Buradasınız
AKP İşçilere Değil Patronlara Çalıştı!

AKP hükümetinin 12 yıllık iktidarı döneminde, patronların çıkarına olan birçok yasa Meclis’ten geçti, yürürlüğe girdi. Bu yasalar, işçileri iliklerine kadar sömürmenin önünü açan yasalar. İş Kanunu’nun değiştirilmesi, emeklilik yaşının uzatılması, sağlıkta kesintileri getiren paketler, esnek çalışma ve taşeronlaştırmanın önünün açılması, “istihdam paketi” adı altında teşvikler, “torba yasa” adı altında sosyal hakların gasp edilmesi ve daha birçoğu AKP döneminde gerçekleşti. AKP hükümeti, işçilerin haklarına saldıran bu yasaları utanıp sıkılmadan “müjde” ve “reform” diyerek sundu. Fakat ortada ne “müjde” ne de “reform” vardı.
Bu düzende hangi hükümet başa geçerse geçsin patronların çıkarı için çalışıyor. 2002’de iktidara gelen AKP de patronların en has hizmetkârlarından biri oldu. 2003’te 4857 Sayılı İş Kanunu’nu yürürlüğe koyarak, işçileri esnek ve güvencesiz çalışma koşullarına mahkûm etti. Bu yasa ile birlikte kısa süreli sözleşmenin ve taşeronluğun önü açıldı, kadrolu çalışmaya büyük darbe indirildi. En başta da hastanelerde, belediyelerde ve bakanlıklarda taşeronlaştırma aldı başını yürüdü. İnşaat ve madenler hem taşeronlaştırmanın hem de iş cinayetlerinin merkezleri haline geldiler. 6, 8 ya da 11 aylık kısa süreli sözleşmelerle çalıştırılan işçiler, kıdem tazminatı gibi haklarını alamazken, sendikalı olmalarının da önü kesildi, kesiliyor.
2006’da getirilen SSGSS (Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası) yasasıyla sağlık hakkımız tırpanlanarak kuşa çevrildi. Kesintilerle birlikte paralı sağlık sisteminin önü açıldı. Muayene, reçete, katılım payı derken, sağlık için gittiğimiz hastanelerden ceplerimiz boşalarak çıktık. Ayrıca sigortalı olarak bir işte çalışmayan herkes kendi primini kendisi ödemek zorunda kalıp potansiyel borçlu haline geldi. Liseyi bitirip üniversiteyi kazanamayan ve bir iş bulamayan on binlerce öğrenci sağlık primi ödemek zorunda kalıyor.
Çıkartılan “torba yasa” ve istihdam paketleri ile patronlara teşvikler getirilirken, kıyaklar yapılırken, işçilerin çalışma ve yaşam koşulları her geçen gün ağırlaştırıldı. AKP hükümeti, bu paketlerle, yatırım yapmaları için patronlara İşsizlik Fonu’ndan teşvik verilmesinin önünü açtı. Patronun çalıştırdığı işçilerin sigorta primlerinin de yine bu fondan ödenmesini sağladı. Binlerce işçi İşsizlik Fonu’ndan yararlanmak için prim gün sayısı ve çalışma süresini doldurma gibi yasal engellere takılırken, AKP utanmadan işçilerin parasını patronlara peşkeş çekti, çekiyor. Ayrıca milyonlarca işçi bir ev alabilmek için gece gündüz çalışmak zorunda kalırken, AKP yine bu paketlerle bir çırpıda patronlara yatırım yapacakları araziler ve özel organize sanayi bölgeleri tahsis etti.
İş Güvenliği Yasasında ya da bu alandaki düzenlemelerde AKP hükümeti patronların taleplerini derhal hayata geçirdi. İşçiler için acil olan düzenlemeleri ise gelecek yıllara erteledi. En son geçtiğimiz aylarda işçiler için hayati önem taşıyan bazı yasa maddeleri ertelendi. Yüzlerce işçinin iş cinayetlerinde hayatını kaybetmesine rağmen, bu yasanın uygulanması sermayenin büyümesinin önünü açmak için sürekli erteleniyor. Çünkü iş güvenliği ve sağlığı önlemleri gibi hususlar maliyetleri arttırıyor, sermayenin kârlarını düşürüyor. Patronların ve AKP’ninse buna tahammülü yok. Sermaye daha fazla büyümeli. Bu gidişattan işçilerin payına düşense ölesiye çalışmak ve iş cinayetlerinde ölmek ya da sakat kalmak!
