Buradasınız
Birileri Tıkınırken İşçiler Aç! Peki, Nereye Kadar?
Esenyurt’tan bir emekçi
Kardeşler hem ülke, hem de millet olarak büyüyormuşuz. Şaha kalkıyor, uçuyormuşuz! Ülkeyi yönetenler her gün böyle yeni müjdelerinin, aslında yalanlarının haberlerini veriyor. Ancak kadını erkeği ile emekçiler, ekonomik krizin derinleşmesi sonucu psikolojik sorunlar yaşıyor, yalnızlaşıyor, kimisi intihar ediyor. Ağustos ayında Erzincan’da bir mesire alanında mısır satarken zabıta tarafından tezgâhına el konan Yavuz Polat’ın kendisini yakması gibi mesela…
Yavuz Polat, tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirdi. Tek derdi; helalinden, çalmadan, çırpmadan, namusuna ve onuruna laf söyletmeden evine ekmek parası götürmekti! Polat’ın öldüğü saatlerde, Saraydan aşure tarifi veriliyordu. Hem de altın kaplamalı muslukların öne çıktığı gösterişli bir mutfaktan. Bu ne yaman çelişki öyle değil mi kardeşler? Birileri altın kaplamalı eşyaların olduğu saraylarda gülücükler dağıtıyor, diğer tarafta aç kalan bir baba kendisini yakıyor!
Yine Samsun’da evinin kirasını ödeyemeyen, fakirlik içinde çıkış bulamayıp kendisini asan işsiz bir baba, ya da Adana’nın Seyhan ilçesinde açlıktan çocuklarının gözü önünde kendisini asan bir anne… Kardeşler artık her gün bu haberleri okumaya başladık. “Ülke büyüyor, şaha kalkıyor” diyorlar ama emekçiler intihar ediyor, neden? Egemenler ekonomik krizin üzerini kapatmak için intiharların psikolojik sorunlardan kaynaklandığını ileri sürüyorlar. Kendileri saraylarda yaşadıkları veya sarayın arkasına yedeklendikleri için fakirliğin, işsizliğin ne olduğundan bihaberler! Evine ekmek götüremeyen, kirasını ödeyemeyen bir işsizin psikolojisi nasıl düzgün olabilir? Çocuğunun veya eşinin ihtiyaçlarını karşılayamayan, alacaklılarıyla denk gelmemek için kılı kırk yaran bir insanda psikoloji mi kalır?
Kardeşler, zenginliği üreten bizleriz ama sefasını süren onlar! Adaletsizliğin, eşitsizliğin, hak gasplarının ardı arkası kesilmiyor. Bizler gittikçe yoksullaşırken, patronlar daha da zengin oluyor. Araştıralım, her yıl ülkede milyoner sayısı artıyor. Kimi bakanlar göreve geldikten sonra şirketleri katlanarak büyüdü. Ama öte yandan krizin faturasını bizlere ödetiyorlar. Bir avuç asalak yiyor, içiyor ve gününü gün ediyor, diğer tarafta milyonlarca emekçi işsiz, aç ve yoksul! Tam da işçi sınıfının önderlerinden birinin söylediği gibi; “kapitalizmde bir uçta zenginlik, diğer uçta sefalet birikir.”
Tabii ki biriken başka şeyler de var, o da öfke! Birileri bu derece tıkınırken emekçiler bir yere kadar aç kalabilir. Eskilerin dediği gibi ölümden öte köy yok! Yalnızlaşıp, tek başına hissedip bu köhnemiş düzene boyun eğmek zorunda değiliz. Tek başına hayata tutunmaya çalışmak veya sorunlardan kurutuluşun çaresini ölümde aramak beyhudedir. Ne insanın kendisine, ne de geride kalanlara bir fayda sağlar. Bir araya gelip örgütlenmek, mücadele etmek ve bu mücadeleyi başka insanlara miras bırakmaktır tek çıkar yol. Üstelik en onurlusu da budur.
İşçi kardeşim, ekonomik kriz gittikçe derinleşiyor, çelişkiler artıyor. Bizce her şey, gün gibi ortada! Ya bu enkazın altında kalacak, ezilecek ve yok olacağız ya da mücadele edip yaşamı iyiden, güzelden, haklıdan yana yani bizden yana değiştireceğiz. Sen de tarafını seç! Unutma; umutsuz bir hayat karanlıktır; hayat ancak örgütlü mücadele ile aydınlanır.
- Ekonomik Sorunların Kaynağı Bulundu: İşçi ve Emekçiler!
- Vergiler Patronlardan Kesilsin!
- Soğanı Bile Lüks Hale Getiren Bu Rejim Gitmeli!
- Bakandan Dâhiyane Buluş: Kış Tatili!
- Bizim Yoksulluğumuz, Onların Yalanları Büyüyor
- Nasıl Küçüldük, Kimi Büyüttük?
- Bir İşçi Çocuğunun Gözünden Hayat Pahalılığı
- “2023’ü Beklerken” Neler Oldu?
- Zamlardan Haberi Olmayanlar da Var!
- Enflasyonu Asgari Ücret Zammı mı Arttırıyor?
- Büyüdüğümüzü Hissedebiliyor musunuz?
- Evsiz Kalmak mı Mücadele Etmek mi?
- Ekmeğimizi Büyütmek İçin!
- Haklı Olan Biziz!
- İktidarın Enflasyon Masalı
- Yağa Neden Zincir Vuruluyor?
- Yüksek Elektrik Faturalarına Tepkiler Sokaklara Taştı
- İşten Çıkarma Yasağı Sona Erdi, Saldırılar Başladı!
- Doların Yükselmesi Bizi İlgilendirmez mi Dediniz?
