Arap emekçiler yıllardır zulüm, baskı ve despot yönetimler altında yaşadılar. Zenginlikler yarattılar, patronlar için. Patronlar için üretirken kendi paylarına sefaletten başka bir şey düşmedi.
Susuzluğa, açlığa, sefalete, eli kanlı diktatörlere bir cevap vermenin vakti gelmişti. Bütün dünyaya yüreklice haykırmanın vakti gelmişti. Ortadoğu ve Kuzey Afrikalı emekçiler isyan etti. Kuzey Afrika ve Ortadoğu’da emekçiler insanlık onuru için, ekmek ve özgürlük için şahlandılar. Halkın ağır tokadı bir kez daha indi zulmedenlerin suratına. Bir kez daha haykırdılar gerçekte güçlünün kim olduğunu ve gücün kimin elinde bulunduğunu.
Pazar günü UİD DER Gebze Temsilciliğinde düzenlediğimiz etkinlikte, Arap halklarının onurlu mücadelesini konuştuk. Bölgenin öneminden bahsettik. Tarihlerine değinmeye çalıştık. Uluslararası sınıf mücadelesinin yükselen dalgası hakkında yorumlarda bulunduk. Sorularımızla devam eden etkinliğimiz çok daha renkli bir hale geldi. Bizlerin neler yapması gerekiyor bu olanlar karşısında? Arap halklarının sergilediği mücadelenin yayılması için yapılması gerekenlere kafa yorduk. Onlarca yıl koyu diktatörlükler altında yaşasalar bile, ezilen, sömürülen insanlar, yani şairin dediği gibi “bizim insanlarımız” sonunda silkinip ayağa kalkmasını bildiler. Modern firavunları devirdiler. Halkların gücünü küçümseyenlerse ders verdiler. Örgütlü bir gücün karşısında hiçbir kuvvet duramaz. Mısır’da, Tunus’ta, Libya’da duramadığı gibi… Yeter ki örgütlenelim.
Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz!