Buradasınız
Başka Bir Sağlık Sistemi Ortak Mücadeleyle Mümkün!
Anadolu yakasından sağlık işçileri

Kapitalizm altında sağlık sistemi bolca kâr elde edilen büyük bir rant kapısı haline getirildi. Sağlık sektörü patronları için durum böyleyken sağlık çalışanları açısından tablo uzun çalışma saatleri, can güvenliğinin olmadığı iş ortamı, ağır çalışma koşulları, ucuz işgücü cenneti vb. olarak uzayıp giden bir manzaradan ibaret ne yazık ki. 1980’lerde yaygınlaşmaya başlayan neoliberal politikalarla birlikte sağlıktan eğitime pek çok sektörde kamuya ayrılan bütçe kısıldı. Sağlık sisteminin özel sektöre yönlendirilmesine dair bilinçli bir politika yürütülüyor. Türlü teşviklerle sermaye sahiplerinin cepleri şişirildikçe şişiriliyor. Sağlık hizmetlerinden faydalanmaya çalışan hastalar para kazanılacak birer müşteri olarak görülüyor.
Odak noktası kâr olan sistemde toplumun koruyucu ve tedavi edici nitelikli bir sağlık hizmeti alması mümkün olmuyor. Aşılamalar, kanser taramaları, doğum kontrolü, gebelik ve sağlam çocuk takiplerine kadar koruyucu sağlık hizmetleri ulaşılmazlığı ve niteliksizliği sebebiyle her bir taraftan alarm veriyor. Kamu hastanelerindeki personel yetersizliği ve malzeme kısıtlılığı nedeniyle tetkik süreçleri uzuyor, tanılar gecikiyor, hastalar tedaviye ulaşamıyor. Doktor randevuları alınamıyor, kanser ilaçları dâhil bazı hayatî ilaçlara erişilemiyor. Aciller ve yoğun bakımlar kan ağlıyor. Tüm bu koşullara rağmen sağlığa yeterli bütçe ayrılmıyor. Kamusal sağlık kuruluşları, hâlihazırda yetersiz ve desteklenmiyorken özel sektöre teşvik yağıyor. Sağlık sisteminin bu denli çöküşü hastalarla birlikte sağlık çalışanlarını da ciddi bir şekilde etkilemektedir. Sağlık çalışanları ağır çalışma koşulları ve düşük ücretler karşısında tükeniyor. Çareyi ülke dışına gitmekte arıyor. Özetle, sağlık alanında bugün gelinen nokta tam bir iflas durumudur.
Peki, bu karanlık tablodan nasıl bir sonuç çıkarmalıyız? Çöken sağlık sektörüne karşı Türkiye’den ve dünyadan sesler yükseliyor. Düşük ücretlere, baskılara ve mobbinge karşı sağlık işçileri eylemler yapıyor. Geçtiğimiz senelerde “5 Dakikada Hekimlik Olmaz, Sağlık 5 Dakikaya Sığmaz” şiarıyla toplumda yankı bulan eylemler gerçekleştirilmişti. Aile Sağlığı Merkezi çalışanları kendilerine dayatılan performans sistemine yönelik basın açıklamaları ve eylemler yaptı. Ardından özel hastanelerde yenidoğan yoğun bakım ünitelerinde yaşanan dehşet verici bebek ölümleri protesto edildi. Sağlık çalışanlarının eylemleri devam ediyor. Türk Tabipler Birliği’nin çağrısıyla 25 Şubattan 1 Marta kadar “Başka Bir Sağlık Sistemi Mümkün” şiarıyla İstanbul’dan Ankara’ya kamucu-toplumcu bir sağlık sistemi talebiyle yürüyüş yapıldı. 14 Mart Tıp Bayramında ise iş bırakıldı. Sağlık çalışanları artan iş yükü ve niteliksiz sağlık hizmetine karşı seslerini yükseltmeye devam ediyorlar.
