Buradasınız
Davut Abiyi Misafir Ettik
Gebze’den bir petrokimya işçisi

Merhaba. Bu pahalılıkta Davut Abiyi neden misafir etmek istediğimizi size bir önceki mektubumda anlatmıştım. Hafta sonunu iple çektik. Eşimin çalıştığı işyerinden arkadaşı Davut Abiyi sonunda misafir ettik. Kapı çaldı ve ailecek kapıda karşıladık Davut Abiyi. Gayet mütevazı ve samimi bir adamla karşılaştım. Selamlaştık ve buyur ettik salona. Hep beraber oturduk, tanıştık, sohbet ettik. Çayları koymak için mutfağa gittim. Bir süre sonra içerden çocukların kahkahalarını duydum. Çaylarla birlikte döndüğümde Davut Abi çocuklarla oyun oynuyor, o da onlar gibi eğleniyordu.
Çocuklar kurabiyeleri görünce oyunu unuttular, biz de sohbeti ilerletme fırsatı bulduk. Eşim “Davut Abi, geçen gün işyerinde yaşadığımız olayları Ayşe’ye de anlattım. O da çok sinirlendi. Seninle konuştuklarımızı anlattım bir de” dedi. Ben de, “evet abi, patronun artan yemekleri işçiler eve götürüyor diye çöpe döktürmesi akıl alır gibi değil. Gözlerini bu kadar mı para hırsı bürümüş? Zaten zor geçiniyoruz. Artan yemeklerin bile peşine düşmüş” dedim. Bunun üzerine Davut Abi, “Yenge sinirlenmekte o kadar haklısın ki. Kimse o yemekleri keyfinden götürmüyor evine. Çocukların beslenme çantasına koymak için götürüyorlar. Patronlar hem ücretlerimizi düşük tutuyorlar hem de çocuklarımızı beslemekte nasıl zorlandığımızı bilmezlikten gelip artan yemekleri götürmemizi hırsızlık olarak görüyorlar. Oysa asıl hırsızlığı bizi sömürerek, çok düşük ücret vererek onlar yapıyorlar. İşçi arkadaşlarımızla toplanıp karar aldık sendikada. Yakında toplu iş sözleşmemiz başlıyor. İyi bir zam isteyeceğiz, ücretlerimizin yükseltilmesini isteyeceğiz. Sözleşme zamanında taleplerimiz kabul edilsin diye her vardiyada birer saat iş durduracağız. Bunun için birlik olmamız çok önemli. Ahmet’le diğer işçi arkadaşları da ziyaret edelim, onlara bu işin altından kalkmamız gerektiğini anlatalım diyorum” diyerek yapmak istediklerini anlattı. İşçi sınıfının ne demek olduğunu, neden patronların karşısına hep birlikte çıkmamız gerektiğini ve daha pek çok şeyi anlattı. Eşim de dâhil işçilerin kendi işyerlerinde ve sendikalarında üzerlerine düşeni yapması gerektiğini söyledi. Sonra bana bir soru sordu: “Sen de destek olur musun bu durumda Ahmet kardeşime? Bazen arkadaşların eşleri ‘nerede kaldın, eve gel’ diye birlikte çalıştığımız arkadaşları çağırıyorlar, toplantılarımız, ziyaretlerimiz yarıda kalıyor, doğrusu zorlanıyoruz. Bu çalışmalar, hazırlıklar hepimizin iyiliği için…” Davut Abi öyle söyleyince mahcup oldum biraz. “Elbette, mutfakta tencere nasıl kaynar bu ücretlerle? Bizim ekmeğimiz için uğraşıyorsunuz” dedim. “Böyle düşünmene çok sevindim yenge. Hatta Ahmet sendikaya, benim de üyesi olduğum işçilerin mücadele örgütü UİD-DER’e gittiğinde onunla birlikte gidebilirsin. Böylece daha da güç vermiş olursun bu haklı çabamıza. UİD-DER’de emekçi kadınların, çocuklara okullarda bir öğün sağlıklı yemek verilmesi talebini destekleyebilirsin” dedi.
“Davut Abi bütün bunları gerçekten yapabilir miyim? İşçi olmayanlar da gidiyor mu oraya? Başka kadınlar da var mı? Çocuklar ne olacak gelirsem?” diye soruları peş peşe sıralamaya başladım. Davut Abi önce güldü, sonra tek tek cevapladı sorularımı. Çocukları da getirmemi, orada pek çok arkadaş edineceklerini, istersem eşiyle, oradaki emekçi kadınlarla tanıştırabileceğini söyledi UİD-DER’de. Hafta sonu yapılacak bir etkinliğe davet etti. “Tabii ki gelirim Abi” dedim. Hafta sonunu iple çektim ve UİD-DER’e gittim.
O gün Davut Abiden dinlediklerimi, sonra hafta sonu etkinlikte anlatılanları, sohbetleri, oradaki kalabalığı hiç unutmadım, Şimdi Davut Abiden ve UİD-DER’li arkadaşlarımdan öğrendiklerimi anlatıyorum ben de çevremdeki emekçi kadınlara. Orada olmaktan mutluluk ve gurur duyuyorum.
- Derdimiz Neden Başımızdan Aşkın?
- Engelli de Saralı da Olsa Çalışacak!
