Buradasınız
AKP’nin Torba Yasası: Patronlara Kıyak, İşçilere Saldırı
AKP iktidarı, 16 Ekimde TBMM Plan ve Bütçe Komisyonuna bir torba yasa teklifi sundu. 43 maddelik yasanın 30 maddesi komisyonda kabul edildi. Yasa teklifinde işsizlik fonu yine patronlara peşkeş çekiliyor; türlü gerekçelerle sigorta prim destekleri, vergi indirimleri gibi pek çok maddi destek yaratılıyor. Buna karşılık işçilerin önüne esnek ve güvencesiz çalışma konuyor. Kıdem tazminatı fiilen gasp ediliyor. Kısa çalışma uygulaması 30 Haziran 2021’e kadar uzatılıyor. Torba yasada yer alan uygulamaların bir kısmı şöyle:
- 1 Ocak 2019 ile 17 Nisan 2020 tarihleri arasında işten çıkarılan işçilerin ve kayıt dışı çalıştırılan işçilerin en son çalıştıkları işyerine başvurmaları ve bu işverenler tarafından fiilen çalıştırılmaları halinde işverenlere maddi destek sağlanacak. Şöyle ki, patronlar işe geri aldıkları ya da SGK’ya bildirdikleri işçileri çalıştırdıkları her gün için 44 lira destek alacaklar. Toplam destek tutarı, işverenlerin SGK’ya ödeyeceği primlerden düşülecek.
Bu maddede kayıt dışı çalıştırılan işçilerle ilgili dikkat çeken bir detay bulunuyor. Bilindiği gibi mevcut iş kanununa göre kayıt dışı çalıştırıldığını ispat eden işçiler mahkeme yoluyla geriye dönük sigorta primlerini işverenden talep edebiliyorlar ve kayıt dışı işçi çalıştırdığı tespit edilen işverenlere para cezası veriliyor. Ancak yeni düzenlemeye göre, işçiler sigortasız çalıştırıldıkları döneme ilişkin ücret ve ücrete bağlı haklar dışında diğer haklarından feragat etmiş sayılacaklar. Yani geriye dönük sigorta primlerini talep edemeyecekler. İşverenlere de herhangi bir para cezası veya yaptırım uygulanmayacak. Yani kayıt dışı işçi çalıştıran patronlar resmen ödüllendirilirken, zaten hakkı gasp edilmiş olan işçilerin ise ikinci kez hakları gasp edilecek.
- Tam zamanlı çalışan bir işçi 31 Aralık 2020’ye kadar kısmi süreli çalışmaya geçerse gelir vergisinden muaf olacak. Bunun için işverenin, işçinin çalışmadığı gün sayısı kadar kısmi süreli yeni bir işçi istihdam etmesi ve yeni istihdam edilen işçinin en az 6 ay çalışması gerekecek. Ancak muaf olacağı vergi tutarı asgari ücretin yüzde 10’unu aşamayacak. Bu istisna, en fazla 12 ay süreyle ve kısmi süreli olarak yeni istihdam edilen işçi çalışmaya devam ettiği sürece uygulanacak. Cumhurbaşkanı süreyi uzatmaya, Hazine ve Maliye Bakanlığı maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkili olacak.
Kısa zamanlı çalıştığı için ücreti düşen ve sigorta primleri eksik yatan bir işçiye gelir vergisi muafiyeti nasıl bir merhem olabilir? Bunun işçi için nasıl bir teşvik edici yanı olabilir? Açık ki mesele işçiyi kısa çalışma dayatmasına boyun eğmeye zorlamaktır, tıpkı ücretsiz izinde olduğu gibi… Demek ki mesele işçiyi teşvik etmek değil, esnek çalışmayı yaygınlaştırmak için patronların önünü açmaktır.
- İşveren, 25 yaş altı ve 50 yaş ve üzerindeki işçileri bir defada veya yenileyerek toplam 2 yıl boyunca belirli süreli sözleşmeyle çalıştırabilecek. Bunun anlamı işçilerin iki yıl boyunca kıdem hakkı ve iş güvencesi olmadan çalıştırılmasıdır. Oysa mevcut iş kanununa göre işverenin işçiyi belirli süreli çalıştırabilmek için “belli bir işin tamamlanması veya belirli bir olgunun ortaya çıkması gibi objektif koşul” olması gerekiyor. Ayrıca esaslı bir neden olmadıkça, birden fazla üst üste sözleşme yapılamıyor, aksi halde iş sözleşmesi başından itibaren belirsiz süreli kabul ediliyor.