Nitelikli ve ulaşılabilir sağlık hizmeti için işçi ve emekçiler olarak dayanışmamızı ve örgütlülüğümüzü büyütmeliyiz. Bu taleplerimizi mahallemizde, işyerimizde, sendikamızda dile getirerek bu dayanışmayı örebiliriz. Kâr uğruna insan hayatının hiçe sayıldığı, ticarileşmiş bir sağlık sistemi istemiyoruz! Sadece sağlık emekçilerinin bu mücadeleyi sürdürmesi yetmez. Mevcut sağlık sisteminin tüm mağdurları da bu taleplere sahip çıkarsa değişim yaratabiliriz. Başka bir sağlık ancak dayanışmayla mümkün!
Örgütlüysek Her Şeyiz!
“Benim Suçumdu Abla”
- TPI Compozit Grevcilerinin Anlattıkları
- İşçiler Grevi Nasıl Yürütmeli?
- Yönetmen ve Senarist Ali Özgentürk’e Veda
- Sırrı Abi, Beynelmilel ve İşçi Sınıfının Enternasyonali
- Yaşasın Sınıf Dayanışması
- Soma Katliamının 11. Yılında 301 Madenci İçin Eylemler Yapıldı
- Erol Eğrekler Katlediliyor, Holdingler İşçilerin Kanıyla Büyüyor!
- Benim Onurlu ve Dirençli Devrimci Hasan Dayım
- ERLAU Direnişinde İşçinin Gücü
- Koca Yürekli İnsan, Güle Güle…
- “Gerçek Enflasyonun Altındaki Zammı Kabul Etmiyoruz!”
- “Deprem Siyaset Üstüdür” Yalanına Kanmamak İçin Örgütlü Mücadeleye
- On Binler Sırrı Süreyya Önder’i Sonsuzluğa Uğurladı
- Sırrı Süreyya Önder’i Kaybettik, İşçi Sınıfı Anısını Yaşatacak
- 1 Mayıs 1977’de Yaşamını Yitirenler Anıldı
- İSİG Meclisi ve İTO’dan Ortak Açıklama: “Çocuk İşçiliğiyle Mücadeleye!”
- Sırrı Süreyya Önder’in Kalbi ve İşçilerin Mücadelesi
- Bursa’da “Hak, Hukuk, Özgürlük” Yürüyüşü
- TTL Grevcisi Kadınlar: “Birimiz Hepimiz, Hepimiz Birimizdik”
- DİSK, KESK, TMMOB ve TTB 1 Mayıs’ta Kadıköy’e Çağırdı
- Derdimiz Neden Başımızdan Aşkın?
- Engelli de Saralı da Olsa Çalışacak!
- İmamoğlu’nun Gözaltına Alınması Protesto Ediliyor
- İyi İnsanların İsyanı…
- Başka Bir Sağlık Sistemi Ortak Mücadeleyle Mümkün!
- Mesele Doktorlar Değil Sağlık Sistemi
- “Geçinemiyorsan Memleketine Dön”
- Asgari Ücret Zammından Sonra…
- Asgari Ücret Asgari Zam Gördü!
- Rakip Değiliz
- Sağlık Alanında Birleşik Mücadele Şart!
- Metal İşçileri Yasak Tanımıyor, Grev Coşkusu Sürüyor
- Metal Sektöründe Bir Kez Daha Grev Yasağı
- Grevlerden Direnişlere İşçilerin Mücadelesi Büyüyor
- Direniş Çadırına Tezek Döktüren Korku
- Grev ve Direnişler Dayanışmayla Büyüyor
- Her Şeyin İçinde ve Her Şeyin Dışındayız
- Her Şey Karşıtıyla Vardır
- EYT’liler Emeklilik Haklarını Mücadeleyle Kazandılar
- Bu Cesareti Nereden Alıyorlar?
Son Eklenenler
- Nakba’nın 77. yılında dünyanın dört bir yanında işçi ve emekçiler, Filistin halkına yapılan zulmü protesto ediyor, şehir meydanlarında kitlesel gösteriler düzenliyor. Dünya genelinde yüzbinlerce işçi ve emekçi, 77 sene önce Filistin halkının...
