Buradasınız
Cumhuriyet Tarihinin İlk Kitlesel İşçi Mitingi: 1961 Saraçhane Mitingi
Cumhuriyetin ilanının ardından yaklaşık 40 yıl boyunca Türkiye işçi sınıfı hareketi adeta toprak altında kalmıştır. Elbette bunun birçok nedeni var. Kuşkusuz birinci neden dağılan Osmanlı’yla birlikte çok uluslu ve çok kültürlü işçi sınıfının da parçalanmasıdır. İkinci önemli neden ise devletin, sermayenin çıkarları doğrultusunda toplumu ağır baskı altına alması, işçi hareketini ve hak arama mücadelesini ezmesidir. Cumhuriyetin ilanından kısa bir süre sonra İstanbul merkezli işçi sınıfının siyasal ve sendikal örgütlenmelerinin önü kesilmiştir. İşçiler en temel haklardan mahrum bir şekilde ölesiye çalıştırılıyor, karşılığında ise aç karınlarını bile doyuramıyorlardı. Grev, sendika ve toplu sözleşme hakkı, ücretlere zam, dinlenme süresi yoktu. 1940’larda hayata geçirilen Zonguldak merkezli Mükellefiyet uygulaması ise, işçi sınıfı üzerindeki dizginsiz sömürünün en çarpıcı örneğini oluşturur.
Yaklaşık 40 yıl boyunca işçi hareketi sindirilmiş ama aynı dönemde kapitalist gelişme ilerlemiş, toplumda bir değişim ve dönüşüm meydana gelmişti. 1961’de anayasa değişmiş, işçilere grev ve toplu sözleşme hakkı tanınmıştı. Fakat anayasaya giren bu haklara ilişkin yasal düzenleme henüz yapılmamıştı. Bu durum işçiler arasında huzursuzluğa neden oluyordu. Bunun üzerine İstanbul İşçi Sendikaları Birliği (İİSB) yönetim kurulu, söz konusu yasaların bir an önce çıkarılması için bir miting düzenleme kararı aldı.
Miting kararı, yıllardır süren yasakların ve işçi sınıfının sessizliğin ardından bir uyanışı ve karşı duruşu temsil ediyordu. O güne kadar sınırlı bir güce sahip olan sendikaların aktif bir biçimde tarih sahnesine çıkmaya başladığını da gösteriyordu. Takvimler 31 Aralık 1961’i gösterdiğinde Türkiye’nin dört bir yanından işçilerin katıldığı büyük bir mitinge şahit oluyordu Saraçhane Meydanı. Sabah saatlerinde Topkapı, Edirnekapı, Kurtuluş, Beşiktaş, Köprü ve Cağaloğlu’nda toplanan işçilerin yürüyüşe geçerek 6 koldan Saraçhane Meydanına girdikleri mitingde; “Şartsız Grev İstiyoruz”, “Lütuf Değil Hak İstiyoruz”, “Grevsiz Sendika Silahsız Askere Benzer”, “Grevi Suç Sayan Zihniyet Suçludur” gibi sloganların yazılı olduğu dövizler taşındı. Uzun baskı yıllarından sonra işçiler ilk defa bu kadar güçlü ve kitlesel bir şekilde taleplerini haykırıyorlardı. Yüz bini aşan bir kitleyle meydanlara çıkmanın güveni ve cesareti gelmişti işçilere.