- İşveren ayda 10 günden az çalıştırdığı 25 yaş altındaki işçilerin emeklilik primlerini ödemek zorunda olmayacak. Sadece yüzde 2’lik iş kazası ve meslek hastalıkları primi ile GSS priminin yüzde 7,5’ini ödemekle yükümlü olacak. GSS priminin kalan yüzde 5’i ise işçinin ücretinden kesilecek. Sözde genç işsizliğin azaltılması ve gençlerin iş yaşamında tecrübe kazanması amacıyla getirilmek istenen bu uygulama, gençlerin iş güvencesinden ve geçinebilecekleri bir gelirden yoksun olmaları, emekliliğin ise hepten imkânsız hale gelmesi demektir.
Siyasi iktidar büyük bir pervasızlıkla yasa teklifinin gerekçesini “koronavirüs salgınının istihdam üzerindeki olumsuz etkilerinin azaltılması, salgın nedeniyle işçi ve işverenler üzerinde oluşan yükün sosyal devlet ilkesi gereğince paylaşılması ve giderilmesi” olarak açıklıyor. Bunun büyük bir yalan olduğu ortadadır. Bu yasanın yürürlüğe girmesiyle siyasi iktidar, fona devrederek gasp edemediği kıdem tazminatını fiilen ortadan kaldırmak istiyor. Kıdem tazminatını orasından burasından kemirerek ve eleğe çevirerek gasp etmenin zeminini güçlendiriyor. Çok açık ki asıl amaç patronları ihya etmek ve işçileri sınırsızca sömürmeleri için iş kanununu yok sayacak olanaklar yaratmaktır.
- Her İşyerine, Her Mahalleye Kreş İstiyoruz!
- Hayat Pahalı Ama Hayatımız Çok Ucuz!
- “Neyin Yoksa Ondan Sakın Vazgeçme Oğlum”
- Yarına Gidenler, Yarınlar İçin Mücadele Edenler
- Büyüyen Yoksulluk ve Sosyal Yardımlar
- Rakamların Ardına Gizlenen Gerçekler
- Sermayenin ve İktidarın Saldırılarını Püskürtmek İçin 1 Mayıs Ruhuyla Birleşelim
- İşçi Dayanışması 192. Sayı Çıktı!
- Bumerang Geri Döner!
- Engelli Koşu ve Örgütlülük
- “İş Barışı” mı Hak Arayışı mı?
- Dünden Bugüne Barış ve Adalet Özlemimiz İçin
- Yoksulluk Azaldı mı?
- Sermayenin Saldırılarına Karşı Birliğimizi Örgütleyelim!
- İşçi Dayanışması 191. Sayı Çıktı!
- Bir Ana ile Tanışmak…
- Sağlığımızı Mucizelerle Değil Birliğimizle Koruyabiliriz
- Koca Yusuf’tan Köroğlu’na, Onlardan Bize Kalan
- MESS Sözleşmesinden Çıkardığımız Bir Ders Var
- Patron Haklı mı?
- İcra ve İflas Yasasındaki değişiklik ne anlama geliyor?
- Covid-19, Kısa Çalışma ve Ücretsiz İzin Gerçeği
- AKP’nin Torba Yasası: Patronlara Kıyak, İşçilere Saldırı
- Pandemi, Ücretsiz İzinler ve Hak Gaspları
- İş Güvenliği Yasasına 4. Kez Erteleme Ne Anlama Geliyor?
- Kronik Hastalığı Olan İşçilerin ve Hamile Kadınların Yasal Hakları
- Koronavirüs ve Yasal Haklarımız
- Avukat Mesut Badem ile Arabuluculuk Üzerine/2
- Avukat Mesut Badem ile Arabuluculuk Üzerine/1
- İşçilerin Sordukları/78
- Emeklilik Hakkımız İçin Topyekûn Mücadele Edelim!
