Buradasınız
Belediye İşçilerinin Sorunları

Mart ayında yapılan yerel seçimlerle birlikte il ve ilçe belediyelerinin başkanlık koltuklarına çeşitli siyasi partilerden belediye başkanları oturdu. Düzen partilerinden aday olan bu politikacıların hepsi “halka hizmet” vaadiyle işçi ve emekçi kitlelerden oy istemişlerdi.
Mart ayında yapılan yerel seçimlerle birlikte il ve ilçe belediyelerinin başkanlık koltuklarına çeşitli siyasi partilerden belediye başkanları oturdu. Düzen partilerinden aday olan bu politikacıların hepsi “halka hizmet” vaadiyle işçi ve emekçi kitlelerden oy istemişlerdi. Seçimlerin sona ermesiyle beraber, belediye başkanlarının halka nasıl hizmet götürdüklerini yaşayarak görüyoruz. Seçilen belediye başkanları derhal belediye işçilerini işten atmaya, kazanılmış haklarını budamaya, taşeronlaştırmayı yaygınlaştırmaya ve sendikasızlaştırma saldırılarına hız vermeye başladılar.
Kadrolu İşçilerin Hakları Yok Ediliyor
İşyeri temsilcileri, şube başkanları ve işçilerle geçmişten bugüne biriken sorunları üzerine sohbet ettik. İlk dile getirilen sorun, belediyelerde kadrolu çalışan işçi sayısının planlı bir şekilde hızla eritilmesi oldu. Kartal Belediyesinde çalışan bir işçi, ilk özelleştirmenin 1989 yılında orada başladığını, o tarihten bu yana özelleştirmenin bütün belediyelere sıçradığını dile getirdi. Kamuda çalışan işçi sayısının azaltılması yönünde alınan kararlar sonucunda, belediyelere neredeyse hiç kadrolu işçi alınmamış. Var olan işler az sayıdaki kadrolu işçinin sırtına yüklenmiş. Bu durum neticesinde kadrolu belediye işçilerinin iş kazasına uğrama ve meslek hastalığına yakalanma riski de artmaya başlamış. Nitekim 20 yıldır belediyede çalışan bir işçi, birçok arkadaşının, trafik kazası, makinede el sıkışması, bel fıtığı gibi sorunlarla karşı karşıya geldiğini üzülerek ifade etti. Sorunları üzerine konuştuğumuz bir başka işçi de “sosyal haklarımız, yardım paralarımız, ikramiyelerimiz de zamanında ödenmemeye, kırpılmaya başlandı” diyerek gelecek dönemde kendilerini bekleyen tehlikeyi şöyle ifade etti: “Böyle devam ederse bu haklarımız da elimizden alınacak!”
Taşeronlaştırma Ucuz İşçiliği Dayatıyor
Belediye yönetimlerini bu denli pervasızlaştıran, belediyelerde taşeron işçiliğin her geçen gün katlanarak büyümesidir. Belediye hizmetlerinin neredeyse tamamını taşeron firmalar üstlenmiş bulunuyor. Belediyenin asıl işlerinin de yapıldığı park-bahçe, yol yapımı, asfalt, temizlik, zabıta vb. bölümlerinde uzun zamandır taşeron işçiler çalışıyor. Belediyelerde kadrolu işçilerin birkaç katından daha fazla taşeron işçi istihdam ediliyor. Çünkü belediye yönetimleri için taşeron işçi demek, ucuz ve güvencesiz işçi demek. Nitekim konuştuğumuz çok sayıda taşeron işçi, düşük asgari ücrete, sendikasız, sigortasız, uzun saatler boyu çalıştıklarını ifade ettiler.
Her yılsonunda girdi-çıktı yapılarak taşeron işçilerinin iş sözleşmesi yenileniyor ve kıdem tazminatı hakkı kazanmalarının önüne geçiliyor. Hakkını arayan derhal kapı dışarı ediliyor. Bir işçi, belediyede çalışan avukat, mimar ve mühendislerin dahi birer yıllık sözleşmeli işçi olarak işe alındıklarını belirtti. 90’lı yıllardan bu yana taşeron firma sahipleri ve belediye başkanları kol kola yeni ihalelerde, ucuz işçilik sayesinde kâr üstüne kâr elde ettiler.
