“Yazın yazın, özellikle adını yazın, Gerdan Temizlik, Teknik Yapı inşaatın taşeron firması, ama özellikle adını yazın: Semiha Gerdan!” Bu öfkeli ve acele cümleler Kartal-Esenkent’te Teknik Yapı tarafından inşa edilen lüks binaların iç ve dış temizliğini yapan kadın işçilerden birine ait. Gerdan Temizlik’te 4 ay boyunca çalışan ve çoğunluğu kadın olan 20 işçi, aylardır ücretlerini alamıyor. Gerdan Temizlik sahibi Semiha Gerdan işçileri oyalıyor. Bir kadın işçi, “üstelik bunu bize yapan bir kadın” diyerek öfkesini belirtiyor. Sonra yaşadıklarını şöyle anlatıyor: “Ağır işte çalıştık. Kaç metre yüksekte cam temizledik. Ücretini isteyeni işten atıyorlardı. Sigorta girişini yapıp diğer günlerde primlerimizi ödemiyorlardı. Çocuklarımıza katkı olsun diye çalıştık, ama aylardır ücretlerimizi alamıyoruz. Teknik Yapı’dan paralarımızı isteyeceğiz, vermezlerse burada yatıp burada kalkacağız.”
İnşaat işçilerinin arasına artık kadın işçiler de karıştı. Ucuz işgücü olarak görülen kadın işçilerin uğradığı haksızlıklar her geçen gün artıyor. Lüks konutları yapan büyük firmalar taşeronları kullanarak, işçileri alabildiğine sömürüyorlar. Taşeron firma işi bitirdiğinde sırra kadem basıyor ve işçiler kapı dışarı ediliyor. Teknik Yapı bu oyunun en son oynandığı inşaat şirketlerinden biri. Bu soygun düzeninde işçilerin küçük büyük bütün patronlara öfke duymasından daha doğal ne olabilir. Fakat ne kadar öfkelensek de yine yapmamız gereken kadını erkeğiyle hiçbir patrona güvenmemek ve örgütlenerek mücadele etmektir.