- Adana ve Mersin’de faaliyet gösteren Toros Tarım tesislerinde çalışan 213 işçi 21 Mayıs sabahı greve çıktı. Kocaeli Dilovası OSB ve İzmir Çiğli’de üretim yapan DYO Boya fabrikalarında eş zamanlı grev başladı.
- Karabağlar, İzmir’de ikamet ettiğim ilçedir. Mahallelerinin büyük çoğunluğunda işçi ve emekçiler yaşar. Küçük bir kesimse tuzu kuru, küçük burjuvalardan oluşur. Belediye bu zengin semtlere gösterişli hizmetler sunarken, yoksul mahalleler hep ikinci...
- Grevdeki Temel Conta işçileri 22 Mayısta fabrika önünde kitlesel basın açıklaması gerçekleştirerek işverenin grev kırıcı uygulamalarını ve saldırgan tutumunu protesto etti. Eyleme Türk-İş’e bağlı sendikalar, KESK İzmir Şubeler Platformu, Genel-İş...
- Küçük bir işçi çocuğu. Elinde, üstünde “Kreşe Gidemediğim İçin Greve Geliyorum” yazan kartonuyla poz vermiş. Muhtemelen annesi tarafından grev yerine getirilmiş. En küçük olmanın verdiği şirinlikle bütün işçilerin göz bebeği olmuş. Kreşte...
- Bugün size, belki de her gün karşılaştığımız ama çoğu zaman duyulmayan, görmezden gelinen bir gerçeği anlatmak istiyorum. İstanbul’da ya da herhangi bir şehirde üniversite öğrencisi olmak, giderek zorlaşıyor. Hele de bu ekonomik şartlarda…
- İbni Sina Üniversite Hastanesinde çalışan SES ve Dev Sağlık-İş üyesi işçiler, yetersiz yemek, su ve hijyen koşullarına karşı 16 Nisanda üç gün süren yemekhane boykotu yaptı. Genel-İş Sendikasının örgütlü olduğu İzmir’in ilçe belediyelerinde işçiler...
- Kardeşlerim, ben emekli bir işçiyim. Bu yıl da UİD-DER’le 1 Mayıs kortejinde yürüdüm. Bahtiyarım. Bir sene ayağım kırıldığından 1 Mayıs’a katılamamıştım. Yaşım itibariyle, onca mitinglere katıldım, başka kortejlerde yürüdüm, ama her defasında UİD-...
- Petrol-İş Sendikası’nın örgütlü olduğu TPI Compozit fabrikalarında yaklaşık 2300 işçi, 13 Mayısta greve çıktı. Çoğunluğu Menemen’de, bir bölümü de Çiğli Sasalı’da çalışan işçiler, İzmir Serbest Bölgede (İZBAŞ) uygulanan grev yasağı nedeniyle, greve...
- Sevgili işçi kardeşlerim, Bu mektubu yazmama bir grevci işçinin sorusu vesile oldu. TPI Composit grevinde bir işçi kardeşimiz, “Abi, sen deneyimli bir işçiye benziyorsun. Sence grevi nasıl sürdürmeliyiz?” diye sormuştu. Pek çok kez grev yaşamış,...
- UİD-DER’li işçiler, 19 Mayısta Portakal Plastik ve Porvil Çatı işçilerini grevlerinin 13. gününde ziyaret etti.
- Filistin halkıyla dayanışmayı ve emperyalist savaş karşıtı mücadeleyi büyütmek üzere sayısız protesto ve işyeri eylemleri düzenleyen İngiltereli işçi ve emekçiler 27. kez ulusal gösteri gününde bir araya geldi. Ülkenin dört bir yanından başkent...
- Felsefe yapmak, olgular, olaylar, süreçler, varlıklar üzerine düşünce üretmektir, neden ve sonuçlar üzerine düşünmektir, sormaktır, açıklama getirmektir. Ama sıradan insanlar, mesela örgütsüz işçiler gerçek manada düşünmeyi, düşünce üretmeyi...