarete giderken hava soğuktu, kar da yavaş yavaş yağıyordu. Bir taraftan direniş yerini bulmaya çalışıyoruz. Bir taraftan da direnişte olan arkadaşları düşünüyordum, acaba bu soğuk havada ne yapıyorlardır diye. Bir süre sonra direniş alanını bulduk. Arkadaşlar adına sevindim, çünkü beşinci çadırlarını da kurmuşlardı.
Yanımdaki arkadaşla beraber çadıra doğru ilerlerdik. Arkadaşlar bizi görünce çok sevindiler. Bizi çadırın içine davet ettiler. Havanın soğuk olmasına rağmen hem arkadaşların sıcaklığı hem de çadırdaki sobanın sıcaklığı içimizi ısıttı. Arkadaşlar önce sobanın üzerinde çay demlediler. Bir taraftan da sohbet ediyorduk. Önce kendimizi tanıttık. Daha sonra arkadaşları dinlemeye başladık. İşten atılan 14 arkadaşın çoğu farklı şehirlerden buraya çalışmak için gelmişler. Ama hepsi aynı amaç için birbirine sıkı sıkıya sarılarak mücadele ediyorlar.
Anlattıkları şeyler çok da yabancı olmadığımız, bütün fabrikalarda yaşanan sıkıntılardı. Ücretlerin düşük olması, maaşlarının düzensiz ödenmesi, zorunlu mesailer, üretim baskısı ve buna benzer olumsuzluk. Bu olumsuzlukları düzeltebilmek için bir araya gelip Deri-İş sendikasında örgütlenmişler. Üretimde çalışan 88 arkadaşın 65’i sendikaya üye olmuşlar. Çoğunluk sağlanıp yetki aşamasına gelindiğinde toplam 14 arkadaş işten çıkarılmış. Ama bu arkadaşlar sessiz sedasız evlerine gitmeyerek çadırlarını kurup fabrika önünde direnişe başlamışlar. Patronun adamları ilk gece arkadaşların çadırlarını yakmışlar. İkinci çadırı yanlış bildirimden kaynaklı polis kaldırmış. Ama arkadaşlar sendikalarını nasıl sahiplendilerse onurlu bir şekilde direniş çadırını da sahiplenip tüm baskılara rağmen üç, dört ve beşinci çadırlarını da kurmuşlar. Hem Deri-İş sendikası şube başkanı hem de işçi arkadaşlar bütün zorluğa ve baskılara rağmen kazanana kadar direnişe devam edeceklerini söylediler. Bunun için de sendikaların ve konfederasyonların kendilerini desteklemeleri gerektiğini söylediler. Ama henüz onlardan yeterli desteği görmediklerini söylediler.
Sınıf dostlarına ve sendikalara düşen görev bütün direnişleri olduğu gibi bu direnişi de sahiplenip maddi ve manevi destek sunmak olmalıdır. Bizler UİD-DER’li işçiler olarak Grup Suni Deri işçilerinin haklı mücadelelerinde yanlarındayız.
Yaşasın Sınıf Dayanışması!