Sendikal Mücadeleyi Yükseltmeliyiz
Bilindiği gibi belediye işçileri Genel-İş, Belediye-İş, Hizmet-İş ve Tüm Bel-Sen gibi sendikalarda örgütleniyorlar. Sendika yöneticileri ve temsilcileri ile yaptığımız sohbette sendikacılar, sendikalar arasındaki rekabetten, sendikaların patronların çıkarını savunan burjuva siyasi partilerin arka bahçesi haline getirilmek istenmesinden, taşeronlaştırma uygulamalarından şikâyetlerini sürekli dile getiriyorlar. Diğer yandan yasal uygulamaları gerekçe göstererek, taşeron işçileri sendika üyesi yapmak konusunda henüz mücadeleyi yeterli düzeyde yükseltebilmiş değiller. Bu durum kadrolu ve taşeron işçilerin ortak mücadele etmesinin önünde bir engel teşkil ediyor. Ortak mücadelenin dışına düşen taşeron işçiler, kadrolu işçileri “ayrıcalıklı işçiler” diye tanımlarken, kadrolu işçiler de, taşeron işçilerin hallerine “üzüldüklerini” belirtiyorlar. Bu tam anlamıyla işçiler arasında bir bilinç çarpılması yaşandığının resmidir. Patronlar, işçileri bu şekilde “kadrolu” ve “taşeron” olarak bölmeyi başardıkları müddetçe kaybeden daima tüm işçiler olacaktır.
Belediye İşçilerinin Mücadelesine Destek Ver!
Belediyeler emekçilerin değil sermaye sınıfının çıkarlarına hizmet ediyor. Belediye işçisine yönelen sendikasızlaştırma, işten atma, sosyal haklarını gasp etme ve taşeronlaştırma saldırıları artarak devam ediyor. Saldırıları durdurmak, haklarımızı korumak ve sorunlarımızı çözmek için belediye işçileri olarak dayanışma ve birlik içinde olmalıyız. Sermaye sınıfının yasalarına ve baskılarına karşı örgütlü mücadeleyi yükseltmeliyiz. İzmir Kent A.Ş. işçileri, Kocaeli Belediyesi işçileri, Esenyurt ve Kadıköy Belediyesi işçileri, haklarını korumak için aylardır sürdürdükleri eylemlerle, direnişlerle seslerini duyurmaya çalışıyorlar. İster kadrolu olalım ister taşeron işçisi, devam eden bu direnişlere destek vermeliyiz. Sendikalarımıza sahip çıkmalı, onları mücadele eden sınıf örgütleri haline getirmeliyiz.
- Sadeleştirince Açığa Çıkanlar…
- Kurtuluş Yok Tek Başına, Ya Hep Beraber Ya Hiçbirimiz!
- 1 Mayıs: Gün Gelir Zorbalar Kalmaz Gider!
- İşçi Dayanışması 204. Sayı Çıktı!
- Uçurumun Kenarından Özgürlüğün Dünyasına
- Fitre Asgari Ücretliye, Emekliye Veriliyorsa…
- Fiyonklu Kazıklar Çoğalırken
- Doğru Tarafta, Bizim Safta Olabilmek…
- Arenalardan TikTok’a Uyuşturma Araçları
- Özlemini Çektiğimiz Güzel Günler İçin Birleşelim!
- İşçi Dayanışması 203. Sayı Çıktı!
- Uyanmak İçin Sabırsızlanacağımız Günler İçin
- “Hey Kızlar Siz de Katılın Bize!”
- Hak Verilmez, Alınır!
- Hüsrevlerin Değil Ferhatların Destanıdır Hatırlanan
- Büyük Resmi Görelim, Birliğimizi Örelim!
- Sendikalaşmak Türkiye’de Neden Zor?
- “Aile Yılı” İlan Edenler Neyin Peşinde?
- Katliamların Sorumlusu Kim?
