Buradasınız
Depresyonun Sebebi Covid-19 mu?
Sefaköy’den bir eğitim emekçisi
Atalarımızın zamanında olduğu gibi günümüzde de minareyi çalanlar kılıf peşinde koşturuyorlar. Fakat mızrağın çuvala sığmadığı zamanlardan geçiyoruz. Kapitalist sömürü düzeninin birer sonucu olan bütün rezillikler pandemi kılıfının altına itilmeye çalışılıyor. Lakin boşa kürek sallıyorlar. Pandemi döneminde dünyanın farklı yerlerinden işçi ve emekçiler, “Korona Virüstür, Kapitalizm Salgın” sloganlarıyla sokakları inlettiler. Haklılar çünkü tüm sorunların kaynağı kapitalizmdir. Ama burjuvalar koronavirüsü tüm melanetlerin sorumlusu ilan edip kendilerini aklamaya pek hevesliler. Neredeyse son iki yıldır hangi taşı kaldırsan altından Covid-19 çıkıyor. Egemenler şimdi de anksiyete ve depresyonu salgına bağladılar.
Bilindik bir tıp dergisi olan “The Lancet” geçtiğimiz aylarda Covid-19 salgınıyla anksiyete ve depresyon arasındaki bağı konu edinen bir araştırma yayımladı. Bu araştırmaya göre pandemi sürecinde tüm dünyada anksiyete ve depresyonda artış gözlemlenmiş. Türkiye ise bu artışın en yüksek olduğu ülkeler arasında. Hatta Türkiye Avrupa’da psikolojik sorunların en fazla yükseldiği ülke! Doğrusu bu biz emekçiler için şaşılacak bir konu değil. Benim konu etmek istediğim esas mevzu bu tür araştırmaları gündemlerine taşıyan sermayenin medya organlarında özellikle dikkatlerin pandemi üzerine çekilmesi. Elbette pandeminin anksiyete ve depresyonun artışında bir etkisi vardır ama esas sebep kapitalist üretim ve dayattığı yaşam biçimidir. Covid-19’un bir salgına dönüşmesine neden olan bu sistemdir. Sanki yaşanan tüm sorunların kaynağı pandemiymiş gibi bir hava yaratılıyor. Covid-19’a yapılan vurgu o kadar fazla ki pandeminin de, pandeminin küresel bir krize dönüşmesinin de sorumlusu olan çürümüş kapitalist düzen hiç akıllara gelmiyor, dillendirilmiyor. Bu durumda yapılması gereken aslında çok basit bir şey var, araştırmada Covid-19’un üzerini çizip yerine kapitalizm yazmak!
Örgütsüzlük öyle büyük bir hastalık ki insanların çok basit taleplerinin bile karşılanmasını engelliyor. Ayağa kalkacak mecal bırakmıyor ki emekçi insanlar şöyle bir doğrulup seslerini çıkarsın. Hâl böyle olunca da önüne gelen, yeni bir araştırma konusunu şapka gibi kullanıp içinden Covid-19 tavşanı çıkarmaya çalışıyor ama ne çare. Örgütlü ve mücadeleci işçiler karşılarına dikilip “atma Ziya, din kardeşiyiz” deyince mumları sönüyor yalancıların.
Patron sigorta yatırmadığı gibi kafasına göre işçileri işten çıkarıyor. Covid-19 suçlu oluyor. Milyonlarca insan sağlık sorunlarıyla ilgili hastane randevusu alamıyor. Milyonlarca çocuk eğitim hakkından yararlanamıyor. Yetkililer Covid-19’u suçlu ilan ediyor. Alım gücü yerlerde sürünüyor, her şeye zam yağıyor. Ailevi sorunlar tavan yapmış ama her yerde sözüm ona uzmanlar Covid-19 suçlu diyor. İnsanların evlenememesinin, bu sistemin ürettiği onca sorun karşında depresyona girmesinin müsebbibi Covid-19! Anlayacağımız egemenler kendilerine yeni bir sömürü, yalan ve eğlence aracı bulmuşlar: “Covid, Covid, Covid.” Yani demem o ki kardeşler, sorunların esas kaynağı kapitalizmdir. Kalın sağlıcakla!
- Gençlerimiz Ölmeye Devam Ediyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Sağlıksız ve Kötü Çalışma Koşullarına Karşı Birleşelim
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Hayatımızı Değiştirecek Parolayı Unutmayalım!
- Gizli Açlık Tehlikesi Büyüyor
- Biz Mücadele Edersek Her Şey Düzelir!
- Hasköy Sanayi Sitesinden Sonra Şimdi Sıra Kimde?
- Ya Beni İşten Atarlarsa?
- İSG-SEN Ankara’da Siyah Baret Eylemi Yaptı
- Patronların Prestiji Yangın Riskinden Daha Önemli
- “El Cerrahisi 7/24 Yanınızda”
- Yangından Haberimiz Bile Olmadı!
