Buradasınız
Alışmayalım, Mücadele Edelim
Ankara'dan bir sağlık işçisi

Her yemek molamızın değişmez sohbet konuları zamlar, hayat pahalılığı, iktidar sözcülerinin ikiyüzlülüğü ve aklımızla dalga geçmeleri… Dün markete giden biri yine bir şeylerin fiyatının artmış olduğunu, iki yüz liraya ancak bir torba dolduğunu öfkeyle anlatıyor. Arabası olan bir arkadaş benzine, mazota gelen yeni zamların “müjdesini” veriyor. Konu konuyu açıyor, her birimiz kendi yaşadıklarımızı, tepkimizi anlatırken buluyoruz kendimizi. Bir taraftan da “şaşırmadık”, “alıştık artık”, “ohoo sen daha alışmadın mı?” gibi sözler de ediliyor.
Yaşam koşullarımız her geçen gün kötüleşiyor, geçim sıkıntımız ve toplumun üzerine karabasan gibi çöken baskılar artıyor. Her gün bir öncekinden daha fazlası gelince, bizler de her yeni gelişmeyi “alıştık artık” diye karşılamaya başlıyoruz. Neden alışıyoruz? Çünkü itiraz edemiyor, karşı duramıyoruz. İşçilerin birçoğu yaşanan gelişmeler karşısında kendini eli kolu bağlı, çaresiz, güçsüz görüyor. Durmaksızın yağan zamlar, artan baskılar karşısında elimizden bir şey gelmeyeceğine inanıyor ve çareyi üzülmektense alışmakta buluyoruz. İşyerimizdeki sıkıntılarda da bu böyle… Mesela çalıştığım hastanede çalışan sayısının yetersiz olması nedeniyle randevu alamadığından şikâyet eden hasta ve hasta yakınları ile sağlık işçileri arasında sürekli tartışma çıkıyor. “Alıştık artık kavga etmeye” diyor arkadaşlarımız. Ama neden böyle çalışmak zorunda olalım? Uzun çalışma saatlerine, ağır çalışma koşullarına neden alışalım ki? İşin aslı mücadele etmek yerine değiştiremeyeceğimizi düşündüğümüz her şeye alışıyoruz ve biz “alıştıkça” sorunlar çığ gibi büyümeye devam ediyor.
Sessiz bir ortamda, gece uyumadan önce mesela, yalnızca bir saatin sesini duyduğumuzu düşünelim. Kulağımız saatin hep aynı düzeyde çıkan tik tak sesine alıştıkça onu duymaz olur. Oysa bugün yaşadığımız sorunlar o kadar büyük ve katlanılmaz düzeyde ki… Hayat pahalılığına, zam haberlerine, hak gasplarına, baskı ve yasaklara “alışmak” bunları kabullenmek demektir. Faturaları nasıl düşürürüz, alışverişi nereden yapsak daha ucuz olur diye milim milim hesap yapmaya, market market gezmeye neden alışalım? Bizler geçim sıkıntısı içinde debelenirken, karşımıza çıkıp “bu ülkede aç da yoksul da yok, enflasyon yok” demelerine, yalanlarına neden alışalım? Doğadaki her canlı gibi insan da değişen koşullara uyum sağlayabilirse, alışabilirse hayatta kalır. Ama bu durum kötüleşen koşullara, bize reva görülen yoksulluğa, nefessiz bırakılmaya alışmak anlamına gelmiyor. Alıştığımızda elimize daha da büyüyen yoksulluktan, daha fazla tepemize çökmelerinden başka bir şey geçmez. Alışmayalım, mücadele edelim. Ancak o zaman ekmeğimizi büyütebilir, hakkımız olanı alabiliriz.
- Patronlar “Kullan At” İşçi İstiyorlar!
- İşçi Sınıfı Olarak Ders Çıkaralım
- Grönland’ın Buzulları ve Egemenlerin Kâr Arzusu
- Dünü Unutmadan, Bugüne ve Geleceğe Bakabilmek…
- Emekliliği Kim Bitirdi?
- Servis mi Eziyet mi?
- Yamyam Fareler Gibi Olmamak İçin…
- “Keşke Bizim de Bahçeli Bir Evimiz Olsaydı”
- “Polonez İşçileri Kazanmış”
- Kumarla Köşeyi Dönenler Neye Dönüyor?
- Düşük Ücret Dayatmasına Karşı Örgütlü Mücadeleye
- “Geçinemiyorsan Memleketine Dön”
- Neden Hayattan Sıkılıyoruz?
