Geçtiğimiz pazar, derneğimizin Ankara temsilciliğinde “Patronların Torbasına Girmemek İçin Birleşelim” başlıklı bir seminerimiz oldu. Etkinliğe çeşitli sektörlerden işçiler, üniversite ve lise öğrencileri katıldı. Etkinliğin birinci bölümünde, konuşmacı arkadaşımızın açıklamalarıyla ve slaytlar eşliğinde, biz işçiler açısından torba yasanın öne çıkan maddelerini inceledik. İkinci bölümde ise bu maddelere dair ve şu anki durumumuz ve gelecekten ne bekliyoruz çerçevesinde sohbet etmeye başladık. Herkes kendi yaşadığı örneklerle bu yasaların yaşamımızdaki yerlerini anlattı.
Sohbet ilerledikçe bu maddelerin daha yürürlüğe girmeden, patronların sömürüsü ve biz işçilerin örgütsüzlüğü nedeniyle zaten yaşantımızda fiilen var olduğu ortaya çıktı. Sohbetin ilerleyen dakikalarında bir Hacettepe işçisi söz alarak şunları söyledi: “Bu yasalarla ve arkasından gelecek olan yasalarla mücadele etmek için ilk önce işçi olduğumuzun bilincinde olmalıyız. İşçilerin sınıf kardeşleri dışında güvenecekleri kimse yoktur. Bu ve benzeri saldırıların tek panzehiriyse örgütlü mücadeledir. Biz Hacettepe’de de bunun için çalışıyoruz.”
Bir öğrenci arkadaşımız ise okurken kendilerinin en büyük destekçisi olan ailelerinin bu yasalarla daha da zor duruma düşeceğini, dolayısıyla kendilerinin de zor şartlarda okumak zorunda kalacaklarını ifade etti. Bu konuşmaların sonunda, geleceğin işçileri olan öğrencilerin de, şimdiki işçilerin de insana yakışır bir şekilde yaşamaları için torba yasa ve benzeri tüm saldırılar için beraber mücadele etmeleri gerektiği vurgulandı.