Buradasınız
Bahar güneşi ve analara bir soru
8 Mart 2021 - 18:25
Bahar güneşi gibi taze, tomurcuklu,
Dalımda sevincimi taşıyan umutlar.
Ayrı bir aydınlık aydınlığın içinde,
Boşanın musluklarım, yağın yağmurlarım
Eskinin, karanlığın, korkunun üstüne
(Oktay Rıfat)
Evet, hiçbir zaman tam karanlık değildir gece. Yıldızlar parıldadıkça, güneş doğuncaya, gün ışıyıncaya kadar karanlıkta yol gösterirler bize. Karanlıkta o yıldızlara bakarız, yönümüzü kaybetmekten ve umutsuzluğa düşmekten kurtuluruz. Aynı şekilde faşizm karanlığı toplumun üstüne çöktüğünde, karanlıklar hiç dağılmayacakmış gibi görünür. Oysa gözümüzü o yıldızlara dikip yürümeye devam ettiğimizde mutlaka karanlıkların dağıldığı günlere ulaşırız. Nitekim 1980 askeri faşist darbesinden 4 yıl sonra 8 Mart’lar yeniden kalabalıklarla kutlanır oldu. Dahası 1986’da Netaş grevi ve 1989’da Bahar Eylemleri patlak verdi. İşçi sınıfı adeta “bekleyin yine geliyorum” diyordu.
Yerin derinliklerinden geldiler
Ellerinde susmak bilmeyen bir yeraltı güneşiyle
Ne kadar diplere bastırılsa da o kadar boğulmak bilmeyen yankısıyla yüreklerinin
Ağır ağır geldiler, karanlık sarnıçlardan sıza sıza
Sağır küplerde birike birike…
Sonra her gün geldiler, artarak geldiler
Kadınları, çocukları ve alkışlarıyla
Yoğurt mayalar gibi geldiler…
(Kemal Özer)
1991 kışı, hava soğuk. Ama “işçilerin baharı” devam ediyor. Zonguldak Madencileri Ankara’ya yürüyor. Ucu bucağı görünmeyen insan selinin en önünden yürüyen kadınlar madencilerin eşleri, anneleri, kızları… Gemileri yaktık, geri dönüş yok diyorlar. Eylem adeta baharın zirve noktası...
Türkiye’de 1990’lar boyunca birçok grev ve direnişte yine kadın işçiler vardı. Mesela 1991 yılında Beykoz Paşabahçe Fabrikası patronu 640 işçiyi işten çıkardı. Fabrikada 2500 işçi çalışıyordu. “Bugün sanaysa yarın bana” diyen işçiler bir araya geldi ve şalteri indirdi. Her gün Beykoz’un gecekondu mahallelerinden kadınlar, yemek tencereleri ve çocuklarıyla direniş alanına geldiler, eşlerinin direnişine sahip çıktılar. Komşu kadınlar da civar fabrikalarda çalışan işçilerin eşleri, anneleriydi. Bu destek 21 gün sonra işçilere zafer getirdi, işçiler işe geri alındı.
2006’da Antalya serbest bölgedeki Novamed fabrikasında 82’i kadın 83 işçi sendikalı olmak istedikleri için işten atıldılar. Düşük ücretler, kadınların hamile kalıp kalamayacağına yönetimin karar vermesi, tuvalete gitmenin dakikalarla sınırlandırılması, kötü yemekler, meslek hastalıkları… Haklı ve öfkeli kadınların başını çektiği bu direniş 447 gün sürdü. Grev Türkiye’de serbest bölgede uygulanan ilk grevdi. Kadın işçiler patronların sınırsız sömürü alanları olarak planlayıp oluşturdukları serbest bölgelerde sendikalaşmanın ve grevin öncüleri oldular.
Emekçi Kadınlardan 8 Mart Mesajları
15 Mayıs 2018, Flormar direnişimizi başlattığımız gün. Sendikalı olmak için birleşmişiz, çoğunluğu almışız ama işten atılmışız. Ve işte o gün, asıl adımı attık biz. Asıl birlik, beraberlik o zaman başladı. Fabrika içinden bize destek veren arkadaşlarımızı birer birer işten attılar. Ama direnişimizi duyan, gören herkes bize destek verdi. Sendikalar, fabrika işçileri, dernekler bizlere destek verdiler. Direnişimizi ziyaret eden emekçi kadınlardan güç alıyorduk biz. Onlar geldikçe biz daha çok güçlendik, hakkımızı daha fazla aramaya koyulduk. Her zaman yanımızda olan UİD-DER, bizim için bir şarkı yazdı. O şarkıda yazanlar öyle doğruydu ki, şarkıyı dinlerken, söylerken daha da güçlendik. Gücümüze güç kattı o şarkı. Kışın soğuğunda direniyorduk ama şarkımızı dinledikçe içimiz ısınıyordu. Zaman zaman moralimiz bozuluyordu, açıyorduk şarkımızı, dimdik duruyorduk, keyifleniyorduk. Şarkımızı daha yüksek sesle söylüyorduk ve patrona ne kadar güçlü olduğumuzu gösteriyorduk. Yasaların, devletin arkasına sığınan patron da güçlüydü. Bu yüzden türlü engellerle karşılaştık. Ama bunca engele rağmen, direndik, yılmadık. Bu direniş hayatıma çok anlam kattı. Duygu ve düşüncelerimi değiştirmeme vesile oldu. Direnişimizde en çok desteği UİD-DER’den aldık. Çok güzel dostluklar kazandık. Böylesine anlamlı bir günde, bir kadın işçi olarak yayınlanan akışta şarkımızın hikâyesini anlatmak istedim sizlere. Hepimizin 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü kutlu olsun!
Gebze’den bir petrokimya işçisi kadın / Flormar direnişçisi