Buradasınız
Bütün Dillerde Yankılanan Slogan
İnsan dünyayı ve yaşamı, kendi yaşadığı dönemle sınırlı düşünmeye meyillidir. Çoğu zaman içine doğduğu dünyayı, toplumu sabit, değişmez, kalıcı zanneder, adeta dondurur. Mesela bugün dünya üzerinde 7 kıta olduğu kabul ediliyor. Hâlbuki dünyadaki tüm karalar tıpkı bir denizde salınıp duran tekneler gibi, dünyamızın merkezindeki magmanın üzerinde hareket halindedir. Bilimsel çalışmalara göre yaklaşık 335 milyon yıl önce bütün karalar birleşmiş ve tek bir süper kıta oluşturmuştu. Günümüzün bilim insanları bu süper kıtaya pangea yani “bütün yer” diyorlar. Hayal etmesi güç olsa da, kıtaların parçalanıp birleşmesi gibi canlı, cansız, büyük küçük, yakın uzak tüm varlıklar ve toplum değişim halindedir.
Mesela geçmişte insan topluluklarının on binlerce yıl boyunca eşitlik içinde yaşadığını, sahip oldukları her şeyi eşitçe paylaştıklarını biliyoruz. Ama tarihin bir evresinde insanlar arasındaki eşitlik bozuldu, toplumsal sınıflar ortaya çıktı. İnsanlık kölelikle, serflikle, ücretli kölelikle tanıştı. İnsanlığın ezenler ve ezilenler olarak bölündüğü günden bu yana emekçilerin eşitsizliklere, adaletsizliklere, insanın insanı ezmesine karşı öfkesi dinmedi, mücadelesi bitmedi. İşçi sınıfının büyük önderleri, bu gerçeği hatırlatarak tarihin bu dönemlerini sınıf savaşımları tarihi olarak tanımlar. Sınıflı toplumun tarihin bir evresinde ortaya çıktığı gibi ilerleyen bir evresinde de ortadan kalkacağını söylerler. İçinde yaşadığımız kapitalist toplumun sınıflı toplumların sonuncusu olduğunu, yıkılıp gitmeye yazgılı olduğunu, insanlığın sınıfsız, sömürüsüz topluma geçeceğini anlatırlar. Hayal etmesi zor mu? Pangea’yı hatırlayalım…
Kapitalizmden önceki sınıflı toplumlarda ezilenlerin mücadelesi eşitlik, özgürlük, refah ve bolluğun hâkim olduğu bir dünya kurmaya yetmedi. Çünkü insanlar birbirine uzak coğrafyalarda, birbirlerinden habersiz, yalıtık yaşıyorlardı. Mesela dünyanın bir yanında derebeyleri ve serfler varken, öte tarafında Çin veya Osmanlı’da hüküm süren despotik düzen vardı. İsyanlar birbirinden yalıtık, mücadeleler yereldi. Roma’daki Spartaküs köle isyanı, Osmanlı’daki Şeyh Bedreddin isyanı ya da Almanya’daki köylü isyanı nihayete eremiyor; tüm dünyaya yayılmayı, tüm insanlığı kapsayacak refah ve bolluk içinde bir dünya yaratmayı başaramıyordu. Ama 1800’lü yıllarla birlikte artık bambaşka bir dünya vardı. Burjuvazi ve işçi sınıfının tarih sahnesine çıktığı kapitalizm, dünyanın çehresini de kaderini de değiştirdi.
Kapitalizmle birlikte büyük kentler ortaya çıktı, dünyanın dört bir yanını yollar, sanayi tesisleri, fabrikalar, enerji nakil hatları kapladı. Teknoloji sayesinde üretim inanılmaz boyutlara ulaştı. İnsanlığın giderek daha büyük kısmı mülksüzleşti, işçileşti. İşçi sınıfı büyüdükçe büyüyen, kaderi, sorunları, özlemleri, çıkarları ortak evrensel bir sınıf haline geldi. Üretim toplumsallaştı, mesela pamuğu Çin’de toplanan kumaş, Hindistan’da boyanır, Bangladeş’te dikilir, İngiltere’de giyilir oldu. Dünyadaki milyarlarca işçinin elleri tek bir el gibi üretir oldu. Küçücük bir azınlıktan ibaret olan dünya sermaye sınıfı (burjuvazi) o elin ürettiği zenginliği tek bir canavar gibi yutar oldu. Kapitalist dünyada büyüyen eşitsizlik ve adaletsizliğe karşı isyanlar da büyüdü.