- Patronlar Çok Para Kazanırken…
Son Eklenenler
- Kocaeli Gebze’de bulunan Alman sermayeli Erlau Metal fabrikasında işçiler, Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şube’de örgütlendi. Sendika yakın zamanda Çalışma Bakanlığından yetki belgesini almasına rağmen işveren yetki itirazında bulundu....
- Kasım 2024’te Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer tutuklanarak görevden alınmış ve ardından belediyeye kayyum atanmıştı. İşçiler üzerinde baskı uygulayan kayyum yönetiminin tazminatlarını ödemeden, haklı gerekçe göstermeden pek çok işçiyi...
- Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) geçtiğimiz hafta Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumlarına Öğretmen Atama ve Yönetici Görevlendirme sonuçlarını açıkladı. Sonuçların açıklanmasının ardından eğitim sendikaları atamaların ölçülebilir ve somut...
- Gerek dünyada gerekse yaşadığımız ülkede öyle olaylar, öyle gelişmeler yaşanıyor ki ilk bakışta her şey çok bilinmeyenli bir matematik denklemi gibi karmaşık ve anlaşılmaz görünebilir. Nasıl ki matematikte karmaşık problemleri çözebilmek için...
- İrfan Yalçın’ın “Ölümün Ağzı” romanı, 1940’lı yıllarda Zonguldak köylüsünün “mükellef” adı altında bedavaya çalıştırıldığını belgeleyen bir tanıklıktır. Dönemin tek partili rejiminde, İsmet İnönü madeni teftişe gittiğinde, karşısına dizilen...
- Ha geldi, ha gelecek, yok yok bu sene gelmeyecek derken Yaren leylek Bursa’nın Karacabey ilçesinde, Uluabat Gölünün kıyısında balıkçı Âdem amcayla buluştu. On dört yıllık dostluk! Adı gibi yarenlik yapıyor Âdem amcaya. Aslında kimsenin haberi...
- 11 Nisan’da Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Emek ve Demokrasi Güçleri ve öğrenciler birçok ilde tutuklu öğrencilerin serbest bırakılması talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirdi. İstanbul’da KESK İstanbul Şubeler Platformunun...
- Yunanistan’da işçi ve emekçiler bir kez daha kamu ve özel sektörde 24 saatlik genel grev gerçekleştirdi. Tembi tren felaketinin ikinci yıldönümü olan 28 Şubatta tarihindeki en büyük grev ve protestolara sahne olan Yunanistan’da, 9 Nisanda bir kez...
- KESK’e bağlı Eğitim Sen, Birleşik Kamu-İş’e bağlı Eğitim-İş ve Hürriyetçi Eğitim Sen, 10 Nisanda birçok ilde Milli Eğitim Müdürlükleri önünde, kent meydanlarında, sendika şubelerinde proje okullara yapılan keyfi atamalara karşı basın açıklamaları...
- Üzerine sayfalarca yazı yazılabilecek, saatlerce sohbet edilebilecek bir konunun en öz, en çarpıcı halidir sloganlar… Hele ki işçi sınıfının sloganları! Birkaç kelimeyle büyük anlamlar sırtlanırlar. Kimisi somut bir talebi anlatır, kimisi bir...
- Ankara’nın Beypazarı ilçesinde bulunan Çayırhan Maden Ocağında 10 Nisanda gece vardiyası sırasında meydana gelen patlamada 2’si ağır olmak üzere 14 işçi yaralandı.
- Evrensel sağlık kapsamı; tüm insanların ihtiyaç duydukları sağlık hizmetlerine, ihtiyaç duydukları yer ve zamanda, mali sıkıntı çekmeden erişebilmeleri anlamına gelir. Sağlığın geliştirilmesinden, hastalıkların önlenmesine, rehabilitasyon ve...
- Gençlik yılları insanın en güzel, en verimli, en dinamik yılları olarak tanımlanır. Fakat gençlerin dinamizmleri yok ediliyor, gelecekleri ve hayalleri çalınıyor, toplum nefessiz bırakılıyor. Kapitalizm genç kuşaklara bir gelecek vaat etmiyor....