
UİD-DER’in Bostancı temsilciliğinde düzenlenen “Patronların Torbası’na Girmemek İçin Birleşelim!” etkinliğine katıldım. Etkinlik sohbet havasında geçen bir sunumla başladı. Torba Yasa olarak bilinen yasanın içinde neler var, bizleri hangi uygulamalar bekliyor, bir bir anlatıldı. Sunumun hemen ardından da soru cevap ve sohbet bölümü oldu.
Bu etkinliğin yapıldığı sıralarda, “Torba Yasa” mecliste kabul edilmişti. Aslında birkaç yıl öncesinden başlayarak patronlar bu maddeleri ara ara dillendiriyorlardı. Yani böyle bir yasanın çıkacağı uzun zaman öncesinden belliydi. Hatta patronlar bu yasanın içeriğini hazırlamışlardı bile. Ancak sendikacılar bu yasadan haberdar olmalarına rağmen yeterli bir hazırlık yapmadılar, fabrika fabrika, bölge bölge gezerek işçilere bu yasayı anlatmadılar, mücadeleye çağırmadılar. Böylece yasa mecliste sessiz sedasız kabul edilerek geçirilmiş oldu. Kitlesel eylemlerin, mitinglerin ve grevlerin örgütlenmesi gerekirken neredeyse bu yönde hiçbir şey yapılmadı. Bizler ve gelecek kuşaklar bu torbanın içine tıkıştırılmış olduk.
Etkinliğe katılanlar olarak, bundan sonra neler yapılabileceği üzerine konuştuk. Patronların sömürüyü daha da katmerli hale getirmek için kendi çıkarlarına olan yasaları çıkarmaya devam edeceklerini, biz işçilerin ise buna dur demek için örgütlenmekten ve mücadele etmekten başka çaremiz olmadığı görüşünde birleştik. Torba Yasanın, burjuva medyanın anlattığı gibi bizim çıkarımıza olmadığı, işçiler için inanılmaz hak kayıpları içerdiğini etkinlikte öğrenmiş olduk. Hak gasplarını durdurmak ve işçi düşmanı yasaları geri püskürtmek için birlik olma zamanıdır. Birleşen işçiler yenilmezler.