Türkiye işçi sınıfı tarihinde 1961 Saraçhane mitingi, işçi sınıfının bir sınıf olarak varlığını göstermesi ve işçi hareketinde özgüveni arttırması bakımından önemlidir. Bunun da ötesinde Saraçhane mitingi bu topraklarda, Cumhuriyetin kuruluşundan sonraki ilk kitlesel işçi mitingidir. O güne kadar sınırlı bir güce sahip olan sendikaların etkili bir güç olarak mücadele alanına çıkmasında önemli bir başlangıçtır. Keza mücadeleci sendikaların, Türk-İş’in “partiler üstü ve siyaset dışı” sendikacılık anlayışının bir kenara bırakılması bakımından da bir ilk adım niteliği taşır. Saraçhane mitinginin ardından 1962 yılında işçiler sessiz yürüyüşler, oturma grevleri, sakal bırakma eylemleri, yemek boykotları ve direnişlerle hak arama mücadelelerini sürdürdüler. Kısa süre sonra ise işçi hareketinde yeni bir dönem açan Kavel Grevi gelecekti. Özetle 60’lı yılların mücadele perdesi Saraçhane mitingiyle açılmıştır.
- Onurlu Bir Mücadele Deneyimi: 1948 Maden İşçileri Grevi
- Maden-İş Geleneği, Singer Fabrika İşgali
- ABD’den Türkiye’ye, 1913’ten 2023’e
- “Cinnet” Değil İşçinin Hak Mücadelesi: 1974 Ülker Direnişi
- Sungurlar Kazan Fabrikası Direnişleri
- Tariş Direnişi ve Direnişin Dönüştürdüğü Emekçi Kadınlar
- Cumhuriyet Tarihinin İlk Kitlesel İşçi Mitingi: 1961 Saraçhane Mitingi
- Tarihin Aktarma Kayışı ve Cezmi Baba Gibi Olmak!
- Gözbağı ve İşçi Hüseyin’in Dönüşümü
- 1928 Tramvay Grevi
- Tarihten Bir Yaprak: 1974 Gıslaved Grevi
- Türkiye İşçi Sınıfının Mücadele Tarihinde DİSK’in Yeri
- 1969 Gamak Direnişi ve Şerif Aygün
- Berec Grevi ve Kadınlar
- Fotoğraf ve Tanıklıklarla 1968 Derby İşgali
- Tarihten Bir Yaprak: 1910 Bursalı İpek İşçilerinin Grevi
- Tarihten Bir Yaprak: “Magirus’ta Grev Var”
- Tarih Bizim Rehberimizdir
- Özal’ın Yakasına Sarılıp Hesap Soran Baştemsilci
- Görkemli Eylemleriyle Madenciler
- Jack London: İşçi Sınıfının Kalbinden Bir Yazar
- Savaş ve Sömürü Kıskacında “Dünya Çocuk Hakları Günü”
- Netaş Grevi İlham Vermeye Devam Ediyor
- 12 Eylül’den Önce 12 Eylül’den Sonra
- Barış, İşçi Sınıfının Mücadelesiyle Gelecek!
- Srebrenitsa Katliamının 29. Yılında Emperyalist Savaş Gerçeğini Bir Kez Daha Hatırlamak
- 12 Haziran: Kapitalizmin Çocuk İşçi Sömürüsü Büyüyor
- Haziranda Ölümsüzleşenlere…
- Süleyman Hocamızla Arının Balı, İşçinin Bilinci
- 28 Nisan: Yaşamak İçin Örgütlen!
- DİSK’e Giden Yol: Paşabahçe Grevi
- Kavel Destanı ve Grev Hakkı
- 24 Ocak Kararlarından Bugüne Sermaye İktidarlarının Zihniyeti Değişmiyor
- Şafaktan ve Ümitten Korkanlara İnat
- Maden-İş Geleneği, Singer Fabrika İşgali
- 1991 Madenci Yürüyüşü: Yerin Derinliklerinden Umudun Kararlı Adımlarına
- ABD’den Türkiye’ye, 1913’ten 2023’e
- 1991-95 Balkan Savaşı: “Kardeştik, Düşman Ettiler”
- 4 Aralık Dünya Madenciler Günü: Madencilerin Kaderi Ölüm Değildir!
Son Eklenenler
- Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), 19 Aralıkta Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı önünde, DİSK’in 2025 yılı için belirlenecek asgari ücrete dair görüş ve önerilerini içeren bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Basın açıklamasına DİSK...
