Buradasınız
“Çöpçü” Demek Hakaret mi?
Gebze’den bir metal işçisi

İzmir Büyükşehir Belediyesi grevinde yaşananlar hakkında Marksist Tutum’da bir makale okudum. Tam da içimden geçenleri, cümlelere dökemediklerimi noktasına virgülüne kadar yansıtan bir yazıydı. Konuyu derinlemesine ele alan bu yazı her mücadelede başımıza gelenlerin burada da olduğunu gösterdi bize. Biz işçi ve emekçiler ne zaman hakkımızı arasak türlü oyunlarla, aşağılamalarla, kötülemelerle ve hatta hainlik suçlamalarıyla karşılaşıyoruz. Ama yazının bir kelimesi var ki bende bambaşka bir duygu yarattı. Bu kelime “çöpçü” kelimesiydi.
Yıllar boyu bizlere küçük düşürücü bir söylem olarak yansıtıldı ve korumacı bir tavırla “hayır, belediyenin temizlik görevlileri onlar” demeyi tercih ettik. Bu yazıyla birlikte fark ettim ki yıllar içerisinde “işçi” kelimesini, işçi sınıfı gerçeğini hafızamızdan silmek için uğraşanların tuzağına düşüyoruz. Nasıl ki işçi değil personel, eleman, operatör gibi kelimeleri hafızalara yerleştirdilerse burada da aynı unutturma yöntemiyle karşılaştık. Amele de aynı böyle kötü bir kelime olarak anlatıldı. Oysa amele kelimesi amelden gelir, amel ise Arapçadan dilimize girmiş, anlamı ise işleyen, yapan demektir. Yani amele de işçi demektir. Bu coğrafyada ve dünyada işçiler birçok kez sömürenlere başkaldırmışlar. Bunun için işçilerin isimleri, sınıfları, toplumsal konumları unutturulmaya ya da kötü gösterilmeye çalışılır patronlar tarafından. 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişinin 55. yıldönümünde UİD-DER’in etkinliğinde patronlar sınıfının neden biz işçilerden korktuklarını, neden işçi kelimesini hafızalardan silmeye çalıştıklarını daha net anladım. O dönemde iki gün boyunca işçiler ayaklanmış, birlik olunca patronların ülkeden kaçmalarını bile sağlamış, barikatları aşmış ve sonunda zafer kazanmışlardı.
Kardeşler, çöpçü diye yıllarca aşağılamaya maruz bırakılan emekçilerin aslında çöpçü olarak ne kadar da onurlu ve değerli bir iş yaptıklarını gördük bu yaşanan olayda. Bütün pislikleri, mikropları, hastalıkları yaratanlar hakkını arayanlara siz sağlığımıza zarar veriyorsunuz dediler. Grevde hakkını arayanları aşağıladılar. Onların çöplerini temizleyen çöpçülere grev yapamazsınız diyerek saldırıya geçtiler. Belediyenin patronluğunu üstlenen başkan, diğer patronlardan farklı bir şey yapmadı. İnsanları böldü, grevi kötüledi ve emekçileri birbirine düşürerek bölmeye çalıştı. Grev kırıcılığını bizzat üstlendi ve sokaklara çöp toplamaya indi. Grevdeki işçilerin yasal hakkını tanımadan ve algı oyunlarına devam ederek baskı oluşturdu. Yaşanan grev birçok derslerle doludur. Örgütlü olmanın ne kadar önemli olduğunu gösterdi ve bu karalamalara, saldırılara karşı durabilmek için dersler çıkarmamızı sağladı. Dünü, bugünü ve yarını hafızamızda tutmaya devam edeceğiz ve umudumuzu büyüterek bu sömürü düzenine mutlaka bir gün dur diyeceğiz.
- Gene Takmışsın Kırmızı Şapkayı, Greve mi Gidiyorsun?”
- “Çöpçü” Demek Hakaret mi?
- Gençlere Örgütlü Mücadele Deneyimi Aktarmak…
- “Kurt Ağladı, Biz de İnandık”
- “Gerekirse Grev de Yap!”
- Sınıfımızın Yaşlılarının Payına Ölüm Düşüyor
- “Sınıfsal Bir Tarafı Var mı?”
- Ana-Baba-Oğul UİD-DER Saflarında Yürüyenlere Selam Olsun
- Bu Kalp Nasıl Atmaya Devam Edecek?
- Egemenlerin Değil, Sınıfımızın Gözüyle Bakalım!
- “Kendini de Beni de Yaktın Celal!”
- Uğruna Mücadele Ettiğimiz Bizimdir
- Grev Çocukları
- “Felsefe Yapma Birader!”
- Şeytanla Dost Olunmaz!
