aynı kapılardan aynı sokaklara çıkıyoruz. güneş, herhangi birimize daha cömert değil. yıldızlar, birimiz için parlamıyor sadece. toprak ana cömert olabildiğince. tarlalarda sarı buğday başakları, dalında şeftali, erik, muz, ve sahip olduğumuz hiçbir şey kimsenin tapulu malı değil. çocuklar açlıktan ölüyorsa anaların sütü kesilmişse eğer kuraklık azizlik etmişse yani açlığın nedeni kuraklıksa tanrı yalnız yoksulları mı cezalandırıyor? neden sadece onlar açlıktan ölüyor? aynı kapılardan aynı sokaklara çıkıyoruz. uzun uzun asfalt yollar döküyoruz birlikte, kumaşı hep beraber dokuyoruz fabrikada taşkömürünü hep birlikte çıkarıyoruz, canımız pahasına yerin yüzlerce metre altından. toprağı hep birlikte sürüyoruz aç kalmasın diye insanlar ve ayakkabılar telefon telleri makinalar, saban, traktör, petrol, cam ve kap kacak ve kalem defter gömlek kazak ve daha ve daha ve daha nice şeyler yapıyoruz hayat devam etsin diye. oysa anlamıyorum niye çocuklar neden açlıktan ölüyor bizler çalışırken ölesiye. aynı kapılardan aynı sokaklara çıkıyoruz. birlikte yaratıyoruz bütün dünya nimetlerini birlikte yaşıyoruz açlığı ve alıyoruz payımıza düşeni hayatı var ederken birlikteyiz birlikte olmalıyız yeni bir dünya kurarken yeniden çünkü biz YAŞAMIN ÜRETEN ELLERİYİZ