
Bericap kapak fabrikasında 2000 senesinde çalışmaya başladım. 11 sene sonunda bir şeyi çok iyi anladım, sendikalı olmamız gerekiyordu. Geçen onca sürede usulsüz çalıştırılan arkadaşlarımız oldu. Vardiya sistemi çok düzensizdi, ücretler çok düşüktü. Arkadaşlarımızın sosyal hayattan koptuğunu, maddi sıkıntılar yüzünden ailesiyle sorunlar yaşadığını gözlemliyordum. Ben de çok sıkıntı yaşadım.
Bunları göz önüne alarak ve iş güvenliğini sağlamak amacıyla örgütlenmeye başladık ve başardık. İnsan gibi çalışıp insan gibi yaşamak istedik. Fabrikada uygulanan kölelik düzeninden kurtulmak için onurlu bir mücadeleye giriştik. Sendikalı olalı bir sene oldu. Bu bir sene içerisinde patron türlü bahanelerle üzerimizde baskı kurmaya çalıştı. Fabrikadaki sendikal örgütlenmeyi bitirmeye girişti. Biz 92 arkadaş, sudan sebeplerle tazminatsız olarak işten atılan 4 arkadaşımızı savunmak ve bağlı bulunduğumuz Petrol-İş sendikasının fabrikadaki sürekliliğini sağlamak için iş bıraktık. Kararlılığımızı göstermek istiyorduk. Fakat çalıştığımız Bericap fabrikası bize “problem nedir” diye sormadan bir hafta içinde hepimizi tazminatsız olarak işten attı. Bu da fabrikanın sendikaya olan bakış açısını ve işveren gözündeki değerimizi açıkça ortaya koydu.
62 gündür fabrika önünde direnişteyiz. Pişman değilim. İnsan hakkını aramakta yılmamalı ve asla pişman olamamalı. Bizim gibi direnişte olan veya çalışan bütün emekçilere selam. Biz Bericap’ta direnişteyiz ve herkesi direnişimize desteğe bekleriz. Bütün işçi arkadaşları sendikalı olmaya davet ediyorum.