Buradasınız
7 Ekim’in Birinci Yılı: Emperyalist Savaş Büyüyerek Devam Ediyor

İsrail’in geçtiğimiz sene 7 Ekim’den bu yana Gazze’de yürüttüğü savaş şiddetini arttırarak ve yeni bölgelere yayılarak devam ediyor. ABD, Çin ve Rusya’nın, bölgedeki rakip güçler olan İran ve İsrail’in kozlarını paylaştıkları bu savaşın alanı Gazze’den Batı Şeria’ya, oradan Lübnan’a yayılmış durumda. Yemen’den, İran’dan, Suriye’den gelen saldırı, suikast, bombalama haberleri, siyasi liderlerin tehditleri, İran’ın İsrail’i bombalaması, silah ticaretinin ve sevkiyatının hızlanması emperyalist savaşın derinleşerek süreceğini gösteriyor. Ortadoğulu emekçileri daha büyük bir yıkım ve acı bekliyor.
Emperyalist devletlerin büyük bir pervasızlıkla yürüttüğü bu savaşın bedeli ölü sayısının on binleri aşmasından ibaret değil. Tam ablukaya alınmış Filistin’de bir milyondan fazla emekçi nereye gideceğini, nereye sığınacağını, yaşamına nasıl devam edeceğini bilemez durumda. Hastanelerden okullara, ibadethanelerden çadır kamplarına kadar sivil halkın yaşam alanları bombalarla yerle bir ediliyor. Bir parça ekmeğin bile bulunamadığı, içme suyuna erişimin imkânsız hale geldiği, yaralıların, hastaların tedavi edilemediği, kentlerin, altyapının yerle bir edildiği, bombaların yağdığı bir ortamda hayatta kalmak da bir ıstıraba dönüşüyor. Gazzeli bir çocuğun sosyal medyada yayınlanan videoda “Her şeyden çok yoruldum. Ölmek istiyorum. Ölüp dinlenmek istiyorum artık!” diye haykırması çok söze yer bırakmadan bu gerçeği gözler önüne seriyor. Güney Lübnan ve Beyrut’ta da artık aynı acı haykırışlar duyuluyor.
Gazze’de tüm dünyanın gözü önünde süren savaşı ve soykırımı durdurmak için somut olarak tek bir adım atmayan egemenler, keskin açıklamalar yaparak göz boyamaya çalışıyor. Türkiye’nin de içinde olduğu pek çok ülke İsrail’le ticarete devam ediyor, hatta yenilerini imzalamak için adımlar atıyor. İsrail limanları petrolden doğalgaza, silahtan gıda maddelerine kadar dolup taşarken bu vesileyle zenginliklerini büyüten kapitalist devletler medya önünde timsah gözyaşları döküyorlar. Türkiye’de mazlumların yanında adaletin safında yer alacağını söyleyen, Netanyahu’ya hakaretler yağdıran egemenlerin şirketleri bu ticaret sayesinde ihya olmaya devam ediyor. Sözde İsrail’i kınayan devletlerin gösterdikleri ikiyüzlü tutumlar gerçekte İsrail’in elini rahatlatıyor, böylece daha da azgın bir biçimde emekçilerin üstüne bomba yağdırmaya, can almaya, yüzbinleri sürüp toprağından etmeye devam ediyor.
Savaşın ABD, İngiltere, Rusya, Çin gibi büyük güçlerin topraklarında yürümemesi bu savaşın onların kendi çıkarları için küresel düzeyde yürüttükleri bir savaş olduğu gerçeğini değiştirmez. Ortadoğu’yu, Ukrayna’yı cehenneme döndüren, kâh ticaret savaşları olarak kodlanan, kâh Tayvan, Nijer gibi örneklerde olduğu gibi patlak veren krizlerle, darbelerle, gerilimlerle yürüyen bu savaş, emperyalist paylaşım savaşıdır, Üçüncü Dünya Savaşıdır. Ukrayna’dan Ortadoğu’ya, Afrika’dan Asya-Pasifik’e büyüyerek devam eden bu savaş, dünyanın tüm işçi ve emekçilerinin yaşamını derinden etkilemekte, tehdit etmektedir. Nükleer silah kullanılması tehditleri, göç krizi, mültecilere karşı köpürtülen nefret ve şiddet, mülteci düşmanı gerici ve baskıcı iktidarların iş başına gelmesi savaşın yıkıcı etkilerinin sadece bir kaçıdır.
