
Patronlar, siyasetçileri aracılığıyla, “Torba Yasa” adı altında biz işçilerin haklarının budandığı birçok yasayı meclisten geçirdiler. Sermayenin temsilcileri bu yasaları onaylamak için geceleri de mesaiye kalarak büyük “fedakârlıklarda” bulundular. Patronların önerileri doğrultusunda hazırlanan ve biz işçilerin yararınaymış gibi gösterilen “Torba Yasa”yla işçilerin birçok hakkı gasp ediliyor. Ama birçok işçi arkadaşımızın bu yasadan haberi yok.
Pazar günü UİD-DER’in Sefaköy temsilciliğinde “Patronların Torbasına Girmemek İçin Birleşelim!” adlı seminerde birçok işçi ve öğrenci arkadaşla bu yasayı tartıştık. Seminere deri, çorap, metal, sağlık, matbaa, hava limanı işçileri ile stajyer öğrenciler ve çeşitli sektörden işçiler katıldı. Sunucu arkadaş seminere elinde bir torba ile geldi. Torbayı salonda dolaştırarak işçilerden içindeki kâğıtlardan birini çekmelerini istedi. Torbada bulunan kâğıtlarda biz işçilerin zararına olan yasa maddeleri bulunmaktaydı. Sunum ve slayt görüntüleri eşliğinde, “Torba Yasa”nın 9 maddesini inceledik ve tartıştık. Bu maddelerin biz işçilerin yararına değil zararına olduğunu öğrenmiş olduk. Bu yasayla birlikte iş bulma olanakları bir hayli kısıtlanıyor. Taşeronlaştırma ve sigortasız çalışma dayatılıyor. Stajyer öğrencilerin ücretleri düşürülüyor. İşsizlik fonu yağmalanıyor. Genç işçilerin sigorta primleri işsizlik fonundan karşılanıyor. Yararımıza gibi gösterilen bu yasalarla haklarımızın nasıl budandığını ve gasp edildiğini gördük.
Patronların torbası torba değil çuval oldu. Biz işçilere düşen görev fabrikalarımızda, işyerlerimizde, okullarımızda “Torba Yasa”nın bizlerin zararına olduğunu anlatmak ve örgütlenmektir. Patronların saldırılarına karşı ancak ortak mücadeleyle karşı durabiliriz.