Buradasınız
Değişen Dünyam ve Dünyayı Değiştirme İsteğim
Mersen grevcisi kadın işçi

Uzun yıllardır emeğiyle çalışan ve kendi ayakları üzerinde duran bir kadın işçiyim. Şimdilerde ise sendikasında örgütlü ve sınıf kardeşleri ile patrona karşı mücadele eden çok daha güçlü bir kadın işçiyim. Bununla da çok gurur duyuyorum. İşçi olduğunu bilmek ve bunun sadece bir kelime olmadığının farkına varmak başka bir duygu yaratıyor insanda. Yıllardır işçiyim ama bunu bu açıklıkla fark etmem greve çıkmamızla mümkün oldu. Sudaki balıklar gibiydik, yüzüyorduk ama bunu bilmeden yapıyorduk. Şimdi o suyun dışında kaldık ve kendimize geldik. “Sudan çıkmış balığa dönmek” tabiri olumsuz bir anlam içerir oysa bizde tam tersi oldu. Derin bir nefes alıp gerçek dünyanın kokusunu içimize çektik. Gözlerimiz daha önce göremediği, görse de fark edemediği pek çok gerçeğin farkına vardı.
İçerde çalışırken beyaz yaka-mavi yaka, kadın-erkek pek çok ayrımla karşı karşıyaydık. Emeğimiz değersiz görüldü, karşılığını alamadık. Bu bizleri örgütlenmeye yöneltti. İş saatlerimizin düşürülmesini istediğimizde Fransa’dan gelen yetkili “bunu biz sağlayamayız, ülkenizde haftalık çalışma saati 45 saat olarak yasalaşmış, buna müdahale edemeyiz” diyerek yasaları kendi çıkarları için kullandı. Ama anayasal hakkımız olan sendikalaşma özgürlüğümüz kısıtlanmaya, yok edilmeye çalışılıyor. Yasalar patronların umurunda değil. Güç ellerinde olduğu sürece bizlere istedikleri gibi hükmetmeye devam edecekler. Bu yüzden bir araya gelmemize, dayanışma içinde olmamıza izin vermek niyetinde değiller. Bizleri bölmek ve dağıtmak için her türlü yola başvurmaktan geri durmuyorlar. Çünkü bir araya gelen ve bu tuzakları fark eden işçiler patronun oyununa gelmezler.
Grevimiz bu nedenle çok önemli. Grev çadırında olmak başka bir ruh hali yarattı hepimizde. Bu öyle güçlü bir duygu ki bunu bir kere fark eden işçi kolay kolay mücadele etmekten geri durmaz. Çünkü dışarıda başka bir dünya var. Senin gibi sınıf kardeşlerin senin yanındalar, asla yalnız hissettirmiyorlar kendini. Patronlar ile işçiler arasındaki sınıf ayrımı daha da netlik kazanıyor bu sayede. Görüyor ve algılıyorsun, onlar bir taraf biz bir taraf. Bizim tarafta dostluk var, kardeşlik var, dayanışma var, mücadele var. Bu ortak bir bakış açısı sağlıyor insana. Aynı gözlerle bakıyoruz dünyaya. Önce kendi dünyalarımız değişiyor. Sonra yanı başındaki başka fabrikalardan işçi kardeşlerinin yaşadığı sorunlar senin de sorunların, elde ettikleri kazanımlar senin de kazanımların oluveriyor. Hep birlikte attığımız “Yaşasın Sınıf Dayanışması!” sloganı ete kemiğe bürünüyor bu sayede. Bir kadın işçi olarak bunları fark ettiğim için gurur duyuyorum. Başka emekçi kadınların fark etmesi için de elimden geleni yapmaktan geri durmayacağımı belirtmek istiyorum. Bunca haksızlığın, adaletsizliğin, zulmün olduğu dünyayı bizlerin birlikte insanca yaşayabileceğimiz bir dünyaya çevirmek için hepimize çok iş düşüyor. Bunu hep birlikte başarabiliriz. Çünkü örgütlüysek güçlüyüz!
- Patronlar “Kullan At” İşçi İstiyorlar!
- İşçi Sınıfı Olarak Ders Çıkaralım
- Grönland’ın Buzulları ve Egemenlerin Kâr Arzusu
- Dünü Unutmadan, Bugüne ve Geleceğe Bakabilmek…
- Emekliliği Kim Bitirdi?
- Servis mi Eziyet mi?
- Yamyam Fareler Gibi Olmamak İçin…
- “Keşke Bizim de Bahçeli Bir Evimiz Olsaydı”
- “Polonez İşçileri Kazanmış”
- Kumarla Köşeyi Dönenler Neye Dönüyor?
- Düşük Ücret Dayatmasına Karşı Örgütlü Mücadeleye
- “Geçinemiyorsan Memleketine Dön”
- Neden Hayattan Sıkılıyoruz?
- Rakip Değiliz
- Savaşı Kınamak Sorumluluktan Kurtulmaya Yeter mi?
- Sağlık Alanında Birleşik Mücadele Şart!
- İyi ki Varsın UİD-DER
- Her Şeyin İçinde ve Her Şeyin Dışındayız
- Her Şey Karşıtıyla Vardır
- Çocuklar Öldürülmesin Şeker de Yiyebilsinler
- UİD-DER’de 8 Mart Etkinlikleri: 8 Mart Yol Gösteriyor, Engeller Mücadeleyle Aşılır!