- Rakip Değiliz
- Savaşı Kınamak Sorumluluktan Kurtulmaya Yeter mi?
- Sağlık Alanında Birleşik Mücadele Şart!
- İyi ki Varsın UİD-DER
- Her Şeyin İçinde ve Her Şeyin Dışındayız
- Her Şey Karşıtıyla Vardır
- Çocuklar Öldürülmesin Şeker de Yiyebilsinler
Son Eklenenler
- Kocaeli Gebze’de bulunan Alman sermayeli Erlau Metal fabrikasında işçiler, Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şube’de örgütlendi. Sendika yakın zamanda Çalışma Bakanlığından yetki belgesini almasına rağmen işveren yetki itirazında bulundu....
- Kasım 2024’te Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer tutuklanarak görevden alınmış ve ardından belediyeye kayyum atanmıştı. İşçiler üzerinde baskı uygulayan kayyum yönetiminin tazminatlarını ödemeden, haklı gerekçe göstermeden pek çok işçiyi...
- Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) geçtiğimiz hafta Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumlarına Öğretmen Atama ve Yönetici Görevlendirme sonuçlarını açıkladı. Sonuçların açıklanmasının ardından eğitim sendikaları atamaların ölçülebilir ve somut...
- Gerek dünyada gerekse yaşadığımız ülkede öyle olaylar, öyle gelişmeler yaşanıyor ki ilk bakışta her şey çok bilinmeyenli bir matematik denklemi gibi karmaşık ve anlaşılmaz görünebilir. Nasıl ki matematikte karmaşık problemleri çözebilmek için...
- İrfan Yalçın’ın “Ölümün Ağzı” romanı, 1940’lı yıllarda Zonguldak köylüsünün “mükellef” adı altında bedavaya çalıştırıldığını belgeleyen bir tanıklıktır. Dönemin tek partili rejiminde, İsmet İnönü madeni teftişe gittiğinde, karşısına dizilen...
- Ha geldi, ha gelecek, yok yok bu sene gelmeyecek derken Yaren leylek Bursa’nın Karacabey ilçesinde, Uluabat Gölünün kıyısında balıkçı Âdem amcayla buluştu. On dört yıllık dostluk! Adı gibi yarenlik yapıyor Âdem amcaya. Aslında kimsenin haberi...
- 11 Nisan’da Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Emek ve Demokrasi Güçleri ve öğrenciler birçok ilde tutuklu öğrencilerin serbest bırakılması talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirdi. İstanbul’da KESK İstanbul Şubeler Platformunun...
- Yunanistan’da işçi ve emekçiler bir kez daha kamu ve özel sektörde 24 saatlik genel grev gerçekleştirdi. Tembi tren felaketinin ikinci yıldönümü olan 28 Şubatta tarihindeki en büyük grev ve protestolara sahne olan Yunanistan’da, 9 Nisanda bir kez...
- KESK’e bağlı Eğitim Sen, Birleşik Kamu-İş’e bağlı Eğitim-İş ve Hürriyetçi Eğitim Sen, 10 Nisanda birçok ilde Milli Eğitim Müdürlükleri önünde, kent meydanlarında, sendika şubelerinde proje okullara yapılan keyfi atamalara karşı basın açıklamaları...
- Üzerine sayfalarca yazı yazılabilecek, saatlerce sohbet edilebilecek bir konunun en öz, en çarpıcı halidir sloganlar… Hele ki işçi sınıfının sloganları! Birkaç kelimeyle büyük anlamlar sırtlanırlar. Kimisi somut bir talebi anlatır, kimisi bir...
- Ankara’nın Beypazarı ilçesinde bulunan Çayırhan Maden Ocağında 10 Nisanda gece vardiyası sırasında meydana gelen patlamada 2’si ağır olmak üzere 14 işçi yaralandı.
- Evrensel sağlık kapsamı; tüm insanların ihtiyaç duydukları sağlık hizmetlerine, ihtiyaç duydukları yer ve zamanda, mali sıkıntı çekmeden erişebilmeleri anlamına gelir. Sağlığın geliştirilmesinden, hastalıkların önlenmesine, rehabilitasyon ve...
- Gençlik yılları insanın en güzel, en verimli, en dinamik yılları olarak tanımlanır. Fakat gençlerin dinamizmleri yok ediliyor, gelecekleri ve hayalleri çalınıyor, toplum nefessiz bırakılıyor. Kapitalizm genç kuşaklara bir gelecek vaat etmiyor....