AKP hükümeti, patronlar için bu kadar çok şey yapıp bir günde yasalar çıkarırken işçiler için ne yaptı? Tabii ki hiçbir şey! AKP, yukarıda değinebildiğimiz yasaları ve paketleri çıkarırken, işçilerin ve onun örgütlerinin taleplerini dikkate almadı. O patronların ve TİSK, TÜSİAD, MÜSİAD gibi patron örgütlerinin sözünden çıkmadı. Düşük ücretlere, ağır çalışma koşullarına karşı durmak için greve çıkan işçilerin grevini yasaklamaktan geri durmadı. 30 Ocak 2015’te, patronların çağrısı üzerine 15 bin metal işçisinin grevini yasaklayarak kimin hizmetkârı olduğunu ortaya koydu.
Kapitalist düzende hükümetler asla tarafsız değildir. Onların tarafı patronlardır ve görevleri de patronların isteklerini yerine getirmektir. Çıkarılan yasalar, yapılan değişiklikler patronlar lehinedir. İşçilerin haklarını ne hükümetler ne de patronlar verdi. Onları geçmişte mücadele ederek kazandık ve ancak bu şekilde koruyabiliriz. Haklarımızı korumak ve geliştirmek için işçiler olarak örgütlenmeli, düzen partilerine ve patronlara kanmamalıyız.
Grev-Direniş Rehberi
- Avukatlar Anlatıyor: Yasalar Yetmez, İşçi Sınıfını Örgütlülük Kurtarır
- İşsizlik Fonu Yine Patronların Hizmetinde
- Asgari Ücretin Vergi Dışı Bırakılması ve Asgari Geçim İndirimi (AGİ)
- Buzdağının Görünmeyen Kısmı: Meslek Hastalıkları Gerçeği
- Grev Kırıcılığı ve Grev Hakkı
- Kazı Bağırtmadan Yolma Meselesi: Vergi
- Patronun Keyfi Kısa Çalışma Uygulamasına Karşı Dava Açan İşçi Kazandı
- Şimdi de İstirahat Parasına Göz Diktiler!
- Kod 29 ve SGK’nın Algı Oyunları
- Kod 29 Mağduriyeti Ortadan Kalkıyor mu?
- Kölelik Düzeninin “Yeni Normali”: Uzaktan Çalışma
- Yasal Olan Meşru mudur?
- Tazminatsız İşten Atma Saldırısı: Kod 29
- Patronların Pandemi Saldırısı: Kod 29!
- Çalışma Yaşamında Orman Kanunları
- Sigorta Hakkımız Gasp Ediliyor
- Sermayenin Elindeki Kamçı: Pandemi
- Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi, Kıdem Tazminatımızın Elimizden Alınmasıdır
- Sokağa Çıkma Yasaklarıyla Birlikte Telafi Çalışması Yaygınlaşıyor
- Kısa Çalışma Ödeneği ve Ücretsiz İzin Uygulaması
- Sadeleştirince Açığa Çıkanlar…
- Kurtuluş Yok Tek Başına, Ya Hep Beraber Ya Hiçbirimiz!
- 1 Mayıs: Gün Gelir Zorbalar Kalmaz Gider!
- İşçi Dayanışması 204. Sayı Çıktı!
- Uçurumun Kenarından Özgürlüğün Dünyasına
- Fitre Asgari Ücretliye, Emekliye Veriliyorsa…
- Fiyonklu Kazıklar Çoğalırken
- Doğru Tarafta, Bizim Safta Olabilmek…
- Arenalardan TikTok’a Uyuşturma Araçları
- Özlemini Çektiğimiz Güzel Günler İçin Birleşelim!
- İşçi Dayanışması 203. Sayı Çıktı!
- Uyanmak İçin Sabırsızlanacağımız Günler İçin
- “Hey Kızlar Siz de Katılın Bize!”
- Hak Verilmez, Alınır!
- Hüsrevlerin Değil Ferhatların Destanıdır Hatırlanan
- Büyük Resmi Görelim, Birliğimizi Örelim!
- Sendikalaşmak Türkiye’de Neden Zor?