1848’de işçi sınıfının önderleri bir çağrı yükselttiler: “Bütün Ülkelerin İşçileri Birleşin!” Bu ses tüm zenginlikleri üreten ve sömürülen milyonları, emekleriyle dünyayı döndürüp yok sayılanları kardeşleşmeye çağırıyordu. “Bütün önyargıları, yapay ayrımları, nefreti, düşmanlığı, egemenlerin savaşında birbirinizi öldürmeyi bırakın, kardeşleşin. Hakkınız olanı almak için, özgür, mutlu, bolluk içinde yaşayacağınız bir dünya yaratmak için birleşin” diyordu. Dünya ve insanlık tarihinde ilk defa dili, dini, inancı, derisinin rengi, yaşadığı coğrafya ne olursa olsun tüm ezilenler tek bir bayrak altında birleşmeye ve dünyayı değiştirmeye çağrılıyordu. İnsanlığın sınıfsız, sömürüsüz bir dünya özlemi ilk kez bu sloganla evrensel çapta dile getiriliyordu. Bu tarihsel çağrı o kadar haklı, o kadar kapsayıcıydı ki tüm dünyaya yayıldı. Bugün dünyanın bütün ülkelerinde, bütün meydanlarında, bütün dillerinde bu slogan yankılanır. Dünya işçi sınıfı, bu sloganla sınıfların, sömürünün olmadığı, bereket ve bolluk dolu bir dünya yaratmak için birleşmeye çağrılır.
Milliyetçilik ve düşmanlığı körükleyenler zehir saçıyorlar. Kapitalizmin insanlığın son durağı olduğunu söyleyenler yalan söylüyorlar. İşçi sınıfının mücadelesi tarihte kaldı, tarihin sonu geldi diyenler dönüp 1 Mayıs meydanlarına bakmalıdır. Bugün coğrafya olarak 7 kıtaya bölünen işçi sınıfı bu kıtaları aynı hasretle, aynı taleplerle bir pangea gibi birleştiriyor. Geleceği kuracak olan bu sesleri kim susturabilir?
- İşçi Dayanışması 198. Sayı Çıktı!
- Artan Zenginliğin Arkasında Büyüyen Yoksulluğumuz
- Kaynakları Tüketen Kim?
- Yaşadım Diyebilmek İçin!
- Sınır Tanımayan Irmaklar Gibi
- İşçinin Değeri Yok mu?
- Geleceğe Dönüşmek, Geleceği Büyütmek
- Sınıf Olarak Birleşelim, Yoksulluğa ve Sömürüye Hayır Diyelim!
- İşçi Dayanışması 197. Sayı Çıktı!
- Esirler Dünyasına Özgürlük Çağrısı: Enternasyonal!
- Ağıt Yakmasın Analar, Umut Türküleri Söylesin
- Hangi Milliyetten Değil Hangi Sınıftan Olduğundur Önemli Olan
- Cep Telefonu, Okul Gezisi ve Hayatın Gerçekleri
- Senin Memleket Nere?
- Sokak Köpeklerinin Katledilmesi Çözüm mü?
- Düşmanlığı ve Savaşları Nasıl Meşrulaştırıyorlar?
- İşçi Sınıfının Sömürüye Karşı Mücadelesi Durdurulamaz!
- İşçi Dayanışması 196. Sayı Çıktı!
- Zulme Karşı Çıkmanın Mutlaka Bir Yolu Vardır
- “Kendimiz İçin Yürüdük…”
- Artan Zenginliğin Arkasında Büyüyen Yoksulluğumuz
- Kaynakları Tüketen Kim?
- Yaşadım Diyebilmek İçin!
- Sınır Tanımayan Irmaklar Gibi
- İşçinin Değeri Yok mu?
- Geleceğe Dönüşmek, Geleceği Büyütmek
- Esirler Dünyasına Özgürlük Çağrısı: Enternasyonal!
- Ağıt Yakmasın Analar, Umut Türküleri Söylesin
- Cep Telefonu, Okul Gezisi ve Hayatın Gerçekleri
- Senin Memleket Nere?
- Düşmanlığı ve Savaşları Nasıl Meşrulaştırıyorlar?
- İşçi Sınıfının Sömürüye Karşı Mücadelesi Durdurulamaz!
- Zulme Karşı Çıkmanın Mutlaka Bir Yolu Vardır
- “Kendimiz İçin Yürüdük…”
- Bahis Oyunu Aslında Kimin Oyunu?
- Depremin Yaraları Kanamaya Devam Ediyor
- Ne Kadar Vergi Veriyoruz, Karşılığında Ne Alıyoruz?
- Dert Bizde Derman Ellerimizde, Birliğimizdedir!
- Direnç Çiçekleri İşçi Sınıfının Bağrında Filizlenir
- Sendikal Örgütlülük Kâğıt Üstünde Kalmasın
- Okyanusun Ötesinden 1 Mayıs
- Aynı Duygularda Ortaklaştığımız UİD-DER’li Emekçi Kadınlara Selam!
- Benim Yerim UİD-DER
- Toronto 1 Mayıs’ında Yüreğimiz UİD-DER’le Birlikteydi
- Güçlüyüz, Çünkü Birlikteyiz
- Bütün Dillerde Yankılanan Slogan
- UİD-DER Yüreklere Umut Ekiyor!
- O Gün Esen Rüzgâr Bile Farklıydı
- 1 Mayıs 2022: Hayatımın En Güzel Günlerinden Biri!