- İmamoğlu’nun Gözaltına Alınması Protesto Ediliyor
- İyi İnsanların İsyanı…
- Başka Bir Sağlık Sistemi Ortak Mücadeleyle Mümkün!
- Mesele Doktorlar Değil Sağlık Sistemi
- “Geçinemiyorsan Memleketine Dön”
- Asgari Ücret Zammından Sonra…
- Asgari Ücret Asgari Zam Gördü!
- Rakip Değiliz
- Sağlık Alanında Birleşik Mücadele Şart!
- Metal İşçileri Yasak Tanımıyor, Grev Coşkusu Sürüyor
- Metal Sektöründe Bir Kez Daha Grev Yasağı
- Grevlerden Direnişlere İşçilerin Mücadelesi Büyüyor
- Direniş Çadırına Tezek Döktüren Korku
- Grev ve Direnişler Dayanışmayla Büyüyor
- Her Şeyin İçinde ve Her Şeyin Dışındayız
- Her Şey Karşıtıyla Vardır
- EYT’liler Emeklilik Haklarını Mücadeleyle Kazandılar
- Bu Cesareti Nereden Alıyorlar?
Son Eklenenler
- Nakba’nın 77. yılında dünyanın dört bir yanında işçi ve emekçiler, Filistin halkına yapılan zulmü protesto ediyor, şehir meydanlarında kitlesel gösteriler düzenliyor. Dünya genelinde yüzbinlerce işçi ve emekçi, 77 sene önce Filistin halkının...
- Adana ve Mersin’de faaliyet gösteren Toros Tarım tesislerinde çalışan 213 işçi 21 Mayıs sabahı greve çıktı. Kocaeli Dilovası OSB ve İzmir Çiğli’de üretim yapan DYO Boya fabrikalarında eş zamanlı grev başladı.
- Karabağlar, İzmir’de ikamet ettiğim ilçedir. Mahallelerinin büyük çoğunluğunda işçi ve emekçiler yaşar. Küçük bir kesimse tuzu kuru, küçük burjuvalardan oluşur. Belediye bu zengin semtlere gösterişli hizmetler sunarken, yoksul mahalleler hep ikinci...
- Grevdeki Temel Conta işçileri 22 Mayısta fabrika önünde kitlesel basın açıklaması gerçekleştirerek işverenin grev kırıcı uygulamalarını ve saldırgan tutumunu protesto etti. Eyleme Türk-İş’e bağlı sendikalar, KESK İzmir Şubeler Platformu, Genel-İş...
- Küçük bir işçi çocuğu. Elinde, üstünde “Kreşe Gidemediğim İçin Greve Geliyorum” yazan kartonuyla poz vermiş. Muhtemelen annesi tarafından grev yerine getirilmiş. En küçük olmanın verdiği şirinlikle bütün işçilerin göz bebeği olmuş. Kreşte...
- Bugün size, belki de her gün karşılaştığımız ama çoğu zaman duyulmayan, görmezden gelinen bir gerçeği anlatmak istiyorum. İstanbul’da ya da herhangi bir şehirde üniversite öğrencisi olmak, giderek zorlaşıyor. Hele de bu ekonomik şartlarda…
- İbni Sina Üniversite Hastanesinde çalışan SES ve Dev Sağlık-İş üyesi işçiler, yetersiz yemek, su ve hijyen koşullarına karşı 16 Nisanda üç gün süren yemekhane boykotu yaptı. Genel-İş Sendikasının örgütlü olduğu İzmir’in ilçe belediyelerinde işçiler...
- Kardeşlerim, ben emekli bir işçiyim. Bu yıl da UİD-DER’le 1 Mayıs kortejinde yürüdüm. Bahtiyarım. Bir sene ayağım kırıldığından 1 Mayıs’a katılamamıştım. Yaşım itibariyle, onca mitinglere katıldım, başka kortejlerde yürüdüm, ama her defasında UİD-...
- Petrol-İş Sendikası’nın örgütlü olduğu TPI Compozit fabrikalarında yaklaşık 2300 işçi, 13 Mayısta greve çıktı. Çoğunluğu Menemen’de, bir bölümü de Çiğli Sasalı’da çalışan işçiler, İzmir Serbest Bölgede (İZBAŞ) uygulanan grev yasağı nedeniyle, greve...
- Sevgili işçi kardeşlerim, Bu mektubu yazmama bir grevci işçinin sorusu vesile oldu. TPI Composit grevinde bir işçi kardeşimiz, “Abi, sen deneyimli bir işçiye benziyorsun. Sence grevi nasıl sürdürmeliyiz?” diye sormuştu. Pek çok kez grev yaşamış,...
- UİD-DER’li işçiler, 19 Mayısta Portakal Plastik ve Porvil Çatı işçilerini grevlerinin 13. gününde ziyaret etti.
- Filistin halkıyla dayanışmayı ve emperyalist savaş karşıtı mücadeleyi büyütmek üzere sayısız protesto ve işyeri eylemleri düzenleyen İngiltereli işçi ve emekçiler 27. kez ulusal gösteri gününde bir araya geldi. Ülkenin dört bir yanından başkent...
- Felsefe yapmak, olgular, olaylar, süreçler, varlıklar üzerine düşünce üretmektir, neden ve sonuçlar üzerine düşünmektir, sormaktır, açıklama getirmektir. Ama sıradan insanlar, mesela örgütsüz işçiler gerçek manada düşünmeyi, düşünce üretmeyi...