- Reklam Deyip Geçmeyelim!
- “60 Bin Maaşla Çoban Bulunmuyor.” Yersen!
- Bu Kandırmacalara Verilecek Cevabımız Var!
- İşçi Sınıfının Yareni Kim?
- Kapıldığımız Trendler ve Gerçek Sorunlarımız
Son Eklenenler
- 9 Temmuzda Hindistan genelinde milyonlarca işçi, emekçi, çiftçi ve genç, Modi hükümetinin işçi düşmanı politikalarına karşı ülke çapında greve çıktı. Kentlerden köylere, fabrikalardan tarlalara kadar yaşamı durduran dev grev, Hindistan’daki tüm...
- Annem, ablamla birlikte dördüncü katta oturur. Sokağa inmez ama mahallede, köyde, Almanya’daki akrabalarda ne olup bittiğini mutlaka bilir. Evden her çıktığımda balkonundadır. Selamlaşır, iki laf ederiz. Başımda bazen UİD-DER yazılı kırmızı şapkam,...
- Karanlık ve aydınlık… Ölüm ve yaşam… Emek ve sermaye… Sonsuz evrenimizde her şey karşıtıyla birlikte var. Sömürü ve zulüm varsa isyan da var. Sınır, din dil, ırk farkı tanımadan dünya meydanlarında tek ses tek yürek olan işçiler, işçi sınıfımız var...
- Emperyalist savaşın alevlerini büyüten, milyonlarca masum insanı, doğayı katleden, kentleri yok eden egemenler ne yaparlarsa yapsınlar emekçilerin birbirleriyle dayanışmasının önüne geçemiyorlar. İşçi ve emekçiler fabrikalardan limanlara,...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi grevinde yaşananlar hakkında Marksist Tutum’da bir makale okudum. Tam da içimden geçenleri, cümlelere dökemediklerimi noktasına virgülüne kadar yansıtan bir yazıydı. Konuyu derinlemesine ele alan bu yazı her mücadelede...
- Zeytinlik alanları maden ve enerji işletmeciliğine açacak yasa teklifine karşı tepkiler sürüyor. Çeşitli illerden Ankara’ya gelen köylüler, talan yasasına karşı TBMM yakınında bulunan Cemal Süreya Parkı’nda direniş nöbetindeler.
- Türkiye işçi sınıfının mücadele tarihinde önemli mücadeleler, dönemeç noktaları vardır. 1970 Haziran’ı bu tarihte önemli bir yere sahiptir. Bugün halen aşılamamış bir zirve olan 15-16 Haziran direnişi sürecinde, işçi sınıfı yapay kutuplaştırma...
- Zamanın çarkları döner, takvim yaprakları birer birer savrulur, yaşananlar birer birer unutulur. Fakat bazı değerler, deneyimler vardır ki, kuşaklar değişse de yitip gitmez, çünkü onlara sahip çıkanlar, onları geleceğe taşıyanlar vardır. İşçilerin...
- İktidar, yıllardır Türkiye’yi “şahlandırdığını”, ekonomiyi büyüttüğünü anlatıp duruyor. Televizyonlarda bol bol rakam gösteriyor, beton kulelerle övünüyor. Ama sokakta, evde, işyerinde bambaşka bir hayat yaşanıyor. Milyonlarca genç ne okulda ne işte...
- Artık eski kuşak bir işçi olarak, gençliğimde başımdan geçen bir olayı anlatacağım. Yıllar evvel “iş kazası” nedeniyle biri ağır iki ayrı ameliyat olmuştum. Sonrasında bir buçuk seneye yakın yatalak kalmıştım. Bu sürenin 7 ayını evde geçirmiştim....
- UİD-DER’le 1 Mayıs’a katılan bir engelli arkadaşımız, dünyada 1 milyar engelli olduğunu söyledi. Bu rakam 8 milyarlık dünya nüfusunun yüzde 12,5’ine denk geliyor. Yani her 8 kişiden biri engelli! TÜİK verilerine göre de Türkiye’de en az 10 milyon...
- ABD’nin her yıl “özgürlük ve bağımsızlık günü” olarak kutladığı 4 Temmuz, bu yıl resmi törenlerin ve barbekü partilerinin ötesine geçerek işçi ve emekçilerin öfkesine sahne oldu. “Amerika’ya Özgürlük” sloganıyla onlarca şehirde gerçekleşen...
- Şüphesiz ki koşullar insanın ruh halini belirlemede çok etkili olur. Aynı şekilde tersine, bilinçlenen, ruh halleri değişen insanlar koşulları belirlemekte ve değiştirmekte çok etkili olur. Örneğin yoğun bir kış mevsimin yarattığı ruh hali, öyle bir...