- Ne Kadar Özlemişim Kol Kola Halaya Durmayı, Ağız Dolusu Slogan Atmayı
- Yüreği Özgürlük İçin Çarpan Tüm Sınıf Kardeşlerimize Bin Selam
- Biz Beraberken Güçlüyüz!
- Yine Umudumuz Tazelendi Hep Birlikte!
- Biz de Oradaydık!
- En Güzel 1 Mayıs’ımdı
- Çoluk Çocuk Genç Yaşlı, İşte 1 Mayıs!
- Gökyüzü İlk Kez Bizimdi Bugün
- Dublin’de 1 Mayıs
- Mersin’den Maltepe’ye 1 Mayıs Coşkusunu Yaşadık
- Kocaeli’den Emekçi Kadınlar: 1 Mayıs’ta Kalabalığın Değil Birliğin İçindeydik
Son Eklenenler
- Fernas işçilerinin işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin alınması, ücretlerin arttırılması ve sendikalaşma hakkı için başlattıkları direniş kararlılıkla sürüyor. UİD-DER’li işçiler Fernas işçilerine direnişlerinin 42. gününde dayanışma ziyareti...
- Tekirdağ/Çerkezköy Veliköy OSB’de bulunan Elba Bant fabrikasında toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine Petrol-İş Sendikasında örgütlü işçilerin 25 Eylülde başlattığı grev kararlılıkla devam ediyor. İşçilerin haklı...
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) 7 Ekimde Ankara Alba Otel’de gerçekleştirdiği basın toplantısında, “Geçinemiyoruz! Yoksulluğa Karşı Mücadelede Birleşiyoruz!” şiarıyla gerçekleştireceği eylem programını kamuoyuyla paylaştı.
- Siyonist İsrail devletinin Filistin’de yürüttüğü savaş bir yılını doldurdu. Bu savaşta on binlerce Filistinli can verdi. Yüz binlerce Filistinli yollara düştü, yer değiştirdi. Bombaların yanı sıra, açlık, susuzluk, salgın hastalıklar da nice can...
- İsrail’in geçtiğimiz sene 7 Ekim’den bu yana Gazze’de yürüttüğü savaş şiddetini arttırarak ve yeni bölgelere yayılarak devam ediyor. ABD, Çin ve Rusya’nın, bölgedeki rakip güçler olan İran ve İsrail’in kozlarını paylaştıkları bu savaşın alanı Gazze’...
- İşçi ve emekçiler olarak zorlu günlerden geçiyoruz. Fakat tabiri caizse bunlar daha iyi günlerimiz. Türkiye ve dünyadaki gidişat içine itildiğimiz sorunlar yumağının büyümeye devam ettiğini gösteriyor. Mesela İsrail’in tüm dünyanın gözleri önünde...
- Bursa Kemalpaşa’da bulunan Eker Süt Ürünleri fabrikası işçileri Tekgıda-İş Sendikasında örgütlendikleri için işten atılmış, direnişe başlamışlardı. Direnişçi işçiler 6 Ekim’de sendikalarıyla birlikte Bursa’da “Eker I Run” koşusu öncesi basın...
- Filistin’de yürüyen savaşın üzerinden 1 yıl geçti. Bugüne kadar 50 binin üzerinde insan İsrail’in saldırıları sonucu can verdi. İsrail devletinin Gazze’de sürdürdüğü soykırım ve katliam devam ediyor. Lübnan’a yapılan son saldırılarla birlikte...
- Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği (UİD-DER) üyesi işçiler, grevlerinin 39. gününde olan MKB Rondo işçileri ve aileleri grevlerinin 18. gününde Tarkett grevcilerini ziyaret etti. Dayanışma ziyaretinde “İşçiler Boyun Eğmiyor Mücadele Ediyor”...
- ABD’nin New York’tan Miami ve Houston’a kadar tüm Doğu ve Körfez kıyısı limanlarında 45 bini aşkın liman işçisi toplu sözleşme görüşmelerindeki ücret ve çalışma koşullarındaki anlaşmazlık nedeniyle 1 Ekimde greve gitti. Uluslararası Liman İşçileri...
- Türkiye’de iktidar sözcüleri sık sık “Avrupa bizi kıskanıyor”, “dünya bizi kıskanıyor” diyerek böbürleniyorlardı. Türkiye’nin her tarafında doğalgaz, petrol gibi değerli madenler olduğunu, bu madenleri çıkartarak ekonomide çağ atlayacaklarını iddia...
- Birkaç hafta önce bir ablam ile ettiğim sohbet sonrası kelebeklerin benim için farklı bir anlam kazandığından bahsetmek istiyorum. Sohbet sırasında kelebekleri çok sevdiğimi özellikle de mavi kelebeklerin çok hoşuma gittiğini anlatmıştım. O da mavi...
- Fernas Madencilik işçileri işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin alınması, ücretlerin arttırılması ve sendikalaştıkları için işten atılan işçilerin geri alınması talebiyle haftalardır mücadele ediyorlar. İşçiler, Soma’dan Ankara’ya yaptıkları 8...