- TMO Silosundan Fabrikalara Patlamalar ve Yangınlar Ne Anlatıyor?
- Aşırı Sıcaklar İşçi Sağlığı ve Güvenliğini Tehdit Ediyor
- Teknoloji Çağındayız Ama İşçiler Çalışırken Ölüyor!
- Örgütsüzlüğümüzün Bedeli: Artan İş Cinayetleri
- Baret Bile Olmadığı İçin!
- 28 Nisan Dünya İş Sağlığı ve Güvenliği Gününden 1 Mayıs’a
- Çıraklık Okulları ve Örgütlenme İhtiyacı
Son Eklenenler
- Türkiye’de seçimler öncesinde çok sayıda emekli eylemi gerçekleşti. Emeklilerin yaşadığı sorunların sandığa yansıyarak yerel seçimleri etkilediği herkesin malumu… Sorunlarımız bitmedi ve seçim sonrasında da emekliler olarak taleplerimizi haykırmaya...
- Merhaba dostlar; bizler İstanbul’dan bir grup öğretmeniz. 1 Mayıs’a yaklaşırken duygularımızı siz işçi kardeşlerimizle paylaşmak istedik. Öncelikle her sene olduğu gibi bu sene de 1 Mayıs coşkusunu haftalar, aylar öncesinden hissetmeye başladık. O...
- Öz Gıda-İş Sendikasında örgütlü işçilerin 7 Marttan beri grevde olduğu Abalıoğlu Lezita fabrikasında 16 Nisanda jandarma işçileri ve sendikacıları darp etti ve ters kelepçeyle gözaltına aldı. Yaralanan 8 işçi hastaneye kaldırıldı. İzmir Kemalpaşa’da...
- 17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında Türkiye’nin pek çok kentinde sağlık emekçileri basın açıklamaları gerçekleştirdi. 12 yıl önce Gaziantep’te görev sırasında katledilen Dr. Ersin Arslan ve sağlıkta şiddet sonucu yaşamını...
- Bursa’da faaliyet gösteren Durak Tekstil’de 6 işçi Öz İplik-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılmış ve fabrika önünde direnişe geçmişlerdi. 6 Şubattan itibaren direnişlerine kararlı bir şekilde devam eden Durak Tekstil işçileriyle dayanışma...
- Sermaye sınıfı ve iktidar bizi bir birey, bir insan olarak değil sadece ucuz işgücü kaynağı olarak görüyor. Çok çocuk doğurmamızı, gelecek işçi kuşaklarını yetiştirmemizi beklerken, kadın istihdamını teşvik ettiklerini söylerken, doğum ve emzirme...
- Adıyaman’ın Besni ilçesinde bulunan Mega Polietilen fabrikasında 2 aylık ücretleri gasp edilen işçiler 8 Nisanda iş bırakarak direnişe başladı. 15 Nisanda BİRTEK-SEN’in çağrısıyla fabrika önünde bir dayanışma eylemi yapıldı. 5 Nisandan bu yana...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü için mücadelesinden doğan 1 Mayıs’ın 138 yıllık bir tarihi var. Kuşaklar boyunca kadın ve erkek işçiler işgününü 8 saate indirmek için mücadele ettiler ama bu mücadele işgününün kısaltılması talebiyle sınırlı kalmadı...
- Hepimiz artan hayat pahalılığından şikâyet ediyoruz. Geçimimizi sağlamakta, ay sonunu getirmekte zorlanıyoruz. Çarşı-pazarda, marketlerde hep aynı sohbeti yapıyor, aynı dertten yakınıyoruz: Hayat çok pahalı! Çoğumuz için tatil yapmak, hafta sonu...
- İsrail’in Gazze’ye saldırıları altıncı ayını geride bırakırken altı aydır meydanları dolduran İngiltereli işçi ve emekçiler “acil ve kalıcı ateşkes” ve “İsrail’e silah satışının sonlandırılması” talepleriyle bir kez daha meydanlara çıktı. 13 Nisanda...
- Otuz yıl boyunca kesintisiz çalışmış, ücreti daha cebine girmeden SGK primleri ve vergileri kesilmiş, EYT’li emekli bir işçiyim. 2024 yılı Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından emekliler yılı ilan edildi ama emekliler sefalet içinde yaşamaya mahkûm...
- Ezilenlerin safında mücadele eden, şiirlerini ve oyunlarını işçi sınıfına adayan Bertolt Brecht, “Yarının Büyüklerine Şiirler” kitabında, beşiğinin başucunda oğluna seslenen bir ananın ninnisine yer verir. Geçmişten bugüne ninniler, çocukların...
- Sevgili işçi kardeşlerim, hepinize merhaba. Bu mektubumda sizlerle sözü eğip bükmeden konuşmak ve gerçekler üzerine hasbihal etmek istiyorum. Yani gerçekleri olduğu gibi konuşalım. Biliyorum ki kursağınıza giren her lokmayı alın teriniz, elinizin...