- Emekçi Kadın, Yaşam, Mücadele, Dönüşüm
- “Hey Kızlar Siz de Katılın Bize!”
- UİD-DER Kadın Komitesi: Sorunlar, Engeller Mücadeleyle Aşılır!
- Güvencesiz ve Esnek Çalışma Modellerine Bir Yenisi Eklendi: “Komşu Annelik”
- Bu Televizyonlar Neleri Gösterir, Neleri Göstermez?
- Ekranlar ve Çocuklarımız
- Gelişen Ufkumuz, Değişen Dünyamız
- İşçilerin Canının Hiçe Sayılmasına Birlikte Karşı Duralım!
- Kadına Yönelik Şiddete Karşı Dünyadan Eylemler
- Anastasya, Dilan ve Hafızamız
- Gerçek Adalet Mücadelemizle Gelir
- Geleceğe Dönüşmek, Geleceği Büyütmek
- UİD-DER Kadın Komitesi’nden Polonez Direnişine Dayanışma Ziyareti
- Ağıt Yakmasın Analar, Umut Türküleri Söylesin
- Nurten Abladan Bugünün Emekçi Kadınlarına
- “Kendimiz İçin Yürüdük…”
- Direnç Çiçekleri İşçi Sınıfının Bağrında Filizlenir
- Anne Karnında Başlayan Eşitsizlik
- Clara Zetkin ve Ölümsüz Mirası
Son Eklenenler
- Kocaeli Gebze’de bulunan Alman sermayeli Erlau Metal fabrikasında işçiler, Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şube’de örgütlendi. Sendika yakın zamanda Çalışma Bakanlığından yetki belgesini almasına rağmen işveren yetki itirazında bulundu....
- Kasım 2024’te Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer tutuklanarak görevden alınmış ve ardından belediyeye kayyum atanmıştı. İşçiler üzerinde baskı uygulayan kayyum yönetiminin tazminatlarını ödemeden, haklı gerekçe göstermeden pek çok işçiyi...
- Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) geçtiğimiz hafta Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumlarına Öğretmen Atama ve Yönetici Görevlendirme sonuçlarını açıkladı. Sonuçların açıklanmasının ardından eğitim sendikaları atamaların ölçülebilir ve somut...
- Gerek dünyada gerekse yaşadığımız ülkede öyle olaylar, öyle gelişmeler yaşanıyor ki ilk bakışta her şey çok bilinmeyenli bir matematik denklemi gibi karmaşık ve anlaşılmaz görünebilir. Nasıl ki matematikte karmaşık problemleri çözebilmek için...
- İrfan Yalçın’ın “Ölümün Ağzı” romanı, 1940’lı yıllarda Zonguldak köylüsünün “mükellef” adı altında bedavaya çalıştırıldığını belgeleyen bir tanıklıktır. Dönemin tek partili rejiminde, İsmet İnönü madeni teftişe gittiğinde, karşısına dizilen...
- Ha geldi, ha gelecek, yok yok bu sene gelmeyecek derken Yaren leylek Bursa’nın Karacabey ilçesinde, Uluabat Gölünün kıyısında balıkçı Âdem amcayla buluştu. On dört yıllık dostluk! Adı gibi yarenlik yapıyor Âdem amcaya. Aslında kimsenin haberi...
- 11 Nisan’da Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Emek ve Demokrasi Güçleri ve öğrenciler birçok ilde tutuklu öğrencilerin serbest bırakılması talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirdi. İstanbul’da KESK İstanbul Şubeler Platformunun...
- Yunanistan’da işçi ve emekçiler bir kez daha kamu ve özel sektörde 24 saatlik genel grev gerçekleştirdi. Tembi tren felaketinin ikinci yıldönümü olan 28 Şubatta tarihindeki en büyük grev ve protestolara sahne olan Yunanistan’da, 9 Nisanda bir kez...
- KESK’e bağlı Eğitim Sen, Birleşik Kamu-İş’e bağlı Eğitim-İş ve Hürriyetçi Eğitim Sen, 10 Nisanda birçok ilde Milli Eğitim Müdürlükleri önünde, kent meydanlarında, sendika şubelerinde proje okullara yapılan keyfi atamalara karşı basın açıklamaları...
- Üzerine sayfalarca yazı yazılabilecek, saatlerce sohbet edilebilecek bir konunun en öz, en çarpıcı halidir sloganlar… Hele ki işçi sınıfının sloganları! Birkaç kelimeyle büyük anlamlar sırtlanırlar. Kimisi somut bir talebi anlatır, kimisi bir...
- Ankara’nın Beypazarı ilçesinde bulunan Çayırhan Maden Ocağında 10 Nisanda gece vardiyası sırasında meydana gelen patlamada 2’si ağır olmak üzere 14 işçi yaralandı.
- Evrensel sağlık kapsamı; tüm insanların ihtiyaç duydukları sağlık hizmetlerine, ihtiyaç duydukları yer ve zamanda, mali sıkıntı çekmeden erişebilmeleri anlamına gelir. Sağlığın geliştirilmesinden, hastalıkların önlenmesine, rehabilitasyon ve...
- Gençlik yılları insanın en güzel, en verimli, en dinamik yılları olarak tanımlanır. Fakat gençlerin dinamizmleri yok ediliyor, gelecekleri ve hayalleri çalınıyor, toplum nefessiz bırakılıyor. Kapitalizm genç kuşaklara bir gelecek vaat etmiyor....