- Yargıtay’ın Hamile İşçiler İçin Emsal Kararı
- İşçilerin Sordukları/75
- İşçilerin Sordukları/74
- İşçilerin Sordukları/73
- İşçilerin Sordukları/72
Son Eklenenler
- Türkiye’de seçimler öncesinde çok sayıda emekli eylemi gerçekleşti. Emeklilerin yaşadığı sorunların sandığa yansıyarak yerel seçimleri etkilediği herkesin malumu… Sorunlarımız bitmedi ve seçim sonrasında da emekliler olarak taleplerimizi haykırmaya...
- Merhaba dostlar; bizler İstanbul’dan bir grup öğretmeniz. 1 Mayıs’a yaklaşırken duygularımızı siz işçi kardeşlerimizle paylaşmak istedik. Öncelikle her sene olduğu gibi bu sene de 1 Mayıs coşkusunu haftalar, aylar öncesinden hissetmeye başladık. O...
- Öz Gıda-İş Sendikasında örgütlü işçilerin 7 Marttan beri grevde olduğu Abalıoğlu Lezita fabrikasında 16 Nisanda jandarma işçileri ve sendikacıları darp etti ve ters kelepçeyle gözaltına aldı. Yaralanan 8 işçi hastaneye kaldırıldı. İzmir Kemalpaşa’da...
- 17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında Türkiye’nin pek çok kentinde sağlık emekçileri basın açıklamaları gerçekleştirdi. 12 yıl önce Gaziantep’te görev sırasında katledilen Dr. Ersin Arslan ve sağlıkta şiddet sonucu yaşamını...
- Bursa’da faaliyet gösteren Durak Tekstil’de 6 işçi Öz İplik-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılmış ve fabrika önünde direnişe geçmişlerdi. 6 Şubattan itibaren direnişlerine kararlı bir şekilde devam eden Durak Tekstil işçileriyle dayanışma...
- Sermaye sınıfı ve iktidar bizi bir birey, bir insan olarak değil sadece ucuz işgücü kaynağı olarak görüyor. Çok çocuk doğurmamızı, gelecek işçi kuşaklarını yetiştirmemizi beklerken, kadın istihdamını teşvik ettiklerini söylerken, doğum ve emzirme...
- Adıyaman’ın Besni ilçesinde bulunan Mega Polietilen fabrikasında 2 aylık ücretleri gasp edilen işçiler 8 Nisanda iş bırakarak direnişe başladı. 15 Nisanda BİRTEK-SEN’in çağrısıyla fabrika önünde bir dayanışma eylemi yapıldı. 5 Nisandan bu yana...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü için mücadelesinden doğan 1 Mayıs’ın 138 yıllık bir tarihi var. Kuşaklar boyunca kadın ve erkek işçiler işgününü 8 saate indirmek için mücadele ettiler ama bu mücadele işgününün kısaltılması talebiyle sınırlı kalmadı...
- Hepimiz artan hayat pahalılığından şikâyet ediyoruz. Geçimimizi sağlamakta, ay sonunu getirmekte zorlanıyoruz. Çarşı-pazarda, marketlerde hep aynı sohbeti yapıyor, aynı dertten yakınıyoruz: Hayat çok pahalı! Çoğumuz için tatil yapmak, hafta sonu...
- İsrail’in Gazze’ye saldırıları altıncı ayını geride bırakırken altı aydır meydanları dolduran İngiltereli işçi ve emekçiler “acil ve kalıcı ateşkes” ve “İsrail’e silah satışının sonlandırılması” talepleriyle bir kez daha meydanlara çıktı. 13 Nisanda...
- Otuz yıl boyunca kesintisiz çalışmış, ücreti daha cebine girmeden SGK primleri ve vergileri kesilmiş, EYT’li emekli bir işçiyim. 2024 yılı Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından emekliler yılı ilan edildi ama emekliler sefalet içinde yaşamaya mahkûm...
- Ezilenlerin safında mücadele eden, şiirlerini ve oyunlarını işçi sınıfına adayan Bertolt Brecht, “Yarının Büyüklerine Şiirler” kitabında, beşiğinin başucunda oğluna seslenen bir ananın ninnisine yer verir. Geçmişten bugüne ninniler, çocukların...
- Sevgili işçi kardeşlerim, hepinize merhaba. Bu mektubumda sizlerle sözü eğip bükmeden konuşmak ve gerçekler üzerine hasbihal etmek istiyorum. Yani gerçekleri olduğu gibi konuşalım. Biliyorum ki kursağınıza giren her lokmayı alın teriniz, elinizin...