Buradasınız
Bütçe Holdinglere Akıyor, Holdingler Savaştan Besleniyor!

Bütçe Holdinglere Akıyor, Holdingler Savaştan Besleniyor!
2024 yılı için bütçe görüşmeleri sürüyor. DİSK, KESK ve işçi örgütleri bu süreçte savaşa değil emekçiye bütçe talebiyle yürüyüşler, basın açıklamaları ve toplantılar düzenliyor. İşçi ve emekçilerden toplanan vergilerden oluşan bütçe, büyük oranda şirketlere aktarılıyor. Holdingler, şirketler bütçeden kendilerine akan fonlarla haksız ve gerici emperyalist savaşları sürdüren devletlere yatırımlar yapıyor, işbirliği ve ticareti sürdürüyor. Örneğin İsrail’de 3 farklı enerji santrali olan Zorlu Holding, kârlarına kâr katmaya devam ediyor. Patronlar birbirleriyle işçilerin sömürüsü, emekçilerin kanı üzerinden işbirliği yapıyor. İsrail’in haftalardır havadan ve karadan saldırdığı Gazze’de 12 bin Filistinli katledildi. Savaşların ve sömürünün son bulması için her ulustan işçiler olarak birlik olmak ve bizim ürettiğimiz zenginliklerle, ödediğimiz vergilerle oluşturulan bütçenin savaşlarda kaynak olarak kullanılmasına dur demeliyiz.
Zorlu Holding protesto edildi
Filistin’de İşgale Son Platformu, İstanbul’daki Zorlu AVM önünde, İsrail’de enerji santralleri olan Zorlu Holding’i protesto etti. Platform adına yapılan basın açıklamasında, “Zorlu Holding’in İsrail’de doğrudan ya da ortaklarıyla birlikte kurduğu 3 farklı santral projesi bulunuyor. 10 yıldan fazladır işgal altındaki topraklarda yürüttüğü faaliyetleriyle, İsrail devletine ekonomik ve lojistik destek sunan Zorlu Holding, Filistinlilere yönelik yürütülen savaşta açıkça İsrail devletinin tarafındadır. Filistinlilerin akan kanında sizin de payınız var. Bir halkın soykırıma uğratılması üzerinden servetinizi büyütmekten vazgeçin” denildi. Açıklamada ayrıca “Zorlu Holding, İsrail işgal devletiyle işbirliğine son verinceye, tüm yatırımlarını geri çekinceye dek, herkesi Zorlu Holding’e bağlı şirketleri boykota çağırıyoruz. Filistin halkının mücadelesine ses olmak isteyen tüm sanatçıları ve kültür-sanat emekçilerini de Zorlu Performans Sanatları Merkezindeki sahnelere çıkmamaya davet ediyoruz! İşgal devletine değil Gazze’ye enerji! İsrail’le tüm ilişkiler kesilsin!” denildi.
KESK emekten yana bütçe talep etti!
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) 2024 yılı bütçesi görüşmeleri sürerken “gelir dağılımında eşitlik, vergide adalet, sermayeye değil emekçiye bütçe” talebiyle 15 Kasımda Türkiye genelinde basın açıklamaları düzenledi. Ankara’daki basın açıklamasında KESK Eş Başkanı Mehmet Bozgeyik rejiminin hazırladığı bütçelerde kitle örgütlerinin, sosyal tarafların görüşlerinin yok sayılmasını eleştirdi. Halkın bütçe hakkını ortadan kaldıran uygulamalara son verilerek, bütçenin halktan, emekten yana revize edilmesini istediklerini belirtti. “KESK olarak emek ve meslek örgütleriyle, demokratik kitle örgütleriyle ve halkımızla birlikte emekten yana bütçe mücadelesini yürüteceğiz” dedi.