- Birleşik Metal-İş Sendikası ile Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) arasında süren toplu iş sözleşmesi görüşmelerinin anlaşmazlıkla sonuçlanması üzerine Birleşik Metal-İş Sendikası kademeli grev kararı almıştı. 4 Aralıkta Hitachi Energy’nin...
- Son zamanlarda her şey pahalanırken işçi ve emekçilerin hayatının ne kadar ucuzladığını hep birlikte görüyoruz. İzmir’de bir anne 5 çocuğunun üzerine kapıyı kilitleyip işe çıktığında, elektrikli sobanın devrilmesiyle çıkan yangında 1 ilâ 5 yaşındaki...
- Filistin’de bir yıldır süren savaşta 43 binden fazla insan katledildi. Sokaklarda çocukların sesleri yankılanırken şimdi bombaların gürültüsü ve sessiz çığlıklar yankılanıyor. Peki, Filistin’de bu kahredici savaşın tek sorumlusu Siyonist İsrail...
- Merhaba arkadaşlar. Geçtiğimiz günlerde gerek kamuda gerekse de özel sektörde çalışan, farklı sendikalara üye doktor, hemşire, tıbbi sekreter, temizlik işçisi, paramedik, ATT gibi sağlık emekçileri olarak bir araya geldik. UİD-DER’de daha önce...
- DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş Sendikası ile Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) arasında yürütülen TİS görüşmelerinde MESS’in yüzde 40 oranında zam dayatması üzerine 4 Aralıkta Hitachi Energy’nin 4 fabrikasında, 13 Aralıkta GE Grid...
- 17 Temmuzdan bu yana direnişte olan Polonez işçileri, taleplerinin karşılanmaması üzerine Ankara’ya yürüme kararı aldılar. 7 Aralıkta “Anayasal Hak Yürüyüşü” başlattılar. İstanbul’da Çatalca ve Kartal’da, Kocaeli’de Gebze’de önlerine dikilen polis...
- Sendikalı oldukları için işten atılan ve 5 aydır işlerine sendikalı olarak dönmek için mücadele eden Polonez işçileri, tüm yasaklara, baskılara, karalamalara rağmen mücadeleden vazgeçmiyor. İşçiler direnişlerinin 146. gününde Çatalca’dan Ankara’ya “...
- Sermaye sınıfının tatlı kârları uğruna işçileri sefalete, kölelik koşullarına mahkûm etmek isteyen siyasi iktidarsa MESS’e bağlı fabrikalarda bir kez daha “erteleme” adı altında grev yasağı ilan etti.
- Bartın’ın Amasra ilçesinde Türkiye Taşkömürü Kurumu’na (TTK) bağlı maden işletmesinde 14 Ekim 2022’de patlama meydana gelmiş, 43 maden işçisi yaşamını yitirmiş, 9 işçi de yaralanmıştı. Patlamaya ilişkin 4’ü tutuklu 23 sanığın yargılandığı davanın 10...
- Her yılın sonunda asgari ücret ve bütçe görüşmeleri yapılıyor, yıl bitmeden de karara bağlanıyor. İşçilerin büyük bir kısmı asgari ücret görüşmelerini yakından takip ediyor, çünkü asgari ücrete yapılan zam oranı tüm çalışanları ilgilendiriyor. Ama...
- Birleşik Metal-İş Sendikasının örgütlü olduğu fabrikalardan Hitachi Energy’nin ardından 13 Aralık Cuma günü GE Grid Solutions ile Schneider Elektrik’in Manisa ve Kocaeli fabrikalarında da MESS grevleri başladı. Schneider Elektrik ve GE Grid...
- Her açıdan zorlu bir yılı geride bırakıyoruz. Ama işçi ve emekçiler olarak neredeyse hepimiz 2025’in daha zorlu bir yıl olacağında hemfikiriz. Çünkü sermaye sınıfı ve iktidar, neden oldukları ekonomik yıkımın bedelini biz işçi ve emekçilere ödetmeye...