Emperyalist-kapitalist güçler savaşı harlarken dünya emekçileri Gazzeli, Batı Şerialı, Lübnanlı emekçilere dayanışma eli uzatıyor. Yürekleri kendi sınıfının insanlarının katledilmesini kaldırmayan emekçiler susmuyor, meydanları dolduruyor. Sendikalı işçiler greve çıkıyor, öğrenciler dersleri boykot ediyor, pek çok ülkede farklı dillerden, farklı dinlerden emekçiler büyük protesto gösterileriyle hem İsrail’e hem de kendi devletlerine “Savaşı durdurun!” diye haykırıyor.
İngiltere, Fransa, Almanya, ABD’de gerçekleşen kitlesel protestoların yanı sıra İsrailli emekçiler de faşist Netanyahu hükümetine karşı sokaklara çıkıyor, savaşın durdurulmasını, savaş rehinelerinin geri alınmasını talep ediyor. Bugün Filistinli emekçilerin acılarını dindirecek olan da emperyalist savaşı durduracak olan da dünya işçilerinin birliği ve örgütlü mücadelesidir. Bu nedenle dili, dini, rengi ne olursa olsun işçiler olarak tek bir safta birleşmeli, dünyamızı kana bulayan zalim egemenlere birlikte karşı durmalıyız.
- Sömürü ve Zorbalığa Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!
- UİD-DER Kadın Komitesi: Sorunlar, Engeller Mücadeleyle Aşılır!
- İşçilerin Canının Hiçe Sayılmasına Birlikte Karşı Duralım!
- 7 Ekim’in Birinci Yılı: Emperyalist Savaş Büyüyerek Devam Ediyor
- Ukrayna Savaşının İkinci Yılı: Ukrayna’dan Gazze’ye Emperyalist Savaşa Hayır!
- Emekçi Kadınlarız, 8 Mart Ruhuyla Birleşiyoruz!
- 6 Şubat Depremlerinin Birinci Yılı: Asrın Kötülüğünü Unutma, Unutturma!
- Gazze’de Savaş Büyüyerek Devam Ediyor
- Filistin ve Ortadoğu’da Yangın Büyüyor
- Oylar Emek ve Özgürlük İttifakı Partilerine!
- Ülkeyi Enkaz Yığınına Çeviren Yağmacı Düzene Artık Yeter!
- İşçi Sınıfı 1 Mayıs’ta Asrın Kötülüğüne ve Yağmacı Enkaz Düzenine “Artık Yeter” Diyecek!
- Felaket Göz Göre Göre Geldi: Depremzedeler İçin Tüm Olanaklar Seferber Edilsin!
- Asgari Ücret Görüşmeleri Algı Oyunlarıyla Başladı
- UİD-DER Kadın Komitesi: Kadına Yönelik Şiddetin Kaynağı Kapitalizmdir!
- Savaş Emekçiler İçin Yıkım Demektir! Savaşa Hayır!
- Şimdi Birlik ve Mücadele Zamanı!
- UİD-DER Kadın Komitesi: 1 Mayıs’ta Birlik, Dayanışma ve Coşkumuzla UİD-DER Kortejinde Buluşalım!
- Birlik ve Dayanışma İçinde 1 Mayıs’a!
- İşçi Sınıfının Tek Güvencesi Örgütlü Gücüdür!
- Savaşı Kınamak Sorumluluktan Kurtulmaya Yeter mi?
- 7 Ekim’in Birinci Yılı: Emperyalist Savaş Büyüyerek Devam Ediyor
- Ukrayna Savaşının 2. Yıldönümü: “Emperyalist Savaşa Karşı Mücadeleye!”
- Ukrayna Savaşının İkinci Yılı: Ukrayna’dan Gazze’ye Emperyalist Savaşa Hayır!
- Filistin ve Ortadoğu’da Emperyalist Savaş Yangını Devam Ediyor
- Bütçe Holdinglere Akıyor, Holdingler Savaştan Besleniyor!
- Milyonlar Meydanlarda Filistin Halkıyla Dayanışmayı Büyütüyor
- Emperyalist Savaşa Karşı İşçilerin Uluslararası Dayanışmasının Önemi
- Savaş ve Biz İşçiler
- Akan Kan Bizim de Kanımızdır!
- Filistin Halkıyla Dayanışma Büyüyor: Emperyalist Savaşa Hayır!
- Japon Doro-Çiba Sendikasının Filistin Sendikalarına Yanıtı
- Filistin Sendikalarının UİD-DER’in Mesajına Yanıtı
- Türkiye’de ve Dünyada Filistin Halkıyla Dayanışma Eylemleri: “Savaşı Durdurun!”
- Savaş Emekçiler İçin Yıkım Demektir! Savaşa Hayır!