KESK Ankara Şubeler Platformu adına yapılan ortak açıklamada ise şu sözlere yer verildi: “85 milyon nüfusun 51 milyonu açlık sınırı altında, 32 milyonu ise yoksulluk sınırı altında yaşam savaşı vermektedir. 4 kişilik bir ailede tüm fertler asgari ücretle çalışsa bile yoksulluk sınırına ulaşamıyor, kamu emekçilerinin ücreti yoksulluk sınırının ancak yarısına ulaşabiliyor. KESK olarak iktidarın kendi eliyle yarattığı enkazın tüm faturasını emekçilere, halka yıkmak istediği bu bütçeyi kabul etmiyoruz. Halktan, emekten yana bir bütçe için öncelikle bütçe hakkımızın önündeki engellerin kaldırılmasını istiyoruz. Vergide adalet istiyoruz. Kamu hizmetlerinin piyasalaştırılmasına, özelleştirme soygununa son verilmesini istiyoruz. Kamu hizmetlerinin ve bu hizmetlere bütçeden ayrılan payın arttırılmasını istiyoruz. Başta depremzedeler ve öğrenciler olmak üzere tüm dar gelirlilere kamusal, güvenli barınma olanaklarının sağlanmasını istiyoruz. Eğitimin her kademesindeki çocuklarımız için bir öğün ücretsiz, sağlıklı yemek istiyoruz. Emeğe kölelik dayatan politika ve uygulamalara son verilsin istiyoruz. İnsanca yaşama yetecek, yoksulluk sınırı üstünde bir ücret istiyoruz. Kamuda engelli istihdamının arttırılmasını istiyoruz. Yüzde 1’in çıkarı için yüzde 99’u yok sayan adaletsizliğe karşı çaresiz değiliz. Taleplerimizi içeren imza metnini bütçe görüşmelerinde meclise sunacağız ve 2 Aralıkta İstanbul ve Diyarbakır’daki mitinglerle emeğimize, ekmeğimize ve geleceğimize sahip çıkmaya devam edeceğiz. Herkesi halktan, emekten yana bir bütçe için omuz omuza vermeye ve mücadeleyi birlikte büyütmeye çağırıyoruz.”
Basın açıklamasında kamu emekçileri yoksulluk belgesi adını verdikleri bordrolarını yakarak “Sermayeye Değil Emekçiye Bütçe!” sloganını haykırdılar.
- Savaşı Kınamak Sorumluluktan Kurtulmaya Yeter mi?
- 7 Ekim’in Birinci Yılı: Emperyalist Savaş Büyüyerek Devam Ediyor
- Ukrayna Savaşının 2. Yıldönümü: “Emperyalist Savaşa Karşı Mücadeleye!”
- Ukrayna Savaşının İkinci Yılı: Ukrayna’dan Gazze’ye Emperyalist Savaşa Hayır!
- Filistin ve Ortadoğu’da Emperyalist Savaş Yangını Devam Ediyor
- Bütçe Holdinglere Akıyor, Holdingler Savaştan Besleniyor!
- Milyonlar Meydanlarda Filistin Halkıyla Dayanışmayı Büyütüyor
- Emperyalist Savaşa Karşı İşçilerin Uluslararası Dayanışmasının Önemi
- Savaş ve Biz İşçiler
- Akan Kan Bizim de Kanımızdır!
- Filistin Halkıyla Dayanışma Büyüyor: Emperyalist Savaşa Hayır!
- Japon Doro-Çiba Sendikasının Filistin Sendikalarına Yanıtı
- Filistin Sendikalarının UİD-DER’in Mesajına Yanıtı
- Türkiye’de ve Dünyada Filistin Halkıyla Dayanışma Eylemleri: “Savaşı Durdurun!”
- Savaş Emekçiler İçin Yıkım Demektir! Savaşa Hayır!
- Haksız Savaşlar Memleket Sormaz!
- Haksız ve Emperyalist Savaşlara Hayır Diyoruz!
- Emekçiler Haykırdı: Rusya Elini Ukrayna’dan Çek! NATO’nun Genişlemesine Hayır!
- İşçi Sınıfının Tek Güvencesi Örgütlü Gücüdür!
- Emekçiler Haksız Savaşlara Hayır Diyor!