- “Aile Yılı” İlan Edenler Neyin Peşinde?
- Katliamların Sorumlusu Kim?
- Patronlar Çok Para Kazanırken…
Son Eklenenler
- Gerek dünyada gerekse yaşadığımız ülkede öyle olaylar, öyle gelişmeler yaşanıyor ki ilk bakışta her şey çok bilinmeyenli bir matematik denklemi gibi karmaşık ve anlaşılmaz görünebilir. Nasıl ki matematikte karmaşık problemleri çözebilmek için...
- İrfan Yalçın’ın “Ölümün Ağzı” romanı, 1940’lı yıllarda Zonguldak köylüsünün “mükellef” adı altında bedavaya çalıştırıldığını belgeleyen bir tanıklıktır. Dönemin tek partili rejiminde, İsmet İnönü madeni teftişe gittiğinde, karşısına dizilen...
- Ha geldi, ha gelecek, yok yok bu sene gelmeyecek derken Yaren leylek Bursa’nın Karacabey ilçesinde, Uluabat Gölünün kıyısında balıkçı Âdem amcayla buluştu. On dört yıllık dostluk! Adı gibi yarenlik yapıyor Âdem amcaya. Aslında kimsenin haberi...
- 11 Nisan’da Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Emek ve Demokrasi Güçleri ve öğrenciler birçok ilde tutuklu öğrencilerin serbest bırakılması talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirdi. İstanbul’da KESK İstanbul Şubeler Platformunun...
- Yunanistan’da işçi ve emekçiler bir kez daha kamu ve özel sektörde 24 saatlik genel grev gerçekleştirdi. Tembi tren felaketinin ikinci yıldönümü olan 28 Şubatta tarihindeki en büyük grev ve protestolara sahne olan Yunanistan’da, 9 Nisanda bir kez...
- KESK’e bağlı Eğitim Sen, Birleşik Kamu-İş’e bağlı Eğitim-İş ve Hürriyetçi Eğitim Sen, 10 Nisanda birçok ilde Milli Eğitim Müdürlükleri önünde, kent meydanlarında, sendika şubelerinde proje okullara yapılan keyfi atamalara karşı basın açıklamaları...
- Üzerine sayfalarca yazı yazılabilecek, saatlerce sohbet edilebilecek bir konunun en öz, en çarpıcı halidir sloganlar… Hele ki işçi sınıfının sloganları! Birkaç kelimeyle büyük anlamlar sırtlanırlar. Kimisi somut bir talebi anlatır, kimisi bir...
- Ankara’nın Beypazarı ilçesinde bulunan Çayırhan Maden Ocağında 10 Nisanda gece vardiyası sırasında meydana gelen patlamada 2’si ağır olmak üzere 14 işçi yaralandı.
- Evrensel sağlık kapsamı; tüm insanların ihtiyaç duydukları sağlık hizmetlerine, ihtiyaç duydukları yer ve zamanda, mali sıkıntı çekmeden erişebilmeleri anlamına gelir. Sağlığın geliştirilmesinden, hastalıkların önlenmesine, rehabilitasyon ve...
- Gençlik yılları insanın en güzel, en verimli, en dinamik yılları olarak tanımlanır. Fakat gençlerin dinamizmleri yok ediliyor, gelecekleri ve hayalleri çalınıyor, toplum nefessiz bırakılıyor. Kapitalizm genç kuşaklara bir gelecek vaat etmiyor....
- Ruhunda özgür bir dünyanın umudunu taşıyan, yüreği bencil çıkarlarla değil, toplumsal kurtuluş özlemiyle çarpan sevgili büyüklerimiz ve değerli genç arkadaşlarımız, merhaba!
- Rejimin 19 Martta başlattığı saldırı dalgasına karşı başlayan protestolarda öğrenci gençler kitlesel katılımıyla dikkati çekmişti. Günlerce süren eylemlerde, polis barikatlarına, polisin şiddetli müdahalesine rağmen alanları terk etmeyen yüzlerce...
- Çünkü büyük kapitalist ülkeler, milyonlarca emekçinin vergileriyle oluşan bütçeleri sağlık, eğitim, barınma gibi temel ihtiyaçlara değil daha fazla silahlanmaya akıtıyorlar. Baskıcı ve otoriter uygulamaları arttırıyor, demokratik hak ve özgürlükleri...