Mısırlı işçiler Hüsnü Mübarek’i devirmelerinin ardından evlerine geri dönmediler. Asgari ücretin yükseltilmesi, fazla mesailerin ödenmesi, işçilere daha saygılı davranılması, yolsuzluk yapan yöneticilerin görevden alınması gibi taleplerle başlayan grevler giderek daha da yayılıyor.

Ulaşım, bankacılık, petrol, turizm, tekstil ve kamu sektöründe yoğunlaşan grevlere on binlerce işçi katılıyor. Kahire’de bankalar ve borsa, grev nedeniyle hâlâ kapalı. Bazı grevlere askerler müdahale ediyor, hemen ardından da cevaplarını alıyorlar. Kahire’de bir kaynak fabrikasında yapılan grevde askerlerin 200 grevci işçiyi dağıttığı haberinin gelmesinin ardından Kahire-İskenderiye yolu 30 dakika boyunca bloke edildi.

Mısır’ın tekstil endüstrisi merkezi olan Mahalla şehrindeki tekstil fabrikalarında çalışan binlerce işçi grevlerine devam ediyor. Devlete ait olan ve Ortadoğu’nun en büyük tekstil fabrikalarının başında gelen Mısır Dokuma ve Örme fabrikasında çalışan 12 bin işçi, daha yüksek ücret ve yolsuzluk yaparak işletmeyi zarara uğratan iki müdürün istifa etmesi talebiyle grevdeler. İşçiler, Mısır’da 1-3 yıl süren askerlik süresinin emeklilikte kendileri açısından önemli bir süre kaybına yol açtığını, bu yüzden de askerlikte geçen sürenin çalışma süresinden sayılmasını istiyorlar.

Damietta’da 6 bin tekstil işçisi grevdeyken, Kahire’nin güneyindeki Helvan Örme ve Dokuma fabrikasında da grev devam ediyor. İskenderiye ve Süveyş kanalında da işçiler grevdeler. Süveyş kanalının kuzeyinde, 1000 kişi, bölgedeki gölü kirleten kimya fabrikasının kapatılması talebiyle gösteri yaptılar. Emekçiler fabrikanın zehirli atığını göle dökmesini protesto ettiler. İsmailiye’de, sulama, eğitim ve sağlık işçileri ücretlerinin arttırılması talebiyle valilik önünde eylem yaptılar.

Ekonomik taleplerin yanında, akraba kayırmacılığının ve yolsuzlukların önüne geçilmesi talebini yükselten kamu çalışanları da grev dalgasına katıldılar. Bankacılık sektöründe gerçekleşen eylemler kilit öneme sahip durumda.

İşçiler yalnızca hükümete, patronlara ve Mübarek’e karşı isyan etmediler. Onlar devlet kontrolü altında bulunan ve patronların ve devletin sözcülüğünü yapan Mısır Sendika Federasyonuna (ETUF) karşı da ayaklandılar. Binlerce işçi ETUF’un merkez binası önünde, federasyon başkanının ve yönetimin istifasını istediler.

Mısır’da hem sevinç hem de acı var. 18 günlük kararlı eylemlerin ardından Mübarek’i deviren Mısırlı emekçiler, bu süreçte 365 kişiyi kayıp verdiler. 18 Şubatta yeniden Tahrir meydanında toplanan Mısırlılar bir yandan Mübarek’in devrilmesini kutlarken, öte yandan kayıplarını andılar ve taleplerinin arkasında olduklarını haykırdılar.  

Yönetime el koyan ordu, grevci işçilere şu ana kadar fiziki bir müdahale de bulunmasa da, tehdit dolu açıklamaların dozu sürekli artıyor. Cunta, grevci işçileri ekonomiye zarar vermekle ve ülkenin istikrarını bozmakla suçlayıp grevlere derhal son verme çağrısında bulunuyor ve gerekirse müdahale edeceğini duyuruyor. Patronlar da ordunun bu açıklamalarını desteklediklerini ilan ediyorlar.

Mısır’da sürecin ne yönde ilerleyeceğini, işçi sınıfının ve emekçilerin örgütlülüğünün ve kararlılığının belirleyeceği çok açık.