- Haksız Savaşlar Memleket Sormaz!
- Haksız ve Emperyalist Savaşlara Hayır Diyoruz!
- Emekçiler Haykırdı: Rusya Elini Ukrayna’dan Çek! NATO’nun Genişlemesine Hayır!
- İşçi Sınıfının Tek Güvencesi Örgütlü Gücüdür!
- Emekçiler Haksız Savaşlara Hayır Diyor!
Son Eklenenler
- İzmir’de belediye işçileri birbiri ardına greve çıkıyor. Narlıdere Belediyesi işçileri 6 Mayısta grev başlattı, bir gün sonra talepleri kabul edildi. Konak Belediyesi işçileri ise 7 Mayısta greve çıktı. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde çalışan...
- Bu 1 Mayıs’a kızım, torunum ve oğlumla katıldım. 1 Mayıs alanında çocuklarımın da yanımda olmasının heyecanımı ve mutluluğumu arttırdığını belirtmek isterim. Ben her yıl 1 Mayıs’a UİD-DER’le katılıyorum ve her zaman çok heyecanlanıyorum.
- TÜPRAŞ Rafineri'de kendilerine haber verilmeden taleplerinin çok altında zam oranlarına ve 3 yıllık sözleşmeye imza atılmasına tepki gösteren işçiler üretimi durdurarak, yürüyüş yaparak sözleşmeyi protesto etti.
- Hiçbir şey siyaset üstü değildir. Ekmekten suya, yediğimiz peynirin kalitesinden oturduğumuz evin sağlamlığına kadar her şey siyasetin içindedir. İş cinayetlerini “kader” diye yutturanlar, depremleri de “fıtrat” diye anlatıyorlar.
- Toplu İş Sözleşmesi (TİS) sürecinde olan belediyeler ile petrokimya sektöründeki fabrikalarda birer birer grev kararları alınıyor. İzmir’de Narlıdere Belediyesi işçileri grevin ilk gününde kazanım elde ederken Konak Belediyesinde 7 Mayısta grev...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü mücadelesi 1889’dan önce başlamıştı. Ancak 1 Mayıs 1889’da, 8 saat çalışma, 8 saat dinlenme ve 8 saat canımızın istediğini yapma talebiyle kitlesel olarak alanlara çıkıldı. 1 Mayıs bu başkaldırının ve daha adil bir...
- Genel-İş Sendikası İzmir 6 Nolu Şubenin örgütlü olduğu Narlıdere Belediyesine bağlı NARBEL’de çalışan işçiler toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 6 Mayısta greve çıktı. NARBEL işçileri bir müddettir ücretleri eksik ve...
- Bu mektubumda sizlere sınıf temelinde örgütlü olmanın ne demek olduğunu dilim döndüğünce anlatmak istiyorum. Önce kendi deneyimimden, ardından da 1980 öncesi işçi kuşaklarının örgütlü mücadelesinden örnekler vereceğim.
- 15 Nisanda geçirdiği kalp rahatsızlığı nedeniyle 18 gün yoğun bakımda kalan ve 3 Mayısta yaşamını yitiren Sırrı Süreyya Önder on binlerce insan tarafından sonsuzluğa uğurlandı. Siyasi parti yöneticileri, sanatçılar, gazeteciler, Barış Anneleri, Kürt...
- Sırrı Süreyya Önder’i, Sırrı Abimizi kaybettik. O, işçilerin birliği, halkların kardeşliği mücadelesine katkılarıyla hep yaşayacak, yüreğindeki umut ve direncin sembolü olan gülümsemesiyle hep saygı ve sevgiyle hatırlanacak.
- İzmir Konak Belediyesine bağlı MER-BEL’de işçiler toplu iş sözleşmesi görüşmelerinin tıkanması üzerine 2 Mayısta tam gün iş bıraktı. 31 Mart yerel seçimleri sonrası İzmir Çiğli Belediyesinde tasarruf bahanesiyle işten atılan ve verilen sözlere...
- Dünya işçi sınıfı bu sene de 1 Mayıs’ı baskıcı ve anti-demokratik uygulamaların, işçi sınıfına yönelik saldırıların katlanarak arttığı bir dönemde karşıladı. Öfkesini ve taleplerini tek ses, tek yumruk olup haykırmak isteyen işçi ve emekçiler ABD’...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs, Türkiye genelinde kitlesel katılımla kutlandı. İstanbul başta olmak üzere birçok kentte alanlara çıkan yüz binlerce işçi ve emekçi, yaşadıkları ekonomik ve siyasal sorunlar...