Buradasınız
Bu Düzen Değişmeli!
İstanbul/Kıraç’tan bir kadın işçi
“Yoksulluk, Çığ Gibi Büyüyor. Şimdi Birlik ve Mücadele Zamanı!” kampanyamız vesilesiyle işçi aileleriyle sorunlarımızın üstesinden nasıl geliriz diye sohbetler etmeye devam ediyoruz. Her şeyin fiyatının en az iki katına çıktığı bu süreçte işçiler “artık yeter” diyor. Bir işçi arkadaşıma ziyarete gittim, misafirleri de vardı. Burada geçen sohbeti sizlerle paylaşmak istiyorum.
Çocukları okula giden kadınlar okul yönetiminden şikâyetçi olduklarını, her şeyi ailelerin üstüne yıkmaya çalıştıklarını anlattılar: “Artık okul masraflarının yanı sıra beslenme çantasına ne koyacağız diye düşünür olduk.” Ben de UİD-DER’in kampanya taleplerini okudum. “Okullarda ücretsiz ve sağlıklı bir öğün yemek verilsin” talebimiz karşısında kadınlar “ne kadar güzel keşke bu talebimiz gerçekleşse” dediler. Ben de bunun üzerine şöyle konuştum: “Aslında olmayacak bir şey yok. Yeter ki biz işçiler isteyelim. Bugün böylesi talepler bizler için ne kadar önemli değil mi? Ne kadar büyük bir sıkıntı yaşıyoruz. Bu talep yankı uyandırdı ve Meclis gündemine geldi. Sıkışan hükümet, şimdilik okul öncesi çocuklar için bunu kabul etmek zorunda kaldı.” Gözleri dolarak içindeki kızgınlığı anlatan bir anne; “Çocuklarımızın yemesinden kısmak bizim için ne kadar kötü bir şey! Çocuklarımıza yok derken sanki ayıpmış gibi hissediyoruz. Dışarıdan bir şey alamıyoruz. Unumuz varsa poğaça, açma yapıp beslenmelerine koyuyoruz. Sonra üzülüyoruz her gün hamur yenir mi diye” dedi.
Ben de haklı olduklarını söyledim. Milyonlarca işçinin çalışıp zenginlik ürettiğini ancak patronlar sınıfının bu düzenin bize koca bir yoksulluk sunduğunu belirttim. “Sonra da bize yoksulluktan utanın diyorlar. Biz neden utanalım ki? Emeğimizi çalan onlar değil mi?” diye sordum. Ev emekçisi kadın; “haklısın kızım, biz niye utanalım? Mutluluğumuzu cömertçe paylaşıyoruz ama mutsuzluğumuzu ve yoksulluğumuzu gizliyoruz. Aslında bu düzen bozuk kızım, bu düzen değişmeli” dedi.
Evet, bu düzen değişmeli. İşçiler olarak örgütlü bir şekilde mücadele edersek çarkı bozuk düzeni değiştirebiliriz. Bu sebeple UİD-DER’in kampanyasını büyütmekle işe başlamalıyız. Çevremizdeki işçi kardeşlerimize taleplerimizi anlatmalıyız. O zaman gerçekten bu kokuşmuş düzeni değiştirecek irademiz de gücümüz de olur.
- Kuru Ekmek
- Yoksulluğundan Utanmak!
- Avukatlar Anlatıyor: Yasalar Yetmez, İşçi Sınıfını Örgütlülük Kurtarır
- Çocuklarımız İçin
- 3 İşçi Kadın, 3 Hayat, 3 Talep!
- Bu Düzen Değişmeli!
- Bir Yanımız Uzay Çağı Bir Yanımız Yoksulluk
- Emekçi Kadınlar: Mahalleyi UİD-DER’e, UİD-DER’i Mahallemize Taşıyoruz!
- Market Raflarından Sınıf Siyasetine
- Emekliyiz, Adana Arçelik İşçileriyle Dayanışma İçindeyiz
- Yüksek Kiralar, UİD-DER’in Kampanyası ve İşçi Dayanışması
- Çocuklar Bayılmasın Diye Kampanyamıza Sahip Çıkalım!
- UİD-DER’in Kampanyasının Eyüp’ten Yansımaları
- Yapılan Zamlar Geri Alınsın!
- Annelerimizin Ücretlerinin Yükseltilmesini, Çalışma Saatlerinin Kısaltılmasını İstiyoruz!
- Pazara mı Gitsek Ucuz Olur Markete mi?
- Israr Ettik ve Kazandık
- “Tost Günü” ya da “Birlik ve Mücadele Günü”
- Asgari Ücret: Kim Haklı, Meşru Olan Ne?