- Maaşlar Eriyor: Bu düzen Değişmeli!
- “İstanbul’da Mezar Yeri Alamayız”
- Battaniyelere Değil Sınıfımıza Sarılalım
- Sağlıksız Gıdalara Mahkûm muyuz?
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- Hani Bu Topluma Güven Olmazdı!
- Sabancı’nın Mutlu Yaşam Sırları
- Rahat Yaşamın Sırrı
- Kent Ekmek Kuyruğu: “Ben Öyle İstediğim İçin”
- Sistem Ne Ölümüze, Ne de Dirimize Saygı Duyuyor!
- “7 Kitap, 7 Defter, 1 Litre Su, Yarım Ekmek”
- Siz Kimi Taşıyorsunuz Sırtınızda?
- Yalanlara Değil Birleşmeye İhtiyacımız Var
- Kupona ve Kuraya Bağlanan Umutlarımız
- “Artık Kiracı Kalmaz”, TOKİ’ye Hücum!
- Yoksulluk Utanılacak Bir Şey Değil!
- İşçi Aileleri ve Kreş Çilesi
- Yaz Tatilinde Kriz Var!
- “Yok mu Arttıran?”
- Bakan Nebati’den “Işıl Işıl” Yorumlar ve Uçurumlar
- “Nehir, Nehir, Çocuğumu Geri Verin!”
Son Eklenenler
- Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Mersen’de işçiler, sendika ve toplu sözleşme hakları için 19 Nisanda greve çıktı. Sendikadan yapılan açıklamada şu sözlere yer verildi: “Fransa sermayeli Mersen’in merkez yöneticileri...
- İşçi Dayanışması’yla tanışmış işçi kardeşlerimiz, gazetemizin kendilerinde yarattığı değişimi çok iyi bilir. UİD-DER ile yolları kesişen her işçi kardeşimizin zihni açılır, doğru bir ifadeyle dünyaya ve her şeye sanki üç boyutlu bir gözlükle bakar...
- Bu dünyaya sadece çalışmak için gelmiş gibiyiz. İşyerinde arkadaşlarımın ağzından sürekli şu sözler dökülüyor: “Ya biz bu dünyaya çalışmak için mi geldik? Evde iş, fabrikada iş… Sürekli bir döngünün içinde dönüp duruyoruz. Neden bu kadar çok...
- Türkiye’de seçimler öncesinde çok sayıda emekli eylemi gerçekleşti. Emeklilerin yaşadığı sorunların sandığa yansıyarak yerel seçimleri etkilediği herkesin malumu… Sorunlarımız bitmedi ve seçim sonrasında da emekliler olarak taleplerimizi haykırmaya...
- Merhaba dostlar; bizler İstanbul’dan bir grup öğretmeniz. 1 Mayıs’a yaklaşırken duygularımızı siz işçi kardeşlerimizle paylaşmak istedik. Öncelikle her sene olduğu gibi bu sene de 1 Mayıs coşkusunu haftalar, aylar öncesinden hissetmeye başladık. O...
- Öz Gıda-İş Sendikasında örgütlü işçilerin 7 Marttan beri grevde olduğu Abalıoğlu Lezita fabrikasında 16 Nisanda jandarma işçileri ve sendikacıları darp etti ve ters kelepçeyle gözaltına aldı. Yaralanan 8 işçi hastaneye kaldırıldı. İzmir Kemalpaşa’da...
- 17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında Türkiye’nin pek çok kentinde sağlık emekçileri basın açıklamaları gerçekleştirdi. 12 yıl önce Gaziantep’te görev sırasında katledilen Dr. Ersin Arslan ve sağlıkta şiddet sonucu yaşamını...
- Bursa’da faaliyet gösteren Durak Tekstil’de 6 işçi Öz İplik-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılmış ve fabrika önünde direnişe geçmişlerdi. 6 Şubattan itibaren direnişlerine kararlı bir şekilde devam eden Durak Tekstil işçileriyle dayanışma...
- Sermaye sınıfı ve iktidar bizi bir birey, bir insan olarak değil sadece ucuz işgücü kaynağı olarak görüyor. Çok çocuk doğurmamızı, gelecek işçi kuşaklarını yetiştirmemizi beklerken, kadın istihdamını teşvik ettiklerini söylerken, doğum ve emzirme...
- Adıyaman’ın Besni ilçesinde bulunan Mega Polietilen fabrikasında 2 aylık ücretleri gasp edilen işçiler 8 Nisanda iş bırakarak direnişe başladı. 15 Nisanda BİRTEK-SEN’in çağrısıyla fabrika önünde bir dayanışma eylemi yapıldı. 5 Nisandan bu yana...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü için mücadelesinden doğan 1 Mayıs’ın 138 yıllık bir tarihi var. Kuşaklar boyunca kadın ve erkek işçiler işgününü 8 saate indirmek için mücadele ettiler ama bu mücadele işgününün kısaltılması talebiyle sınırlı kalmadı...
- Hepimiz artan hayat pahalılığından şikâyet ediyoruz. Geçimimizi sağlamakta, ay sonunu getirmekte zorlanıyoruz. Çarşı-pazarda, marketlerde hep aynı sohbeti yapıyor, aynı dertten yakınıyoruz: Hayat çok pahalı! Çoğumuz için tatil yapmak, hafta sonu...
- İsrail’in Gazze’ye saldırıları altıncı ayını geride bırakırken altı aydır meydanları dolduran İngiltereli işçi ve emekçiler “acil ve kalıcı ateşkes” ve “İsrail’e silah satışının sonlandırılması” talepleriyle bir kez daha meydanlara çıktı. 13 Nisanda...