Son Eklenenler
- İzmir’den İstanbul’a belediye çalışanları, ücretlerinin geç veya eksik ödenmesi, tazminatlarının ve yan haklarının ödenmemesi nedeniyle çeşitli eylemler yapıyor. Evlerini geçindirmekte zorlanan emekçiler, alacaklarının bir an önce ödenmesini talep...
- 600 bin kamu işçisini ilgilendiren Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü (KÇP) süreci, kamu işçilerinin taleplerinin görmezden gelinerek sefalet zammına imza atılmasıyla sonuçlandı. Harb-İş İstanbul Şube Başkanı Murat Yalçınkaya ile Kartal...
- Grev yerindeki bir sohbet sırasında bir işçi kardeşimiz çocuğunun aşçılık bölümünü seçtiğini anlatırken bu durumun onu üzdüğünü şu sözlerle dile getirmişti: “Biz istedik ki bizim gibi işçi olmasın, mühendis olsun, doktor olsun, ezilmesin. Ama olmadı...
- Biz Gebze’den bir grup UİD-DER’li işçi olarak Omsa Metal direnişini ziyaret ettik. Direnişçi işçilerle sorunlarımız üzerine sohbet ettik.
- Kapitalist sistemin tarihsel krizi, siyasi iktidarın sermaye sınıfının çıkarlarına göre yürüttüğü politikalar biz emekçileri derinden etkiliyor. Açlık sınırı altında kalan sefalet ücretlerine mahkûm edilmiş durumdayız. Bizler insanız, sadece...
- Metal işkolunda grup toplu iş sözleşmesi yaklaşıyor. Bu sözleşme MESS ve metal işkolunda örgütlü bulunan Birleşik Metal-İş, Türk Metal ve Çelik-İş sendikaları arasında gerçekleşecek. Biz işçiler bir araya geldiğimizde futbol üzerine konuşur, sohbet...
- BM destekli Entegre Gıda Güvenliği Aşaması Sınıflandırması (IPC), Gazze’de yaklaşık 500 bin kişinin yaşadığı yerleşim bölgesinde kıtlık ilan etti. Gazze’de açlıktan ölenlerin sayısı her geçen gün artıyor. İsrail’in uyguladığı bu soykırımı protesto...
- Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu, taleplerini iletmek için 22 Ağustosta konfederasyon genel merkez binası önünde toplanarak Cumhurbaşkanlığına yürümek istedi. Kamu emekçilerinin yürüyüşü polis tarafından engellendi. Emekçiler sendika binası önünde...
- Hatay’dan İstanbul’a emekçiler rant uğruna evlerinden, tarım arazilerinden, geçim kaynaklarından ediliyorlar. Hatay Samandağ’da gece vakti alınan acele kamulaştırma kararıyla arazilerine giren ve narenciye ağaçlarını söken iş makinelerini durduran...
- Türkiye’de sayıları 16 milyona yaklaşan emeklilerin büyük bölümü, açlık sınırının altında maaşlarla yaşamaya çalışıyor. Yaşlılık dönemlerini huzur içinde geçirmesi gereken emekliler; temel ihtiyaçlarını karşılayamıyor, kiralarını ödeyemiyor,...
- Jack London’ın 1900’lü yılları resmettiği “Uçurum İnsanları” kitabını geçtiğimiz günlerde, arkadaşlarla birlikte okuduk. Yaşadığımız bazı şeyler nasıl da bu kitapta anlatılanları çağrıştırıyor.
- Hüzünlüsün, biraz durgun, biraz da dalgınsın kardeşim./ Evet ve tabii olmadan, hayat zor bizim için./ Her gün, günün en aydınlık, en sıcak, en soğuk, en kıpır kıpır saatinde/ Kapanmak dört duvar arasına, esaret saatlerine mahkum ve mecbur olmak...
- Siyasi iktidarın “aile yılı” ilan ettiği 2025’te nice ailenin ocağına ateş düştü, düşmeye de devam ediyor. Ocak ayında meydana gelen ve 78 kişinin hayatını kaybettiği Kartalkaya’daki otel yangını felaketiyle başladı yeni yıl. Ama bu felaket ne ilkti...