- Okul Öncesi Eğitimde Ücretsiz Yemek Hakkı Kazanıldı
Son Eklenenler
- Siyasi iktidarın sahte enflasyon verilerine dayanarak 2025 yılı için kamu emekçilerine yaptığı yüzde 11,54 oranındaki zam, kamu emekçileri tarafından ülke genelinde protesto edildi. 13 Ocakta iş durduran KESK, Birleşik Kamu-İş, Hür-Sen, ASİM-Sen...
- Aylardır uzmanların, siyasetçilerin, patronların hatta uluslararası finans kuruluşlarının yaptığı tartışma, analiz ve hesaplamaların sonunda 2025 yılı için asgari ücret 22 bin 104 lira olarak açıklandı. Bu açıklamayı, Türkiye İşveren Sendikaları...
- Günümüzde fabrikalarda, işyerlerinde “kolay yoldan para kazanma” hayaliyle şans ve bahis oyunları oynamak gitgide yaygınlaştı. Teknolojiyle birlikte kumarhane herkesin cebine girdi. Her molada, her köşede tüm başlar cep telefonlarına eğiliyor,...
- Balıkesir Gönen’de bulunan Arıtaş Kriyojenik’te 19 Aralıkta başlayan grev 10 Ocakta anlaşmayla sonuçlandı. DİSK/Emekli-Sen 11 Ocakta Türkiye genelinde İzmir’den Trabzon’a, İstanbul’dan Denizli’ye pek çok ilde “TÜİK Verileri Kirli ve Yalan; Açlık,...
- Aralık ayında Birleşik Metal-İş sendikasının örgütlü olduğu Hitachi Energy, GE Grid Solutions, Schneider Elekrik, Arıtaş Kriyojenik ve Green Transfo fabrikalarında peşi sıra grevler başladı. Çok geçmeden de sermaye sınıfının tatlı kârlarını düşünen...
- İzmir Buca’da sendikal baskıların ve işten atma saldırısının devam ettiği Telus önünde direniş başladı. Adana’da SASA Polyester’in PTA tesis şantiyesinde Gemont Endüstri ve ardından Metropol İnşaat adlı taşeron şirketler bünyesinde çalışan inşaat...
- Yeni bir yılın, 2025’in ilk günlerini yaşıyoruz. Ama işçi ve emekçilerin yüreğinde “yeni” olanın getirdiği heyecan ve umut yerine büyüyen endişeler ve kasvet var. Takvim yaprakları hariç hayatımızda değişen tek şey yaratılan ekonomik yıkımın...
- Her Aralık ayında izlediğimiz asgari ücret tiyatrosu bu yıl çok daha trajik bir şekilde sonuçlandı. Resmi enflasyonun, TÜİK’in uydurma rakamlarıyla bile yüzde 47 olduğu, ENAG’a göre yüzde 87 olduğu bir süreçte asgari ücrete sadece yüzde 30 zam...
- DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş Sendikası ile Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) arasında 2024-2026 dönemi için yürütülen TİS görüşmelerinde MESS’in yüzde 40 oranında zam dayatması üzerine Schneider Elektrik’in Manisa ve Kocaeli...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi bünyesinde, İZENERJİ, İZELMAN, Ege Şehir Planlama, İZFAŞ şirketlerinde çalışan DİSK/Genel-İş Sendikasında örgütlü işçiler maaş, yılsonu ikramiye ve eğitim alacakları ödemelerinin geç ve eksik yapılmasını protesto etmek...
- UİD-DER’li emekçi kadınlar olarak, bir grup Polonez direnişçisi kadın kardeşimizle güzel bir sohbet gerçekleştirdik. Direnişçi bir ablamız “bize hep ‘aman kurulu düzenimiz bozulmasın’ düşüncesini bellettiler” dedi. Bu söz üzerine uzunca sohbet ettik...
- Polonez işçileri 173 gün süren mücadelelerinin kazanımla sonuçlanmasının ardından fabrika önünde kurdukları direniş çadırını halaylarla, sloganlarla kaldırdılar. 7 Ocakta direniş alanında zaferlerini kutlayan işçiler, davul zurna eşliğinde halaylar...
- İktidar ve sermaye sınıfının saldırıları böylesine ağırken işçilerin birlik olamayacağını düşünmek kime yarar sağlar? Bu düşünce doğru bir akıl yürütme yöntemi olabilir mi? Karşımızdaki yıkım tablosu, işçilerin birleşmek dışında bir çıkış yolu...